İSİG Meclisi, yayımladığı Eylül ayı iş cinayetleri raporunda en az 157 işçinin hayatını kaybettiğini açıkladı. Raporda, yaşamını yitirenlerden 8'inin çocuk yaşta çalıştırıldığı belirtildi. İSİG, yaptığı açıklamada ayrıca tutuklanan 3’üncü havalimanı işçilerinin serbest bırakılmaları çağrısında da bulundu.
[mks_dropcap style="letter" size="52" bg_color="#ffffff" txt_color="#000000"]İ[/mks_dropcap]şçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi, Eylül ayı iş cinayetleri raporunu yayımladı. İSİG, ulusal ve yerel basın taramaları ile işçilere, işçi yakınlarına, iş güvenliği uzmanları ile sendikalara dayandırdığı raporunda, Eylül ayında 157 işçinin iş cinayetlerinde hayatını kaybettiğini açıkladı. Meclis, ayrıca sağlıklı çalışma ve yaşam koşulları talebiyle eylem yaptıkları için tutuklanan 3’üncü havalimanı işçilerinin serbest bırakılması çağrısında bulundu. 2018'İN İLK 9 AYINDA EN AZ 1450 İŞÇİ YAŞAMINI YİTİRDİ Türkiye'de, Temmuz ayında en az 201, Ağustos ayında en az 181 ve Eylül ayında en az 157 işçi olmak üzere, 2018 yılının ilk 9 ayında en az 1450 işçinin, iş cinayetlerinde yaşamını yitirdiği açıklandı. Raporda, hayatını kaybeden 157 işçiden, 143'ünün ücretli (işçi ve memur), 16'sının kendi nam ve hesabına çalışanlardan (çiftçi ve esnaf) oluştuğu; tarım, kimya, metal ve inşaat iş kollarında çalışan 4'ü 14 yaş ve altında olmak üzere 8'inin çocuk işçi olduğu kaydedildi. 9 mülteci işçinin de iş cinayetlerinde hayatını kaybettikleri raporda yer aldı. İSİG, açıklamasında en fazla ölüm nedeni olarak, ezilme/göçük, trafik/servis kazası, yüksekten düşme ve elektrik çarpmasını gösterirken, çok düşük maliyetle önlem alınarak iş cinayetlerinin önlenebileceğini belirtti. En çok iş cinayetinin, Gaziantep, Denizli, İstanbul, Kocaeli, Manisa, Şanlıurfa, Adana, Ankara, Aydın, Bursa ve Tekirdağ'da yaşandığının bildirildiği raporda, ölen işçilerden yalnızca 4'ünün (yüzde 2.54) sendikalı, 153'ünün ise (yüzde 97.46) sendikasız olduğu vurgulandı. İSİG: 3’üncü HAVALİMANI, TÜRKİYE'NİN EN ÇOK İŞÇİ ÇALIŞAN ŞANTİYE İSİG'in, 3’üncü havalimanı şantiyesinde çalışan işçi sayısına değindiği raporunda, "AKP dönemi emek rejiminin, taşeron düzeninin, kâr ve rant hırsı ile büyüyen inşaat rejiminin en görünen yüzü olması itibari ile simgesel olan 3. havalimanı, Türkiye'nin en çok işçi çalışan şantiyesi. 76,5 milyon metrekarelik bir alana kurulu havalimanında bulunan taşeron şirketlerin sayısı dahi tam olarak bilinmiyor. 350 ila 700 arası taşeron şirket olduğu tahmin ediliyor. Havalimanı inşaatında, üretimin en fazla olduğu dönemde 40 bin kadar işçi çalıştı ve hala 20 bin işçi çalışmakta. İGA (İstanbul Grand Airport, havalimanı ihalesini kazanan Limak-Kolin-Cengiz-Mapa-Kalyon Ortak Girişim Grubu'nun 2013'te kurduğu şirket) ise havalimanında 36 bin kişinin çalıştığı bilgisini veriyor" denildi. İŞÇİLER BİR MALİYET UNSURU OLARAK GÖRÜLÜYOR İşçilerin, insanlık dışı koşullarda çalıştırıldığı, en temel işçi haklarından faydalanamadıklarının belirtildiği raporda "İşçilerin bir maliyet unsuru olarak görüldüğü havalimanı şantiyesinde fazla mesai ücreti ödenmemesi, bayram ve hafta tatili yapmadan çalışma, şantiyenin normali. Sektördeki iş kazalarının, güvenlik önlemlerinin alınmaması dışındaki diğer önemli sebeplerinin de uzun çalışma saatleri ve iş yükü olduğu bilinirken, 3. havalimanı inşaatında işçilerin günlük çalışmaları 12 saati buluyor. Yapılmayan ödemeler, servis, yemek, barınma, iş kazaları ve iş cinayetleri şantiyede çalışan işçilerin inşaat çalışması başladığından bu yana var olan problemleri. İş yapımı sırasında görülen en temel eksikliklerin dahi, inşaat durmasın diye görmezden gelindiği havalimanında işin hızlandırılması ile birlikte işçi sağlığı ve iş güvenliğinin daha da göz ardı edildiği ve giderek keyifleştiği bir tablo hüküm sürüyor. Şantiyede planlı yapılması gereken, uzmanlık ve program gerektiren pek çok iş, gelişi güzel ve hiçbir denetleme olmaksızın tam bir kuralsızlık içinde yapılıyor. Birçok firmanın çalışanlarına baret, ayakkabı, yelek dahi almadığı biliniyor" açıklamaları yer aldı. ŞANTİYEDEKİ SORUNLAR FAZLA İSİG raporunda, şantiyedeki yemek sorununa da değinildi. Yemeklerin, en ucuza mal eden firmalar tarafından yapıldığı ve besin yetersizliği, kalitesizliği ile hijyenik olmamasından dolayı işçilerin zor durumda kaldıkları belirtildi. Havalimanı inşaatında 2014 yılından bu yana tespit edilen en az 37 iş cinayetinin yaşandığının aktarıldığı raporda, işçilerin yaşadıklarına yer verildi: "3. havalimanı işçilerinin yaşadığı hiçbir sorun yeni olmadığı gibi, 14 Eylül'de işçileri kampa taşıyan servisin kaza yapması ve 17 işçinin yaralanması sonucu başlayan işçi eylemleri de ilk eylem değildir. Daha evvelki irili ufaklı eylemlerin yanı sıra, bu yıl 13 Şubat'ta işçilerin barındığı tek kişilik odaların 2'ye, 2 kişilik odaların 4'e, 4 kişilik odaların ise 6 kişiye çıkarılması üzerine yapılan eylemde de son eylemdeki ile hemen hemen aynı talepler sıralanmıştı." İSİG'TEN İŞÇİLER SERBEST KALSIN ÇAĞRISI İSİG raporunda, işçilerin, İş Kanunu ve 6331 sayılı yasadan kaynaklı haklarını istediklerini belirterek, çağrıda bulundu: "Orada talep olarak sıralananlar gerçekte işverenin yapmadıkları, suç işleyerek ihmal ettiği ve devletin göz yumduğu temel haklardır. İşçilerin hemen bütün talepleri tek başına iş durdurmak için yasal ve meşrudur. İşçilerin yanı başında iş arkadaşları ölürken, bu havalimanında en az 37 iş cinayeti yaşanmışken daha başka neden ihtiyaç var mıdır? İSİG Meclisi olarak iş cinayetlerine ve işçi sağlığı, güvenliği bakımından kötü koşullarda çalışmaya karşı en önemli mücadelenin örgütlenme olduğunu vurguluyoruz. İş cinayetlerinde ölen  işçilerin yüzde 98'i örgütsüzken, devletin 3. havalimanı inşaatında örgütlenen sendikalara karşı özel baskısı ve 4 sendika yöneticisinin tutuklanması kabul edilemez."