AKP'nin 5'inci madde ile KHK ile ihraç edilen hekimlerin özel hastanelerde çalışmasının önünü açan değişiklik önergesi kabul edildi. Buna göre KHK'li ihraçlar SGK ile anlaşmalı özel hastanelerde çalışabilecekken, güvenlik soruşturmasına takılanlar ise tazminat ödemeden özel hastanelerde çalışabilecek. Yeni mezun hekimler ise 450 gün bekleme süresinin ardından özel hastanelerde çalışabilecek.
[mks_dropcap style="letter" size="52" bg_color="#ffffff" txt_color="#000000"]A[/mks_dropcap]KP'nin sağlıkta düzenlemeleri içeren yasa teklifinin KHK'li hekimleri ve güvenlik soruşturmasına takılan hekimlerin özel hastanelerde çalışmasının önünü tıkayan 5'inci maddesi Genel Kurul'da görüşüldü. Görüşmede HDP ve CHP'nin 5'inci maddenin yasa teklifinden kaldırılmasına ilişkin verdiği değişiklik önergeleri okundu. İlk 22 maddenin görüşüldüğü birinci bölüm için söz alan MHP grubu adına Antep Milletvekili Ali Muhittin Taşdoğan, yasa teklifinin sağlık çalışanlarına dair şiddeti önlemede caydırıcı olmadığını belirtti. Taşdoğan,"Bu durum sürdürülemez, kabul edilemez bir durumdur. Her şeye rağmen bu kısır döngüyü kırmamız gerekir. Caydırıcı, önleyici ve gerçekçi önlemler almalıyız. Mecliste ayrıca sağlıkta şiddete karşı ayrı bir düzenleme yaparak şiddeti uygulayanlara çeşitli cezalar öngören Milliyetçi Hareket Partisinin kanun teklifinin de bir an önce gündeme gelmesini beklemekteyiz. Sağlıkta şiddeti önlemeye yönelik ilk adım Meclis çatısı altında atılmalı, ardından hastanelerin yöneticileri, Sağlık Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı, Adalet Bakanlığını da kapsayan geniş bir organizasyonla şiddete karşı etkili bir mücadele planı belirlemeli ve uygulanmalıdır" dedi. 'ŞİDDETLE İLGİLİ YENİ BİR ŞEY YOK' Ardından HDP Grubu adına İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, 44 maddelik yasa teklifinin iyi tartışılması gerektiği ve halkın yararına sonuçlanması gerektiğini belirtti. Kemalbay, "Sağlıkta şiddet sorununu çözmek için getiriliyormuş gibi bu torba yasa bizim önümüze geldi; aslında bu bir örtüydü, bu, böyle bir örtüye sarıldı. Hâlbuki bu torbanın içerisinde şiddetle ilgili hemen hemen yeni olan hiçbir şey yok, zaten mevcut olanlar da sağlıkta şiddet sorununu çözmüyor, sağlıkta şiddetin temellerine inmek gerekiyor" dedi. 'HEKİMLER NEDEN BU YAPTIRIMA MARUZ KALIYOR' Kemalbay, muhalefetin çabaları sonucu yasanın bazı maddelerine getirilecek değişikliklerin yetersiz olduğunu vurgulayarak, " Çünkü biraz önce bahsettiğim demokrasi sorununun bir yansıması olarak gelen bu torba yasada KHK'lerle bir gecede işinden olan insanlar hukuk önüne çıkmadan, hukuk önünde yargılanmadan suçlu kabul ediliyorlar ve aslında bu masumiyet karinesinin çiğnenmesi meselesi burada da devam ediyor. Yaklaşık 7 bine yakın hekim burada yargılanmadan, bir hukuk süreci yaşamadan mesleklerini kamuda yapamaz duruma getiriliyor. Üstelik, yeni mezun olmuş olan doktorlarsa burada para cezasıyla karşılaşmak ya da 600 gün mesleğini yapamamak gibi bir sorunla karşı karşıyalar. Yani bu hekimler neden bu şekilde bir yaptırıma maruz kalıyorlar? Bir arkadaşımız söyledi, eskiden sakıncalı piyadeler vardı, şimdi de sakıncalı hekimler var ve güvenlik gerekçesi adı altında ya da kanun hükmünde kararnameyle devlete karşı suç işlediği iddia edilen bu kişiler, baktığımız zaman sadece MİT raporlarına göre, emniyet raporlarına göre bu yaptırıma maruz kalıyorlar, mesleklerini yapamaz kılınıyorlar. Eğer bir suçları varsa o zaman yargılanmaları gerekir" şeklinde konuştu. 'BUGÜN HEKİMLERE YARIN BAŞKA BAŞLIKLARDA ÖNÜMÜZE ÇIKACAK' Bu hukuksuzlukların engellenmesi gerektiğini ifade eden Kemalbay, "Eğer bunu yapamazsak o zaman Türkiye'deki bu hukuksuzluğun önünü de alamamış oluruz ve bugün hekimlere karşı yapılan, bugün diş hekimlerine, doktorlara, sağlık emekçilerine karşı yapılan bu hukuksuz müdahale bu sefer önümüzdeki dönemde başka başlıklarda önümüze gelecektir. Unutmayalım ki yeni mezun olmuş hekimlerin eğitim hakkının ellerinden alınması da ayrıca bu yasanın en büyük sorunlarından bir tanesidir. Eğer bir insan suçluysa hukuk önünde de bu suçu ortaya çıkmışsa o zaman zaten cezasını çekecektir ama hukuk önünde suçu ortaya çıkarılmamış, kanıtlanmamış bir kişinin eğitim hakkının elinden alınması Anayasa'ya, uluslararası evrensel hukuk normlarına da aykırı bir durumdur değerli arkadaşlar. Biz her fırsatta şunu duyuyoruz: 'Türkiye bir hukuk devletidir' Eğer Türkiye gerçekten bir hukuk devletiyse o zaman bütün bu işleri hukuk önünde gerçekleştirmemiz lazım" dedi. 'YARGISIZ İNFAZ YASASIDIR' Birinci bölüm üzerinde söz alan CHP Sezgin Tanrıkulu, yasa tasarısını hazırlayanların vicdandan yoksun olduklarını söyleyerek, yasanın hekimlerin medeni infazı olduğunu söyledi. Tanrıkulu, " Yargı diye bir kurum yok. Yargı yürütmenin bir parçası ve bağımsız değil. KHK'lerin bu parlamentoda yasallaşmasının arkasına sığınıyorsunuz. Bu hukuka uygun olduğu anlamına gelmez bu parlamentodan geçse bie. Bu gerekçe hukuktan ve vicdandan yoksun. 'Güvenlik soruşturması nedeniyle mesleğe başlayamazsınız' diyorsunuz. Bunu en iyi sizler biliyorsunuz. En büyük mağdurları sizler değil miydiniz?. Şimdi kalkıp bunu savunuyorsunuz. Nasıl bu kadar vicdan yoksunu bir düzenleme olabilir. Güvenlik soruşturması ne zaman devreye girdi? 12 Eylül darbesinden sonra girdi. Amacınız şu; öğrencilikten başlayarak muhalefeti sindirmek istiyorsunuz. Daha da ötesini tasarlıyorsunuz. Bugün hekimlere getirilecek düzenlemeyi yarın avukatlara getireceksiniz. KHK ile ihraç edilmiş bu mesleğin mensupları olan avukatların stajyerliğini başlatmıyorsunuz. Daha da ileri gidip mali müşavirlere, mühendislere yapacaksınız. Yol yakınken bu yasayı düzeltelim. Getirdiğiniz biçimiyle 5'nci maddesinde bir düzelme olmaz, bu madde çıkarılmalı. Bu yasa hekimlerin medeni bir şekilde infazıdır, yargısız infaz yasasıdır" dedi. "KAMUDA ÖMÜR BOYU ÇALIŞMA YASAĞI KONULUYOR" Önergeye dair söz alan HDP Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş, “Kamuda ömür boyu çalışma yasağı konuluyor bu yasayla. Ciddi bir tehdittir. Güvenlik soruşturması OHAL döneminde bir KHK ile getirildi. Biz OHAL süreklileşti derken bunu kastediyorduk. Hekimleri özelde çalışmaya mahkum ediyorsunuz. Bu madde hiçbir yönüyle kabul edilemez. Güvenlik soruşturması mantığına karşıyız. Kişi hakkında bir suç, dava hiçbir şey yok ama bir kanaat oluşturularak 'ben seni doktor yapmıyorum' diyor. Bu hiçbir vicdana, hukuk ilkesine dayanmaz. Bu maddenin geri çekilmesi gerekiyor. Şunda Türkiye'de ciddi bir hekim açığı var. Bununda dikkate alınması gerekiyor. Buna rağmen hekimler göreve başlatılmıyor. Tıp fakülteleri öğrencilerine kabus olacak bir maddeye imza atmayalım" dedi. 'YARGISIZ İNFAZ YASASI' CHP İstanbul Milletvekili İbrahim Kaboğlu değişiklik önergesine ilişkin söz aldı. Bu yasa vesilesiyle Meclisin özerkliği anayasa aykırılık bakımından da önemli bir delil olmuştur. Hekimler, hastalar Anayasanın 17'nci maddenin mağdurudur. Bu mecliste OHAL KHK'leri kanunlaştırılarak OHAL kalıcı hale getirildi. 5'inci madde ile OHAL'i kalıcı kılmak amacıyla bir düzenleme yapılmak isteniyor. Milli Güvenlik Kurulu'na verilen yetki anayasaya aykırıdır. Güvenlik soruşturması kavramının bu şekilde yasaya girilmesi kabul edilemez. Anayasaya aykırıdır. Yargısız infaz yasasıdır" diye konuştu. 5. MADDENİN KALDIRILMASI TEKLİFİ REDDEDİLDİ CHP ve HDP'nin 5'inci maddenin yasa teklifinden kaldırılmasına dair verdiği değişiklik önergeleri sunulan oylamada reddedildi. Ardından AKP'nin değişiklik önergesi kabul edildi. Değişikliğe göre; KHK ile ihraç edilen hekimler SGK ile anlaşmalı özel hastanelerde çalışabilecek. Güvenlik soruşturması olumsuz sonuçlananlar 450 gün bekledikten sonra SGK ile anlaşmalı yerlerde çalışabilecek. Daha önce bu süreyi beklemeden çalışmak isteyenler için belirlenen tazminat ise yapılan değişiklik ile birlikte kaldırıldı. Oylamaya sunulan 5'inci madde kabul edildi. Kaynak: MA