dokuz8HABER/ Ali Vefa Yurdal - Orhan Erkılıç (YURT AJANS )

Kayısı üretiminde dünyanın sayılı merkezlerinden Malatya’da, çiftçi bu yıl umduğunu bulamadı. 4 “Kayısı Ağası” dediği tüccarın pazarı kontrol ettiğini söyleyen üretici Şenay Gündoğdu, “Malatya 4 kişinin elinde dönüyor. Onun yerine bir kooperatif kurulsa, insanlar orada emeğinin karşılığını alsa, işlese, piyasada 4 kişinin dediği değil tüm Malatyalının dediği olursa kayısı kurtulur” dedi.

Dünya yaş kayısı üretiminin yüzde 60’ını, kuru kayısı üretiminin ise yüzde 80’ininin gerçekleştiği Malatya’da, kayısı üreticisi bu yılki hasattan umduğunu bulamadı. Geçtiğimiz yılın hasadına oranla iklimsel etkilerden dolayı yaklaşık yüzde 50 verim kaybı yaşanırken, geçen sene kilosu 6 lira civarında satılan kuru kayısı, piyasada ürünün az olmasından kaynaklı Malatya Şire pazarında 18 liraya satılıyor. Verim düşüklüğünden dolayı kayısı hasadının normalinden erken başlayıp erken bittiği Malatya’da, kayısısını ambara koyan üretici zararını kapatmanın arayışına girdi. Kayısının çok uğraş isteyen bir ürün olduğunu söyleyen üretici Şenay Gündoğdu, verdikleri emeğin karşılığını maddi ve manevi olarak alamadıklarını belirtti. Kentte piyasaya hâkim oldukları için 4 tane “Kayısı Ağasına” mecbur kaldıklarını söyleyen Gündoğdu, üreticinin kurtuluşunun kooperatifleşme olduğunu ifade etti.

‘EMEĞİMİZİN KARŞILIĞINI ALAMIYORUZ’

Doğanşehir ilçesine bağlı Ören Mahallesi’nde yıllardır kayısı üretimiyle uğraşan Gündoğdu, geçen yıl 12 ton mahsul aldığı bahçesinden bu yıl 1,5 ton mahsul alabildiğini söyledi. Kayısı ağacının diğer ağaçlara göre farklı olduğunu aktaran Gündoğdu, kayısının ilk önce çiçeğini sonrasında yaprağını açtığını belirtti. Diğer ağaçlarda tam aksinin olduğunu paylaşan Gündoğdu, şöyle devam etti: “Çiçek açıldığı dönemde yoğun yağmur yağışı vardı. Tozlaşma olmadığı için bu yıl mahsul çok az düzeyde kaldı. Mesela ben geçen yıl 12 ton kayısı kaldırdım. Bu yıl 1,5 ton kaldırdım. Geçen sene 6 liraya satarken bu yıl 18 liraya satacağım. Kayısı daldan inip ambara gelinceye kadar ki süreçte çok fazla işçilik istiyor. Başta kayısıyı toplamayla başlıyoruz. Kayısıyı silkeleyip indiriyoruz. Silkelenen kayısılar tek tek kasalara konuyor. Kasaya koyduktan sonra kayısıyı seriyoruz. Sonra kayısıların çekirdekleri çıkartılıyor. Ondan sonra tekrardan seriyoruz. Kuruduktan sonra yine kaldırıyoruz. Bir kayısı daldan kopup ambara girinceye kadar büyük riskler taşıyor. Kayısı çiçekken acaba çiçeği yanar mı diye endişeleniyoruz. Çiçek döküldükten sonra dolu vurur mu diye endişe yaşıyoruz. Yani kayısının her aşaması risktir. Kayısıya ben pahalı bir zevktir diyorum. Çünkü maddi ve manevi olarak çok emek veriyoruz. Ancak geriye dönüp baktığımızda o emeğin karşılığını alamadığımızı görüyoruz.”

‘4 AĞANIN DEDİĞİ DEĞİL MALATYALI’NIN DEDİĞİ OLMALI’

Malatya’da işlettiği 2 kantinden kazandığı parayı getirip kayısı bahçesine harcadığını anlatan Gündoğdu, ancak ürettiği kayısıyı sattığı zaman kar edemediğini vurguladı. Pancar, fasulye ve buğday gibi ürünlerin ekimini bıraktıklarını dile getiren Gündoğdu, “Mahsul anlamında çok iyi mahsul aldım. Ancak hiç para kazanamadım. Onun için bugün hiçbir şey ekmiyorum. Benim ürettiğimin bir değeri yok. Emek verip karşılığını alamadığım için hiçbir şey ekmiyorum. Şuan elimizde sadece kayısı kaldı. İleri ki yıllarda belki kayısıda bitecek. Çünkü kayısıda da diğer ürünlerde olduğu gibi emeğimin karşılığını alamamaya başladım. Mesela kooperatifleşme olsa, her şey çok daha farklı olabilir. Biz kendi mahsulümüzü kendi topraklarımızda kendi insanlarımızla işleyip satarsak eğer, emeğimizin karşılığını alabiliriz. Öyle olursa bu işi isteyerek yaparlar. Kooperatif bence olmazsa olmazdır. Şire pazarında 4 tane kayısı tüccarı var. Ben onlara tüccar değil kayısı ağaları diyorum. Adam geliyor benim emeğimin üzerine ayağıyla çıkıyor. Burun kıvırarak ‘Olmamış işçiliği yok’ diyor. Koca Malatya 4 kişinin elinde dönüyor. Onun yerine bir kooperatif kurulsa insanlar orada emeğinin karşılığını alsa, işlese, piyasada 4 kişinin dediği değil tüm Malatyalının dediği olursa kayısı kurtulur” diye konuştu.

‘BÜYÜK ZARARDAYIZ’

Akçadağ’da kiraladığı kayısı bahçelerinden topladığı kayısıları gün kurusu haline getirerek satan Neslihan Cengiz’de, verimin geçen yıla göre çok kötü olduğunu dile getirdi. Kayısı çiçeğinin geliştiği dönemde yoğun yağış olmasının ağaçları kötü etkilediğini sözlerine ekleyen Cengiz, “Bu sene doğru düzgün bir kazanç elde edemedik. Büyük boy kayısı serdik. Onda da erime oldu. Geçen yıl ve bir önceki yıla oranla kayısı yüzde 50 oranında azaldı. Bu bölgede hiç denecek kadar az oldu. Kayısıyı başka bölgelerden aldık. Yani üretici de icar edenlerde kazanmadı. Yeterli bir gelir sağlayamadık. Bahçe kiralayanların hepsi bizimle aynı durumdadır. Geçen yıl 10 ton gün kurusu patik yaptık. 50 bin lira para kazandık. 2 bin 400 kasadan 10 ton ürün elde ettik. Bu sene de 6 bin kasa serdik. Tekrar 10 ton çekirdeksiz kayısı elde ettik. Bu sene büyük zarardayız. Kayısı ne olacağı hiç belli olmayan bir üründür. Beklentilerimizi hiç karşılamadı” dedi.