Suruç Aileleri İnisiyatifi, 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği ile 5 Haziran Amed Aileleri İnisiyatifi, eşzamanlı olarak ortak açıklama yaparak, Ahmet Davutoğlu’na “Biz neden ve nasıl öldürüldük?” diye sorarak, “açıkla” çağrısı yaptı.

10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği Ankara'da dernek binasında, Suruç Aileleri İnisiyatifi İstanbul İHD'de ve 5 Haziran Amed Aileleri İnisiyatifi Diyarbakır'da İHD binasında eşzamanlı olarak eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’na “açıkla” çağrısı yaptı. Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun 7 Haziran-1 Kasım 2015 tarihlerini işaret ederek, “Terörle mücadele konusunda defterler açılırsa birçok kişi, insan yüzüne çıkamaz” sözleriyle ilgili yapılan açıklamalarda aileler, “Biz neden ve nasıl öldürüldük” diye sordu. Ankara’daki açıklamayı 10 Ekim Der Başkanı Mehtap Sakinci Coşgun, İstanbul'daki açıklamayı Suruç gazisi Çağla Seven ve Diyarbakır'daki açıklamayı ise 5 Haziran patlamasında yaşamını yitiren Cıvan Arslan’ın ağabeyi Mazlum Arslan yaptı.

KARANLIK DÖNEM

Açıklamada, Davutoğlu’nun Türkiye’nin en karanlık dönemlerinden biri olan AKP’nin tek başına iktidarı ilk kez kaybettiği 7 Haziran-1 Kasım tarihlerindeki sürece ilişkin önemli bir açıklamada bulunduğu belirtildi. Açıklamada, Davutoğlu’nun bu karanlık süreçteki kendisinin de önemli bir parçası olduğu iktidarın “karanlık” işlerine işaret ettiği vurgulanarak, “Ahmet Davutoğlu'nun hafızalarımızı yoklamamızı istediği dönem bizler ve bizim gibi bu dönemde yüreğine ateş düşmüş, ocağı sönmüş, biriciğini, canını, yavrusunu, annesini babasını, eşini dostunu akrabasını sevgilisini yoldaşını yitirmiş, sağlığından, evinden yurdundan edilmiş, sakat kalmış, hayatının en büyük travmasını yaşamış binlerce insanın ve toplumun hafızasında ilk günkü gibi taptaze durmaktadır” denildi.

‘KATİLLERİ TANIYORUZ’

Yakınlarını DAİŞ bombaları ile kaybedenler olarak 7 Haziran ve 1 Kasım seçimleri arasında nelerin yaşandığını çok iyi bildikleri, katilleri tanıdıkları belirtilen açıklamada, şöyle denildi: “Biz bu süreçte neler yaşandığını sormuyoruz. Nasıl yaşandığını soruyoruz. Buradan Davutoğlu'na ve içinden çıktığı siyasi iktidara sesleniyoruz; Ülkemiz sizin iktidar döneminizde tarihin en kanlı cihatçı çetesinin geçiş yolu haline getirilmiş, IŞİD militanlarının ellerini kollarını sallayarak dolaşabildiği, hatta bazı bölgelerde kimlik kontrolü yaptığı, istediği gibi örgütlenebildiği, yargı süreçlerinden kolaylıkla sıyrılabildiği konforlu bir alana dönüştürülmüştür.”

‘BİZİ ÖLDÜREN ÇETELER Mİ?’

Açıklamaya şöyle devam edildi: “Dışişleri Bakanlığınız döneminde ‘öfkeli gençler’ dediğiniz IŞİD çetecileri öfkesini her nedense Türkiye'nin muhalif kesimlerine kusmuş yaptığı kıyımlar sizin tabirinizle ‘oylarınızı arttırarak’ partinizin 1 Kasım'da yeniden tek başına iktidar olmasına büyük katkıda bulunmuştur. Davutoğlu'na soruyoruz 1 Kasım seçimleri öncesinde yaptığınız Van mitinginde 'Ak Parti iktidardan indirilirse sokaklarda terör çeteleri dolaşacak' cümlenizdeki terör çeteleri bizi Amed'de Suruç'ta Ankara da öldüren çeteler midir?”

‘DAVUTOĞLU AÇIKLA’

103 kişinin yaşamını yitirdiği 10 Ekim katliamının Davutoğlu’nun da olduğu iktidar döneminde yaşandığı hatırlatılan açıklamada, “Öyleyse soruyoruz; başbakanlığınız sırasında Amed, Suruç ve 10 Ekim davalarına iktidar tarafından müdahalede bulunulmuş mudur? Bugün Amed, Suruç ve 10 Ekim davaları sürmektedir. Sayın Ahmet Davutoğlu halkına karşı sorumluluk duyan bir siyasetçi gibi davranıp bu davalara gelerek bildiklerinizi anlatmayı, kameralar karşısında ima ettiğiniz gerçekleri mahkeme salonlarında da açıkça ifade etmeyi düşünüyor musunuz? Yoksa bildiklerinizi AKP ile girdiğiniz mücadelede bir koz olarak kullanmayı mı planlıyorsunuz? Davutoğlu açıkla 7 Haziran-1 Kasım arasında biz neden ve nasıl öldürüldük” denildi.

‘BİLDİKLERİNİ ANLAT’

Suruç Aileleri İnisiyatifi’nin İstanbul İHD Şubesi’nde yaptığı öncesi konuşan Suruç Aileleri İnisiyatifi’nden ve katliamda yaşamını yitiren Vatan Budak’ın babası Murat Budak, “Katliamın asıl sorumluları ‘400 vekil verin bu iş bitsin’ diyenlerdir. Bizler bu katliamları yapanları ilk günden beri biliyoruz. Şimdi Davutoğlu ‘Bildiklerimi anlatırsam insan içine çıkamazlar’ diyor, anlat o zaman. Soruşturma açıp avukatlarımızı yaralılarımızı tutuklayan savcılar neredesiniz. Bizler Suruç için adalet herkes için adalet diyerek mücadele edeceğiz” dedi.

YÜZLEŞMEYE DAVET

Suruç’un aydınlatılması için önce 7 Haziran-1 Kasım arasındaki sürecin konuşulması gerektiğini belirten Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, “Suruç ağır bir travmadır. Davutoğlu siyasi bir sorumludur. Partisini tehdit ederek olmaz. Onu yüzleşmeye ve süreci açıklama yapmaya davet ediyoruz” şeklinde konuştu.

‘YERE BATSIN MEVKİ MAKAMINIZ’

Davutoğlu’nun bahsettiği defterin açılması durumunda o dönem gerçekleşen katliamları nasıl açıklayacaklarını soran yaşamını yitirenlerden Çağdaş Aydın’ın babası Fethi Aydın, “İnsanlar barış ve özgürlük istediler. Bunları isteyenleri neden bombaladınız? Kendi itiraflarınız vardı. ‘O patlamalardan sonra oylarımız arttı’ diye. Yere batsın sizin oylarınız. Yere batsın sizin mevki makamınız. Bunlar binlerce insanın yaşamından daha mı önemli? Cizre bodrumlarında gençler öldürüldü. Biz bir daha bunlar yaşanmasın diye ve bunları bize yaşatanlardan hesap sorana kadar elimizden ne geliyorsa yapacağız. Bu bizim borcumuzdur” ifadelerini kullandı.

‘DAVUTOĞULU’NU KONUŞTURUN’

Nazegül Boyrazın eşi Bayram Boyraz da, Davutoğlu’nun başbakanlığı döneminde ‘Beyaz Toroslar vardı buralar’ şeklindeki konuşmasını hatırlatarak, “Ey Davutoğlu sen hangi dine mensupsan o dinden konuşuyorum insansan çık anlat. Ey savcılar dürüstseniz çıkın Davutoğlu’nu konuşturun. O zaman da dedik, bu zaman da söylüyoruz, ‘Bu katliamlarda devletin eli var’ bunları aydınlatacağız” diye konuştu.

‘BARIŞ ÜTOPYA OLARAK KALIR’

Yaşanan katliamların hesabı sorulmadan bu ülkede barışın sadece bir ütopya olarak kalacağını dile getiren Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Oya Ersoy, “Davutoğlu 7 Haziran dedi. Ama bu süreç 5 Haziranda başladı. Ardından gelen diğer katliamlarla devam etti. 7 Haziran’dan 1 Kasım’a işaret ederken kastı başka bir şeyde olabilir. O dönem kendilerini iktidarda tutan strateji neyse onu açıklasın. Sorumlularından bir an önce hesap sorulmalıdır” diye belirtti.

‘MALUMUN İLANI’

Son olarak konuşan Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü ise yaşanan katliamların hesabı sorulmadığı sürece daha çok acılar yaşanabileceğini belirterek, “Çok şey var anlatılacak. Ama Davutoğlu’nun bu itirafı resmen malumun ilanı oldu. Bu katliamların sorumlusunun belki de iki numarası şimdi bir numarayı tehdit ediyor. Biz her ikisinin de bu işlerin ortağı olduğunu biliyoruz” dedi.

'BİRLİKTE BAŞARACAĞIZ'

Diyarbakır'da da 5 Haziran Amed Aileleri İnisiyatifi, İHD şube binasında basın açıklaması düzenledi. Bombalı saldırıda yaşamını yitirenlerin aileleri ve yaralananlar ile STK ve siyasi parti temsilcilerinin katıldığı açıklamada, "Davutoğlu açıkla biz 1 Haziran 1 Kasım arasında neden öldük" pankartı açıldı. Aileler adına açıklamayı, 5 Haziran'da yaşamını yitiren Cıvan Arslan'ın abisi Mazlum Arslan yaptı. Açıklamada Ankara Gar katliamında yaralanan Cihan Andıç’ın babası Ahmet Andıç, mevcut iktidarın düşme korkusunun yaşandığı bir dönemde katliamların yaşandığını belirterek, "Barışı haykıranlar, savaş isteyenler tarafından katledildi. Amaçları korku imparatorluğunu yaratıp muhalefeti sokaktan çekmek. Bize düşen görev diktatör yapıyı geriletmek. Bunu hep birlikte başaracağız" dedi.

‘SAVCILAR SORUŞTURMA AÇSIN’

Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Eşbaşkanı Bünyamin Şeker ise, Davutoğlu’nun açıklamalarının savcılar tarafından ihbar olarak kabul edilip soruşturma açılması gerektiğini kaydederek, buna ilişkin girişimlerinin olacağını söyledi.

‘PEŞİNDE OLACAĞIZ’

HDP Diyarbakır Milletvekili Saliha Aydeniz de, Davutoğlu döneminde yaşananlara dikkat çekerek, "Bu gün yaşadıklarımız o günlerin devamıdır. Türkiye haklarının birlikte yaşamasına karşı atılan adımlar var. Kaos ve savaştan beslenen iktidar kaos peşinde. Bu sürecin sonuna kadar peşinde olacağız" dedi. Kaynak: MA