17 Eğitimde ilk yarıyılın sona erdiği bugün 18 milyon civarında öğrenci karne aldı. Eğitim-Sen Genel Merkezi dün bir dönem değerlendirmesi açıklarken, dokuz8HABER'e konuşan Eğitim-Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca, çatışmaların bitmesinin eğitim-öğretimin sağlık bir şekilde devam etmesinin ön şartlarından olduğunu ifade etti. Milyonlarca öğrenci özellikle bölge illerinde artan çatışmaların gölgesinde geçen 2015-2016 eğitim öğretim döneminin ilk yarı yılını geride bırakarak karnelerini aldı. Eğitim Hakkı'nı giderek daha zor kullanılabilir hale getiren ticarileşme, dinselleştirme gibi sorunlar devam ederken, Kürt sorununda yeniden başlayan çatışmalı dönemin faturası da bölgede okumaya çalışan yüz binlerce öğrenciye ve görevlerini yapmaya çalışan eğitim emekçisine çıktı. "Eğitimciler ve öğrenciler sürekli mağdur edilmektedir" Bu durum Eğitim-Sen tarafından hazırlanan ve dün açıklanan 2015-2016 İlk Yarıyıl değerlendirmesi raporuna da yansıdı. Buna göre bu dönem on binlerce öğrencinin eğitim-öğretim hakkı gasp edildi, çocuklar ve sivil halktan yurttaşlar hedef alınarak öldürüldüDeğerlendirmenin sunumunu yapan Eğitim-Sen Genel Basın Yayın Sekreteri Hanım Koçyiğit, "Eğitim sisteminin, eğitim ve bilim emekçilerinin yıllardır birikerek artan sorunları her geçen yıl katlanarak artmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) eğitimde sorunlara kalıcı çözümler üretmekten çok, yeni sorunlar yaratan politika ve uygulamaları nedeniyle eğitim emekçileri, öğrenciler ve veliler sürekli mağdur edilmektedir" dedi. "Cumhuriyet tarihinde ilk defa öğretmenler öğrencilerinden ayrılmak zorunda bırakıldı" 'Bölge' illerinde yaşanan çatışmalar nedeniyle öğrenci ve öğretmenlerin can güvenliği endişesiyle karşı karşıya olduğunun belirtildiği değerlendirmede,"Aylardır bölgede fiilen olağanüstü hal (OHAL) koşullarının yaşanması, eğitim öğretimi durma noktasına getirmiş, başta çocuklar ve öğretmenler olmak üzere, sivil halkın can ve mal güvenliği daha önce hiç olmadığı kadar büyük tehditlerle ve tehlikelerle karşı karşıya kalmıştır. 2015-2016 eğitim öğretim yılının birinci yarısını geçmiş yıllardan ayıran en önemli farklardan birisi, Cumhuriyet tarihinde ilk defa MEB tarafından öğretmenlerin “hizmet içi eğitim” bahanesiyle öğrencilerinden ve okullarından ayrılmak zorunda bırakılması olmuştur" ifadeleri yer aldı. "Çocuklar hedef alınarak öldürüldü" Sokağa çıkma yasakları nedeniyle on binlerce öğrencinin eğitim-öğretim hakkının gasp edildiği, çocukların ve sivil halkın hedef haline gelerek öldürüldüğü kaydedilen değerlendirmede, 2015-2016 İlk Yarıyılı'nın çocuk ölümlerinin en yoğun yaşandığı dönem olarak tarihe geçtiği, sokağa çıkma yasakları kapsamında Cizre’de 104 okulda öğrenim gören 41.127 , Silopi’de ise 68 okulda öğrenim gören 39.128 olmak üzere toplam 80.255 öğrenci ve 2.991 öğretmenin bu süreçten olumsuz etkilendiği vurgulandı. diyarbakirin-sur-ilcesindeki-catismalarda-yanan-4-okul-egitim "İktidar elini toplumun inançlarından çekmeli" Eğitim Sen'in yaptığı değerlendirmede, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından ülke çapında açılan kreş görünümlü Kur’an kurslarının (sıbyan mektepleri) 4-6 yaş grubundaki okul öncesi çağdaki çocuklara dönem başından itibaren “dini eğitim” vermeye başlandığı, bu uygulamanın 4-6 yaş grubundaki çocukların zihinsel gelişim özellikleri dikkate alındığında son derece sakıncalı olduğu, İktidarın elini toplumun inançlarından çekmesi, eğitimde ya da başka bir alanda kendi düşüncelerini tüm topluma dayatmaktan vazgeçmesi talep edildi. "Akademisyenlere yönelik linç kampanyası eğitimcilere verilen  değeri gösteriyor" Eğitim Sen'in değerlendirmesi şu cümlelerle devam etti: "Önemli bir bölümünü sendika üyelerimizin oluşturduğu ‘Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi’ne yönelik linç kampanyası, hukuksuz bir şekilde gerçekleştirilen soruşturma ve gözaltılar ülkede eğitime, eğitim ve bilim emekçilerine ne kadar değer verildiğini göstermesi açısından ibret vericidir.‘Çocuklar ölmesin’ diyen öğretmene soruşturma açan, barış için imza veren akademisyenleri hedef göstererek linç edilmeye çalışan bir zihniyetin ne bu ülkeye, ne de eğitime herhangi bir katkısının olması mümkün değildir." Eğitim-Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca: Bizim talebimiz çatışmalı sürecin durdurulması dokuz8HABER'in sorularını yanıtlayan Eğitim Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca raporda dile getirilen görüşlere de açıklık getirdi: "Bizim talebimiz çatışmalı sürecin durdurulması, burada siyasi taraflara, siyasetçilere, Hükümete görev düşüyor." Egitim-Sen-aciklama-AA (1)Açıklamasının devamında "çatışmalar devam ettiği sürece eğitim-öğretime dönülmesini ve sağlıklı bir süreç beklemenin saflık olacağını" kaydeden Karaca, akademisyenlerin barış çağrısı karşısında takınılan tutumu da örnek vererek, "Akademisyenlerin barışa yönelik bir açıklamaları oldu, bu fikirlere değer verileceği yerde baskılama, cezalandırma hatta can güvenliğini tehlikeye düşürecek durumlara kadar gelindi" dedi. Hükümetin Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan olumsuz yönde etkilendiğini vurgulayan Karaca "Cumhurbaşkanı'ndan, Hükümetten bu çağrılara yönelik olumlu bir yaklaşım görmüyorum" sözüyle gelişmelerden yana kaygılarını dile getirdi. "Türkiye'nin sorunları burada çözülecek" Tüm ülkede, üyeleri en fazla baskılanan sendika olduklarını belirten Karaca, Kürt Sorunuyla, yaşanan çatışmalarla ilgili kendi örgütlülümüz içinde de baskılama yaşıyoruz ama deneyimli bir örgüt olduğumuz için onu aşabiliyoruz" diye konuştu. Uluslararası anlamda Eğitim Enternasyonel'den destek aldıklarını ifade eden Karaca, Eğitim Enternasyonel'in bir dayanışma örgütü olduğunu ama Türkiye'nin sorunlarının burada çözüleceğini ifade etti. (dokuz8HABER) Eğitim Sen'in açıklamasının tamamını BURADAN okuyabilirsiniz