Türkiye, bozulan ekonomi ve patronların karlılık hırsı içinde iş kazası girdabına girdi. Bu girdap her yıl yüzlerce işçinin canına mal oluyor. Meslek odalarının çağrıları ise “kaderlerinde ölmek var” diyen bir iktidar tarafından cevapsız bırakılmış durumda.
Özellikle son yıllarda hızla gelişen bilim, teknoloji ve sanayileşme ülkelerin gelişme süreçlerine fayda sağlarken; sağlıklı çalışma ortamı, işçi sağlığı ve iş güvenliği için aynı başarının sağlandığını söylemek güç gözüküyor. Refah artışı ve teknolojik gelişim sonucu iş kazalarının ve sonuçlarında meydana gelen iş cinayetlerinin ciddi şekilde düşmesi beklenirken; öte yandan özellikle gelişmekte olan ülkelerde işçiler, patronların karlılık hırsının ve bu alev topuna odun taşıyan hükümetlerin esiri olmuş durumda. Sanayileşme ve kalkınmanın bedeli; yetersiz beslenen, iş kazalarından ve meslek hastalıklarından gereği gibi korunamayan, işsiz kalma ve işini kaybetme korkusu yaşayan, bu korku üzerinden örgütlenmeleri engellenen, sosyal güvenlik endişesi duyan bir çalışan kesim yaratılması oldu. İnsan hakları ve demokrasi kültürünün, eleştiri, öneri ve denetim mekanizmalarının çalışmasının engellendiği, sosyal devlet olamayan veya olanın da tasfiye edildiği, fason üretime yönlendirilen ülkelerde bu yara gün geçtikçe daha da derinleşiyor. Üstelik bu yara, çocuk işçilerin üretime katılması, göçmen işçilerin korkutularak kayıt dışı ve düşük ücretlerle çalıştırılması ile çok daha hızlı bir şekilde derinleşiyor. Dünyanın içinden geçtiği süreç, bu yarayı genişletirken, Türkiye, yöneticilerin tavrı sebebiyle tüm bu yaşananlardan en çok etkilenen ülkelerden biri. [infogram id="def27778-fa9f-4235-a719-908335080431" prefix="nmf" format="interactive" title="iş cinayetleri infografik"] ÖLÜMLER AÇIKLANANIN İKİ KATI TMMOB Makina Mühendisleri Odası'nın (MMO) bir raporuna göre SGK İstatistiklerinde iş kazaları ve meslek hastalıkları sonucu ölüm geliri bağlananlarla ilgili veriler de bulunmakta. 2013 verilerine göre iş kazaları sonucu ölümlerden dolayı 76 bin 859 kişi; meslek hastalıkları sonucu ölümlerden dolayı 4401 kişi olmak üzere toplam 81 bin 260 kişi, 52 bin 536 dosya üzerinden ölüm geliri alan hak sahibi durumunda idi. 2013 yılında, 637’si 2013 yılından; 1347’si önceki yıllardan dolayı olmak üzere toplam 1984 kişi iş kazası sonucu ölüm vakalarından dolayı; 159’u 2013 yılı hak sahibi, 99’u önceki yıllardan hak sahibi 258 kişi de meslek hastalıkları sonucu ölüm vakalarından dolayı olmak üzere toplam 2242 kişiye ölüm geliri bağlandı. Bu verilerden anlaşılacağı üzere her yılın verileri üzerinden o yılın ölümlerinden dolayı ölüm geliri alan hak sahibi sayısını tespit güçlüğü bulunmakta. Bu nedenle verileri uzun erimli bir şekilde birleştirerek yorumlamak ve ortalamaları tespit etmek gerekmekte. Doç. Dr. Aziz Çelik, 2015 yılında bu konuda bir çalışma yapmıştı. Üstteki infografikteki tablo, ölümlerin açıklananın iki katı olduğunu netlikle yansıtıyor. [infogram id="f30a8c78-673b-43c7-af45-52c75b41d81e" prefix="h5l" format="interactive" title="iş cinayetleri genel grafik"] İŞ CİNAYETLERİ AZALMASI GEREKİRKEN ARTIYOR 1967'den günümüze uzanan iş cinayetleri tablosuna baktığımızda karşımıza katliamı ortaya koyan veriler çıkıyor. 1960'lardan 1990'ların ortasına kadar toplam açıklanan ölüm sayıları bazı yıllardaki iniş ve çıkışlar haricinde genel olarak yatay seyrederken 1996'daki zıplamanın ardından AKP iktidarına kadar bir düşüş trendini görmek mümkün. Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) SSK'dan aldığı verilere göre 2008'de ölçülen aralığın en düşük işçi ölümüyle de karşılaşıyoruz. Ancak 2010 ve bilhassa 2013 sonrası inşaat sektörünün öncülüğünde işçi ölümleri peş peşe zirve yapıyor. 2018 verileri henüz açıklanmadığı sıralarda ekonomik durgunluk ve işsizlik sarmalıyla verilerin 2017 yılındaki zirvenin altında kalması bekleniyordu. Nitekim öyle de oldu. [infogram id="33688783-1917-4b85-895a-8d9dd1ee0829" prefix="7cQ" format="interactive" title="yıllara göre iş kazaları"] YILLARA GÖRE İŞ KAZALARI DA KORKUNÇ TABLOYU ORTAYA KOYUYOR İş cinayetleri yerine, yıllara göre iş kazalarına baktığımızda da tablo benzer. İş kazası sayısı 1995'ten 2013'e kadar yatay seyrederken, işçi sayısı totalde arttığı için iş kazası sıklığının (turuncu renkte) hızla düştüğünü görüyoruz. Bu tablo, teknolojideki gelişmelere uygun bir tablo. Ancak 2013 ve sonrası görülen tablo, tüm gelişmelere ters yönde giden bir Türkiye'nin adeta resmini farklı bir perspektiften çiziyor. Yüz çalışan başına iş kazası sayısı 2012'de 0,55'e kadar düşerken bir yıl içinde 2,5 katına çıkarak 1,32'ye yükseliyor. Yükseliş bir yılla sınırlı kalmıyor: 2014, 2015 ve 2016'da oranların sırayla 1,47, 1,52 ve 1,78'e kadar çıktığını görüyoruz. Çalışma Bakanlığı henüz 2017 verilerini yayınlamadığı için bu tablo şimdilik 2016 yılıyla sınırlı. [infogram id="d284096b-059d-4aa2-b64f-f177089b073e" prefix="WHi" format="interactive" title="iş cinayetleri"] İNŞAAT SEKTÖRÜ ÖLÜMLERDE BAŞI ÇEKİYOR İşçilerin ve çalışma koşullarının düzeltilmesi için faaliyet gösteren ve basından topladığı verilerle raporlar yayınlayan İşçi Sağlığı ve Güvenliği Merkezi (İSİG) verilerine baktığımızda son aylara ait güncel tablolar karşımıza çıkıyor. İş cinayetlerinin sonbahar ve kış aylarında inşaat sektöründe yoğunlaştığını görürken bahar ve yaz aylarında tarım sektöründe yoğunluk göze çarpıyor. 2013-2017 yılları verilerine baktığımızda istisnasız her yıl inşaat sektörünün ölümlerin en çok yaşandığı sektör olduğunu görüyoruz. Soma maden faciasının yaşandığı ve 305 işçinin öldüğü 2014 yılında maden kazalarındaki ölümler taşımacılık ve tarım sektöründeki ölümleri geçerken diğer yıllar tarım ve taşımacılık sektörünün inşaat sektöründeki ölümleri izlediğini görüyoruz. Ancak 2018'de tablo değişiyor ve tarım sektöründeki ölümler, inşaat sektörünü geçiyor. ÖLÜMLERDE EN BÜYÜK ETKEN TRAFİK KAZASI İş cinayetlerinin nasıl yaşandığını ele aldığımızda ölüm sebeplerinin trafik kazası, ezilme/göçük ve düşme şeklinde sıralandığını görüyoruz. Bu sebepleri elektrik çarpması takip ediyor. İŞ CİNAYETLERİ VE 2018: TARIMDA ÖLÜMLER, İNŞAATI GEÇTİ İSİG Meclisi verilerine göre 2018 yılında iş cinayetlerinde 12 ayda 1923 işçinin yaşamını yitirdiğini görüyoruz. Bu kişilerin 119'u kadın. Yaşanan vakalarda 67 çocuğun, 110 göçmenin öldüğünü görüyoruz. 12 ayda tarım sektöründeki ölümlerin (457) yıllar sonra ilk kez inşaat sektörünü (438) geçtiğini görüyoruz. Ölüm sebeplerinde trafik/servis kazası yüzde 21,22 ile ilk sırada. Bunu yüzde 19,71 ile ezilme/göçük ve yüzde 16,9 ile düşme izliyor. Ölen 1923 işçinin sadece 47'si sendikalı. Yani sendikalı olmak, işçilerin olabildiğince adil ve güvenli çalışmalarının arkasındaki en önemli güvencelerden biri.