CHP Genel Başkanı ve Emek Büroları Koordinatörü Veli Ağbaba, 2018 yılında Türkiye’deki çalışma hayatında yaşananları raporlaştırdı. Raporda, ekonomik kriz, işten çıkarmalar, ödenmeyen ücretler ve sendikasızlaştırma hamleleri, işçiler üzerindeki baskının en önemli nedenleri olarak belirtildi.
    [mks_dropcap style="letter" size="52" bg_color="#ffffff" txt_color="#000000"]C[/mks_dropcap]HP Emek Büroları, 2018 Yılında Emek ve Çalışma Hayatı başlığıyla yayınladığı raporla, işçiler üzerindeki baskıyı ve ekonomik krizin derin etkilerini gözler önüne serdi. İşçilerin, özlük haklarına yönelik müdahaleler karşısında direnmeyi seçtiği belirtilen raporda, halihazırda kayıtlara geçmiş 16 iş yerinde, bine yakın işçinin direndiği belirtildi.

'İŞSİZLİK ZİVEYE ULAŞTI'

İşsizliğin zirveye ulaştığı belirtilen raporda, "Çırak ve stajyer çalıştırma ile Toplum Yararına Program  kapsamındaki geçici işler, işsizlik sorununu çözmediği gibi, bu tür çalışma ilişkileri işyerlerinde sömürünün ve güvencesizliğin bir diğer adı oldu" denildi. Raporun ilgili bölümünde şu verilere yer verildi: ? 2017’de resmi işsizlik oranı yüzde 10,9 iken bu yılın eylül itibariyle işsizlik oranı yüzde 11,4 olarak saptandı. Resmi işsiz sayısı, bir önceki yıla göre 330 bin kişi artarak 3 milyon 750 bine yükseldi. Geniş tanımlı işsiz sayısı ise 6,4 milyona ulaştı. ? Genç işsizliği oranı yüzde 21,6 oldu. Türkiye, AB ülkeleri arasında genç işsizliğinin en yüksek olduğu 7 ülke arasında yer aldı. ? Bu yıl 1,2 milyon kişi işsizlik sigortasına başvurdu, böylece yeni bir rekor kırıldı. Sadece kasım ayında işsizlik sigortasına başvuranların sayısı 207 bin. ? Kadın işsizliği oranı da bu yıl yüzde 19’lardan aşağı düşmedi. ? 24 Haziran seçimlerinin ardından gelişen ekonomik kriz, binlerce işçinin işinden olmasına sebep oldu. Sadece bu yılın eylül ve ekim ayları içerisinde 10 bine yakın işçi işten çıkarıldı. Toplu işten çıkartmalar en çok metal, inşaat ve tekstil sektörlerinde gerçekleşti. Bu yıl krize bağlı olarak bine yakın basın ve yayın çalışanı da işinden oldu.

'2 BİNE YAKIN İŞÇİ İŞ CİNAYETLERİNDE HAYATINI KAYBETTİ'

En fazla iş cinayetinin her dönem olduğu gibi bu dönem de inşaat, tarım, taşımacılık ve maden iş kollarında yaşandığı belirtilen raporda şu bilgilere yer verildi: ? Bu yılda işyerleri işçilere mezar olmaya devam etti. Resmi olmayan rakamlara göre şu ana kadar 2 bine yakın işçi çalışırken yaşamını yitirdi. Denetimsizlik, güvencesizlik ve kâr hırsı bu yıl da işçilere ölüm olarak geri döndü. ? Bu yıl okul sıralarında olması gerekirken çalışmak zorunda kalan en az 70 çocuk işçi iş cinayetlerinde can verdi. ? Yaşamını yitiren işçilerin yüzde 95’i sendikasız işçilerden oluştu. ? AKP eli ile güçlenen Cengiz-Limak-Kolin şirketler grubu, işçilerin hayatına kast etmeye devam etti. Bu şirketlerin ihalesini aldığı 3. Havalimanı’nda resmi rakamlara göre en az 52 işçi yaşamını yitirirken, Gebze’deki Kuzey Marmara Otoyolu projesinde yaşanan viyadük faciasında da 3 işçi öldü.

'İŞÇİNİN ALIM GÜCÜ YÜZDE 50 AZALDI'

Krizin faturasının işçilere çıkarıldığı belirtilen raporda, işçilerin geçtiğimiz yıllara oranla alım gücünün yüzde 50 azaldığına yer verildi. Raporda, işçilerin ekonomik durumundaki değişim şu verilerle ifade edildi: ? Bu yıl ekonomik krizin derinleşmesi işçilerin ücretlerini eritirken, çalışanların alım gücü neredeyse yüzde 50 oranında azaldı. ? Açlık sınırının bin 900 lirayı, yoksulluk sınırının ise 6 bin lirayı aştığı ülkede çalışanlar açlığa ve yoksulluğa mahkûm edildi. ? Çalışanların mutfağında yangın büyüdü. Enflasyon oranları yüzde 25,5’lere varırken, başta asgari ücretliler olmak üzere çalışanlar temel besin gıdalarını dahi almakta güçlük çekti. ? Bu yıl elektriğe, suya ve doğalgaza yapılan zamlar sonucu asgari ücretin beşte biri sadece faturalara gitti.

'TAŞERONA KADRO SÖZÜ TUTULMADI'

696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile yapılan taşeron işçilerine kadro düzenlemesinin, taşeron işçilerini hayal kırıklığına uğrattığı belirtilen raporda, taşeron işçilerin durumu şu şekilde özetlendi: ? 450 bin belediye işçisine kadro hakkı tanınmadı, bunun yerine işçiler belediye şirketlerine geçirildi. ? Özel bütçeli kuruluşlarda, sosyal tesislerde, çağrı merkezlerinde çalışanların da aralarında olduğu yüz binlerce işçi kadro düzenlemesinin dışında bırakıldı. ? Kadroya geçirilen işçiler, 2020’ye kadar yıllık yüzde 4+4 zam öngören toplu iş sözleşmesi kapsamına alındı, 2020 yılına kadar işçilerin toplu sözleşme yapabilme hakkı elinden alındı. ? KİT’lere kadro sözü verildi, ancak bu söz tutulmadı. 80 bin civarında KİT çalışanına kadro hakkı tanınmadı.

'DEVLET İŞ YAŞAMINA PATRON LEHİNE MÜDAHALE EDİYOR'

Bu yıl emekçilerin kazanılmış haklarına ve güvencelerine dönük 'saldırı programları'nın, Yeni Ekonomik Program ve Cumhurbaşkanlığı 2019 yılı Çalışma Programı’nda yer aldığı belirtilen raporda, 24 Haziran seçimlerinin hemen ardından yayımlanan uyum kararnameleri ile iş yaşamına yönelik müdahaleler şu şekilde sıralandı: ? Asgari Ücret Tespit Komisyonu, İş Kanunu’ndan çıkarılarak, Cumhurbaşkanlığı teşkilat yapısı içindeki idari kurul, konseyi ve komisyonlar arasında alındı. ? Devlet Denetleme Kurumu tek bir kişiye bağlandı. Tek bir kişinin tüm kamu kurum ve kuruluşları ile bunlara bağlı kuruluşları, meslek örgütlerini, işçi ve işveren örgütlerini, dernekleri ve vakıfları denetleyebilmesine olanak sağlandı. ? Yeni Ekonomik Program kapsamında 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda değişikliğe gidileceği, kamuda esnek ve güvencesiz çalışmayı daha da yaygınlaştıracak düzenlemelerin yapılacağı duyuruldu. ? Cumhurbaşkanlığı 2019 Yılı Programı’nda gelecek yıl kıdem tazminatının fona ya da bireysel hesap sistemine devredilmesi bir kez daha gündeme getirildi. ? 2018 yılı içinde İşsizlik Sigortası Fonu’na ait 11 milyar liranın üç kamu bankasının tahvillerinin alımında kullanılmasına izin verildi. Fonda biriken para, işsizlere verilmesi gerekirken farkı kaynaklar için kullanıldı.