Kanser tedavisi gören oğlu Yusuf Kerim’in başında bekleyen babası Süleyman Sayın, çocuğunun annesine ihtiyaç duyduğunu belirterek “vicdanlara” seslendi. Yusuf Kerim’in, annesinin cezaevinde olduğunu bilmediğini söyleyen Sayın, “Annesini görmek, konuşmak istiyor en azından görüntülü olarak aramamızı ve annesiyle konuşmayı istiyor. Bu isteğini gerçekleştiremiyoruz sürekli geçiştirmeye çalışıyoruz” dedi.

Euronews’in haberine göre, Yusuf Kerim’in ölümcül Ewing Sarkom kanserinin dördüncü evresinde olduğunu belirten baba Sayın, “Kanser bütün vücuda yayılmış” dedi. Üçüncü kemoterapiye başlandığını söyleyen babası, Yusuf Kerimin annesine ihtiyacı olduğunu belirterek yetkililere seslendi. Sayın’a doktorlar çocuğun hastalık seyrinin kötüye gittiğini söylüyor.

ANNESİNİN CEZAEVİNDE OLDUĞUNU BİLMİYOR

Halsizlik ve şiddetli ağrı yaşayan Yusuf Kerim’in sürekli annesini sorduğunu anlatan baba Sayın, “Annesiyle ilgili çocuğa izah edebileceğimiz bir durum yok” diyor: “Annesinin başka bir hastanede tedavi gördüğünü söylüyoruz. Annesini görmek, konuşmak istiyor en azından görüntülü olarak aramamızı ve annesiyle konuşmayı istiyor. Bu isteğini gerçekleştiremiyoruz sürekli geçiştirmeye çalışıyoruz.”

‘YETKİLİLEİRN VİCDANLARINA SESLENİYORUM’ 

Anne Gülten Sayın’ın tutuklanma döneminin Yusuf Kerem’e teşhis konulduğu günlere denk geldiğini belirten baba Süleyman Sayın şöyle konuştu:

“Adalet Bakanlığı’ndan infaz erteleme talebinde bulunduk, raporlarımızı gönderdik, çocuğun yüzde 90 üzeri engelli durumu var. Buna rağmen cezası onanınca annesi gitti kendisi teslim oldu. Yusuf Kerim’in bütün bakımını ben yapıyorum ama çocuğun moralinin iyi olması için annesine ihtiyacı var. Bu duruma cezaevindeki annesi de üzülüyor, çocuk burada üzülüyor ben de ikisine üzülüyorum. Şuan nereye başvurulması gerekiyorsa oralara başvurduk. Ne olup olmayacağını bekliyoruz. Yetkililerin vicdanlarına sesleniyorum anne ve çocuk için zor bir süreç.”

Doktorlar, İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi’nde tedavi gören Yusuf Kerim’in yaşaması için yüzde 20 şans tanıyor.

Mevcut yasalara göre eşinin, hasta oğluna kavuşmayacağını kaydeden Sayın, umudunun önümüzdeki günlerde meclis gündemine gelmesi beklenen 7. Yargı paketinde olduğunu söylüyor.

MUHALEFET PARTİLERİNDEN ÇAĞRI

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz haftalarda partisinin gurup toplantısında yaptığı konuşmada “Yusuf Kerim’in cezaevindeki annesinden ayrılmaması gerektiğini” söyledi.

CHP Milletvekili ve İnsan Hakları Savunucusu Sezgin Tanrıkulu ve CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Sadet Partisi Lideri Temel Karamollaoğlu, DEVA Partisinden Mustafa Yeneroğlu, Gelecek Partisi İstanbul İl Başkanı İsa Mesih Şahin ve HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu da Yusuf Kerim’i ziyaret ederek hükümet yetkililerine çağrıda bulundu.

Yusuf Kerim’in sağlık durumunu ülke gündemine getiren HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, mahpusların ağır hasta eşleri veya çocukları için, infaz erteleme almasındaki ayrımcılığın kaldırılmasını, düzenlemenin yedinci yargı paketinde yer almasını istedi.

Cezaevlerinde 520 çocuk 470 anne olduğunu belirten Gergerlioğlu, “Cezaevlerinde şu anda bir aylık bebekler var. Anne tutuksuz yargılanabilecekken tutuklu yargılanıyor. Cezaevinde bebeğin ne işi var? Cezaevlerinde şu anda bir aylık bebekler var. Anne tutuksuz yargılanabilecekken tutuklu yargılanıyor. Hamile kadınlar var. Bakan bunların cezaevinde olamayacağını söyleyeceğine, sanki iyi bir iş yapıyormuş gibi ‘Cezaevindeki çocukların masraflarını karşılayacağız, büyük atılımlar yaptık’ diyor. Yerin dibine batsın atılımın” ifadelerini kullandı.

NE OLMUŞTU? 

Ewing Sarkom hastalığına yakalanan 6 yaşındaki Yusuf Kerim Sayın, hastalığının teşhis edildiği gün, annesi Gülten Sayın hakkında Gülen cemaatine üye olduğu gerekçesiyle 6 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Sayın, söz konusu kararın ardından cezaevine girdi. Sayın’ın babası Süleyman Sayın ise, yaşam savaşı veren oğlunun annesine kavuşmasını istiyor.

Gülten Sayın 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminden önce Adıyaman’da Gülen yapılanmasına ait bir yurtta çalıştığı ve maaşının Bank Asya’ya yattığı gerekçesiyle 6 yıl 3 ay hapis cezasına mahkûm edildi.