1. Seçim sistemi nasıl?

ingiltere secim12   Dar bölge ve çoğunluk esasına göre düzenlenen seçim sisteminde, toplamda 650 bölge ve bu bölgelerin Britanya Parlamentosu’na yollayacağı 650 milletvekili bulunuyor. İktidar için, bu sayının salt çoğunluğunun bir fazlası yani 326 milletvekiline ihtiyaç var.

2. Anketler ne diyor?

ingiltere secim5 Şu tarihe kadar yapılan bütün kamuoyu anketlerinde hiçbir partinin 326 sandalye sayısına tek başına ulaşamadığını ve dolayısıyla ufukta bir koalisyon olduğunu söyleyebiliriz. Britanya’nın iki büyük siyasi partisi olan Muhafazakar Parti ile İşçi Partisi arasındaki mücadele Nisan ayına kadar başa baş şekilde devam ederken ibre artık iktidarın büyük ortağı Muhafazakar Parti’ye dönmüş durumda. Oyların yüzde 34 – 35’ini alacağı düşünülen Muhafazakar Parti’nin 275-  280 milletvekili çıkaracağı tahmin ediliyor. Ed Miliband liderliğinde atağa geçen ve Muhafazakar Parti’ye yetişen İşçi Partisi’ninse yüzde 32 – 33 aralığında bir oy alarak parlamentoda 265 ila 270 arasında sandalye kazanması bekleniyor. Hali hazırdaki Britanya Başbakanı ve Muhafazakar Parti lideri David Cameron’un partisinin hedefini, seçimlerden 290 ve üzerinde vekil çıkarmak olarak koyduğu düşünülürse bu seçimin Muhafazakar Parti açısından zor geçeceği aşikar.

3. Liberal Demokratlar’ın durumu ne?

ingiltere secim1 2010 yılında yapılan genel seçimleriyle adanın üçüncü büyük partisi haline gelen Nick Clegg liderliğindeki Liberal Demokratlar’ın seçimin en büyük mağluplarından olacağı tahmin ediliyor. Seçim anketlerine göre, oylarında büyük düşüş yaşayan Liberal Demokratlar’ın sandalye sayısının neredeyse yarısını kaybederek, yaklaşık 25 milletvekiliyle temsil edileceği öngörülüyor. Muhafazakar Parti’yle yaptıkları koalisyon yıllarca tartışılan Liberal Demokratlar’ın, bu süreçte iktidarın göçmen karşıtı politikaları ve AB’den çıkış siyaseti gibi temel konularda Muhafazakarların ağırlığı altında ezilmesi partinin kamuoyundaki desteğinin bu denli kaybetmesinin de en önemli nedeni.

4. Kilit parti hangisi?

Nicola Sturgeon, the leader of the Scottish National Party, departs by helicopter from Prestonfield House in Edinburgh, Scotland   Liberal Demokratlar’ın yerini, Eylül 2014’te düzenkenen İskoçya bağımsızlık referandumuyla yıldızı parlayan İskoç Ulusal Partisi aldı. Seçim sisteminin avantajından da yararlanacak İskoç Ulusal Partisi her ne kadar referandumdan istediği sonucu alamamış olsa da, yükseliş ivmesini hiç kaybetmedi. Son yapılan anketlere göre 50 ila 55 arasında milletvekili çıkarması beklenen partinin, Britanya tarihinde önemli bir ilke imza atarak adanın üçüncü siyasi gücü haline gelmesi bekleniyor.

5. Koalisyon hesapları ne?

ingiltere secim11   Seçimin tahmin edildiği şekilde sonuçlanması halinde, koalisyon pazarlıklarının baş aktörü İskoç Ulusal Partisi olacak. Gerçi hem Muhafazakar Parti hem de İşçi Partisi, İskoç Ulusal Partisi’yle ittifak yapmayacağını açıkladı, ancak bu deklarasyonların, İskoçya’nın bağımsızlığını savunan bir partiye destek verip ada genelinde oy kaybetmekten duyulan endişe nedeniyle yapılmış olması da olası. Özellikle İşçi Partisi’nin hem İskoç Ulusal Partisi hem de Liberal Demokratlar’la üçlü bir koalisyon kuracağı tahminleri son günlerde daha ciddi bir şekilde tartışılmaya başlandı. Ed Miliband’ın nisan ayında, “İskoç Ulusal Partisi’yle koalisyon kurmayacağız” beyanına rağmen İskoç Ulusal Partisi’nin yöneticileri arasında, İşçi Partisi’yle koalisyon kurulmasına yönelik ciddi bir isteğin olduğu açık. Bu isteğin temelinde yatan sebepse İskoç Ulusal Partisi’nin nihai hedefi İskoçya’nın bağımsızlığı hususundaki görüşlerini Britanya Parlamentosu çatısı altında, üstüne üstlük hükümet içinde dile getirebilme isteği. İşçi Partisi’nin diğer muhtemel koalisyon ortağı Liberal Demokratlar’ın ve koalisyona katılabileceği düşünülen küçük veya bölgesel siyasi partilerin, İskoç Ulusal Parti’sinin yer alacağı bir resimde olup olmayacağı da tartışmalı bir husus. Bu açıdan Miliband’ın, bu koalisyon denklemini nasıl çözeceği şimdiden merak konusu. Diğer bir merak konusu ise seçimden 1’inci olarak çıkması beklenen Muhafazakar Parti’nin ne yapacağı. Cameron, Liberal Demokratlar ve Muhafazakarlara destek olabilecek diğer partilerle birlikte bir koalisyon kursa bile anahtar rakam 326’ya yaklaşması hayli güç görünüyor. Bu açıdan Cameron’un kraliçeden onay alması halinde bir azınlık hükümeti kurmayı planladığı iddia edilse de, bu azınlık hükümetinin parlamentodan güvenoyunu nasıl alacağı ciddi soru işareti.

6. Bir seçim daha mı?

The Union Flag flutters in front of the Big Ben clock tower on the Houses of Parliament in London in this April 12, 2015 file photo. To match Special Report BRITAIN-ELECTION/FRACTURES REUTERS/Neil Hall/Files Belki de bu durum, yani hem Cameron’un hem de Miliband’ın anahtar rakam 326’yı bulamaması ve hükümetin belli bir süre içerisinde kurulamaması tekrar bir erken genel seçime de yol açabilir. Bu da 7 Mayıs seçimlerinin neden Britanya tarihinde bir ilke yol açabileceğini bizlere gösteriyor.

7. Peki ya aşırı sağ UKIP?

File photo of Rosettes as displayed during the UK Independence Party spring conference in Margate İngiltere’de aşırı sağın yükselen bir sembolü haline gelen Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisi (United Kingdom Independence Party – UKIP) ise seçimlerin bir başka öne çıkan aktörü. Oyların yüzde 13 ila 14’ünü alması beklenen UKİP’in en büyük dezavantajıysa dar bölgeli seçim sistemi. Toplam 650 adet olan seçim bölgelerinde birinci olacak partilerin avantajlı olduğu bir sistemde UKIP’in alacağı oyların parlamentoya yansıması hayli güç. Dört ila beş milletvekili çıkarması beklenen UKIP’in özellikle Muhafazakar Parti’nin sürpriz bir şekilde milletvekili sayısını artırması ihtimaline karşı küçük bir koalisyon ortağı olma ihtimali de söz konusu. Ama daha da önemlisi UKIP’in Muhafazakar Parti seçmen tabanında ‘Eurosceptic’, yani AB’den çıkış siyaseti üzerine kurmuş olduğu baskının daha da devam etmesi.

8. Neden perşembe?

UKIP lideri Nigel Farage...   Seçimlerin 7 Mayıs Perşembe günü yapılması, pazar günü seçimlerine alışmış kitleler için şaşırtıcı bir bilgi. Bu uygulama özel bir yasayla belirlenmemiş olsa da bir gelenek haline gelmiş durumda. Bu geleneğin ortaya çıkmasındaysa çeşitli rivayetler söz konusu. Bazı kaynaklar geçmişte fabrika işçilerinin haftalık maaşlarını cuma günleri aldıklarını, bunu alkol tüketerek kutlayan işçilerin‘ayık’ olmaları için genel seçimin perşembe günü yapıldığını yazıyor. Bazı rivayetler ise geçmişte ülkede pazar yerlerinin perşembe günü kurulduğunu, dolayısıyla şehir merkezlerine alışveriş yapmaya giden halkın kolaylıkla oy kullanabildiğini belirtiyor. http://www.wedgies.com/question/56673982b4bf8f1100003d15 2010 yılındaki seçimlerde halkın katılımı yaklaşık yüzde 65 oranındaydı, bu seçimlerde de benzer bir rakama ulaşılacağı tahmin ediliyor. Ülkede sandık başına gitmeden, posta yoluyla da oy kullanılabiliyor. Seçmenlerin yaklaşık yüzde 20’si sandık gününden önce oyunu postayla vermiş oluyor. Hükümet değişikliği ihtimali ve karmaşık koalisyon hesaplarından ötürü katılım oranı 70’lere de yaklaşabilir http://www.wedgies.com/question/56673ce07588351000002ca9