İki aktivist, her yıl 25 Kasım’da kutlanan Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’nde dayanışma için Türkiye’deki diğer kadınlarla sokaktaydı. Ancak Ali ve Parvin, protestolar sırasında gözaltına alındı.

Görgü tanıkları, polisin gözaltı işlemi sırasında fiziksel şiddete başvurduğunu, her iki aktivisti de arkadan kelepçelediğini ve polis aracına götürdüğünü bildirdi. Ancak aktivistlere uygulanan şiddet karakol ve sonrasında da artarak devam etti.

Gözaltılara yerel dayanışma grupları hızlı tepki verdi. 25 Kasım Kadın Platformu aracılığıyla iletişime geçilen İstanbul Barosu avukatları, aktivistlere ulaşmaya çalıştı. Ancak avukatların Ali ve Parvin'e ulaşması tam 11 saat sürdü. Ali ve Parvin’in gözaltı işleminden sonra saatlerce polis aracında elleri arkadan kelepçeli şekilde tutuldukları ve ardından Beyoğlu ilçe polis karakoluna götürüldükleri öğrenildi.

Gözaltında kötü muamele iddiaları

Avukatların aktardığı bilgiler, her iki aktivistin de kötü muameleye maruz kaldığını gösteriyor. Avukatlara göre, Tourette sendromundan muzdarip olan ve düzenli olarak sakinleştirici kullanması gereken Ali Malikov'un reçetesi olmadığı için ilaçlarına erişimi engellendi. Parvin Alakbarlı ise gözaltı işlemi sırasında dövüldüğünü, yere atıldığını, polis tarafından defalarca tekmelendiğini ve üzerinde iki şemsiyenin kırıldığını söylüyor.

Aktivistler, Arnavutköy ve Çatalca İnceğiz geri gönderme merkezleri de dâhil olmak üzere tesisler arasında defalarca taşındı. Ali ve Parvin, soğuğu tamamen geçiren kırık bir kapının olduğu, zeminin çöp ve çamurla dolu olduğu Arnavutköy’deki merkezde bir gece tutuldu. Ali telefonda, ikisinin de insanlık dışı muameleye ve fiziksel şiddete maruz kaldığını söyledi, ancak rahatça konuşamadığını ima edip daha fazla ayrıntı vermekten kaçındı.

Hukuki zorluklar

Arkadaşlarının ilettiğine göre, iki aktivistin yerlerini tespit etme konusunda Emniyet Müdürlüğü yardımcı olmadı ve süreç çok zorlu ilerledi. Aktivistler telefonlarına sonraki saatlerde ulaşsalar da Ali ile iletişim 33 saatten fazla kesik kaldı. Başlangıçta iki aktiviste atanan avukat, daha sonra davadan geri çekildi. İçişleri Bakanlığı da dâhil olmak üzere ilgili makamlara yapılan aramalar sonuç vermedi. Son olarak, Ali ve Parvin, Kocaeli'deki Geri Gönderme Merkezi’ne transfer edilmek üzere Çatalca İnceğiz Geri Gönderme Merkezi'nde bulundu. Bu tesis, zorlu koşulları ve gözaltındakilere yönelik kötü muamele iddiaları ile basında yer almıştı.

İki aktivist konusunda bilinmezlik sürerken arkadaşları ve avukatları, sağlıkları ve koşulları hakkında endişelerin giderilmesi ve aktivistlerin derhal salıverilmesi gerektiğini vurguluyor.