KESK Adana Şubeler Platformu hükümetin kamu emekçilerine yönelik zam önerisini protesto için Eğitim Sen adana Şubesi'nde basın açıklaması yaptı. Basın Açıklamasını KESK Dönem Sözcüsü Ahmet Aydoğan okudu. Basın açıklamasında, “Emeği, emekçileri yok sayan tutum 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ilan edilen OHAL ile çok daha acımasız bir hal almıştır. İki yıllık OHAL döneminde çıkarılan KHK’lerle, hukuktan yoksun ihraçlarla emekçiler haklarını kullanamaz hale getirilmiştir. Söz konusu KHK’lerin yasalaştırılması ile kağıt üstünde kaldırılan OHAL düzeni Türkiye’de ne yazık ki kalıcı hale getirilmiştir. Dolayısıyla hem emeğin haklarını yok sayan bu mevcut düzene hem de emeğin saflarına ‘Truva atı’ olarak yerleştirdikleri yandaş-besleme sendikacılığa sırtlarını dayayanların her geçen gün biraz daha pervasızlaşması kaçınılmazdır" denildi. "Bu pervasızlık ülkeyi yönetenlerin dönem dönem milyonlarla dalga geçen sözlerine de yansımaktadır" denilen açıklamada "Çalışma eski bakanı 'asgari ücretle geçinilmez diye bir şey yok, eğer ona mahkûmsanız asgari ücret büyük paradır' derken, Cumhurbaşkanı yabancı yatırımcılara ‘güven’ vermek için 'OHAL’den istifade ederek grevlere anında müdahale ediyoruz' diyebilmiştir. Yine, ‘Biz zeytini bir lokmada yemezdik, memurlarda öyle yesin’ diyen milletvekilinden, beş kişilik bir ailenin günde üç öğün bir çay bir simit tüketmesi halinde 900 TL harcama yapacağını dolayısıyla asgari ücretten 1.120 TL artıracağını söyleyen Meclis Grup Başkan Vekiline, ‘22 bin 200 lira maaş alan milletvekilleri geçim sıkıntısı çekiyor' diyen Meclis Başkanına ülkeyi yönetenler milyonlarla dalga geçen açıklamalara imza atmıştır" ifadelerine yer verildi.

"BUNA SON VERMENİN ZAMANI ÇOKTAN GEÇTİ"

"Tüm bunlar demokrasinin, barışın, adaletin, hukukun üstünlüğünün ortadan kaldırıldığı, OHAL’in kalıcı hale getirildiği sermaye yanlısı emek karşıtı düzenin kaçınılmaz, doğal sonuçlarıdır" denilen basın açıklaması şöyle devam etti: "Doğal olmayan hakları ellerinden alınan, sefalet ve kölelik teklif edilen milyonların ortak çıkarları için bir araya gelememesidir. Buna son vermenin zamanı çoktan gelmiştir. Çünkü hangi sendikaya üye olursa olsun tüm kamu emekçileri çarpık enflasyon rakamlarına indirgenen maaş artışlarına, kaşıkla verileni kepçe ile geri alan adaletsiz gelir vergisi sistemine, reel gelirinin gittikçe erimesine, güvencesiz-sözleşmeli çalışmanın daha yaygın hale getirilmesine hizmet eden sözde “toplu sözleşmelerin” bedelini ödemeye devam etmektedir. Böyle bir tablo içinde hem tüm kamu emekçileri olarak bizler hem de kamu hizmeti alma hakkı alabildiğine sınırlanan vatandaşlarımız yıllardır kaybetmektedir."

"KAMU EMEKÇİLERİNİN TAHAMMÜLÜ KALMADI"

"Yıllardır sermayenin, patronların bir dediğini iki etmeyenler, Hazinenin ‘kefen parası’ olarak tabir edilen İhtiyaç Akçesine kadar halkın tüm kaynaklarını sermayenin, yandaş müteahhitlerin emrine sunanlar sıra işçiye, kamu emekçisine, asgari ücretliye, emekliye gelince ‘kaynak yok’, ‘ hepimiz aynı gemideyiz’ nutukları atmaya devam etmektedir" denilen açıklamanın devamında "Bu şartlarda malum konfederasyon yönetimi 'tarihi başarı' nutukları atsa da, siyasi iktidar tozpembe tablolar çizmeye devam etse de hiçbir kamu emekçisinin tarihe kara bir leke olarak geçecek yeni bir satış sözleşmesine tahammülü kalmamıştır. Hep beraber adım adım içine sürüklendiğimiz bu kara tabloyu değiştirmenin tek yolu siyasi iktidardan icazet bekleyen, kişisel çıkarlarını milyonların ortak çıkar ve kazanımlarının önüne koyan sözü ile özü yüz seksen derece farklı noktalara savrulmuş olanlarla değil, kamu emekçilerinin ortak talepleri ve halktan yana bir kamu hizmeti için mücadele edenlerle yürümekten geçmektedir" ifadelerine yer verildi.

"TÜM KAMU EMEKÇİLERİNİ SESLERİNİ YÜKSELTMEYE ÇAĞIRIYORUZ"

Basın açıklamasında "Bunun için KESK olarak sendikalı, sendikasız tüm kamu emekçilerini; Halktan Yana Bir Kamu Hizmeti, Güvenceli İstihdam- Güvenli Gelecek, Demokratik- Adil Bir Çalışma Yaşamı, İnsanca Yaşamaya Yetecek Bir Ücret ve tüm taleplerin hayat bulması için Gerçek Bir Toplu Pazarlık Hakkı için birlikte mücadele etmeye, yeni bir satış sözleşmesine izin vermemek için seslerini yükseltmeye çağırıyoruz” denildi.