GÜNDEM

“12 Eylül’den Bugüne Darbe Günleri ve Edebiyat”

12 Eylül 1980 askeri darbesinin üzerinden 44 yıl geçti. Nilüfer Kent Konseyi, toplumsal hafızayı canlı tutmak adına diye düzenlediklerini belirttikleri “12 Eylül’den Bugüne Darbe Günleri ve Edebiyat” etkinliği düzenledi.

Abone Ol

Haber: Ayşegül Erkaya Arslan

Bursa’da Nilüfer Kent Konseyi’nde düzenlenen 12 Eylül’ün kaybettiklerini anma etkinliğinde, 12 Eylül sürecini bizzat yaşayan Deniz Gezmiş’in dava arkadaşı Gazeteci Hacı Tomak, Eğitimci Avukat Sabri Tanrıkurt konuşmacılar arasında yer alırken Eğitimci- Yazar, Fehmi Enginalp ise moderatörlüğü üstlendi. 

Tomak, 12 Eylül Darbesi’ne giden süreci aktararak konuşmaya başladı. “ Anayasa bol onu daraltalım. İşçileri hizaya sokalım.” 

12 Eylül’ü tamamlayan sürecin 12 Mart olduğunu aktaran Tomak, 12 Mart sürecinin 12 Eylül’e giden yolu hazırlamak için olduğunu, 12 Mart’ın istenilen anayasal süreç üzerinde yeterince etkisi olmadığını, bu nedenle son darbeyi 12 Eylül Darbesiyle yapmak istediklerini söyleyerek aktardı: 

“İŞÇILERI HIZAYA SOKALIM.” 

“12 Eylül darbesiyle anayasal değişiklikle birçok özgürlük elden alındı. 12 Eylül’den önce çok mu özgürdü her şey hayır, ancak 12 Eylül ile birlikte “Anayasa bol onu daraltalım, işçileri hizaya sokalım. Sosyal uyanış çok gelişti durduralım. Ne kadar para kazanıyorsanız o kadar okuyun fazlası gerekmez dediler. 12 Eylül sermayenin tüm sektörlerinin topyekün bir saldırısıydı ve 78 kuşağı edebiyatın tanımlanmasından uzakta kaldı” dedi. 

Moderatörlüğü üstlenen Enginalp, Tanrıkurt’u tanıttı:  1950 yılında Bursaya göç ettiğini yurdun çeşitli yerlerinde öğretmenlik yaparken hukuka ilgi duyarak serbest  avukatlığa başladığını aktararak sözü kendisine verdi. 

 Tanrıkurt, “üç askeri darbeden sağ çıktıktan sonra hukuka ilgi duydum herhalde” diyerek konuşmasına başladı. İlk askeri darbede 15 yaşında olduğunu söyleyen Tanrıkurt, Alparslan Türkeş’in sesi kulaklarımda hala “TSK yönetime el koymuştur” şeklinde geçmişe atıf yaparak konuşmasını sürdürdü. 12 Eylül ve Edebiyat günleriyle ilgili birkaç kitapçı gezdiğini ancak bu konuyu ele alan doğru düzgün çalışma olmadığını aktaran Tanrıkurt Çukurova Üniversitesi’nin bir makalesini bulduğunu söyledi ve ondan alıntılarla konuşmasını sürdürdü. 

Makaleden alıntı: 

“12 Eylül’ün öne çıkan değişimlerinden biri de “emek” ve “sömürü” kavramlarına karşı düşmanca bir söylem geliştirmeye yönelik yaptırımlarıdır. Bunları kamuoyunun gündeminden düşürmek, basit bir çağrışımdan ibaret“

Macit Balık 

“HAYALLERIMIZ YOK OLMUŞKEN EDEBIYAT NASIL OLACAK.”

Tanrıkurt, makaleden birkaç alıntı yaptıktan sonra Mustafa Balbay şöyle bir soru soruyor dedi: “Hayallerimiz yok olmuşken edebiyat nasıl olacak.” Bu soruyu desteklediğini söyleyen Tanrıkurt, artık gençler okumuyor diyerek torunlarını örnek gösterdi, hepsinin iyi üniversiteler okuyan gençler olduğunu belirten Tanrıkurt, “gelecekleri zaman önemli kitapların özetlerini çıkartıp onlara okutuyorum” dedi. 

“DARBE SÜRECININ DEVAMINI YAŞIYORUZ.”

Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal’da bir süre sonra dinleyici olarak salonda yerini aldı. Sarıbal  etkinlik bitiminde konuşmacılara Kent Konseyi’nin hazırladığı  hediyeleri takdim ederken şunları söyledi:

“Darbe sürecinin devamını yaşıyoruz, silahla yapılmıyor ama devam ediyor darbe bunu hepimiz yaşıyoruz. Gidecek hiçbir yerimiz yok dayanışmadan başka çaremizde yok, dün Artvin’de direnen çocuklar, bugün Kırşehir’de direnen çevreciler, yarın başka bir yerde her yerde mücadele sürüyor ama bilin ki darbe süreci devam ediyor çünkü vesayet düzeni kalkmadı devam ediyor.”