ABD'de başkanlık seçimlerine 7 gün kala Cumhuriyetçi Parti adayı, önceki Başkan Donald Trump yine ırkçılık tartışmalarının merkezine oturdu. Demokrat rakibi, Başkan Yardımcısı Kamala Harris'in "Nazi hayranı, faşist" suçlamalarına karşı savunmaya geçen Trump, bir mitinginde Porto Riko hakkında yapılan 'espriyi' hakaret kabul eden Latin seçmenlerin oylarını kaybetme riskiyle karşılaştı.

ABD başkanlık seçimi kampanyasının son haftasına "Ben Nazi değilim" sloganıyla giren Trump, sonucu belirleyecek 7 salıncak (kararsız) eyaletten biri olan Georgia'nın Atlanta kentinde düzenlediği mitingde muhaliflerinin kendisini "modern Hitler" olmakla suçladığını belirtti.

"Kamala ile kampanyasının en yeni söylemi, ona oy vermeyen herkesin Nazi olduğu" diye çıkışan Trump, "Ben Nazi değilim. Ben, Nazi'nin tam tersiyim" vurgusunu yaptı.

'HİTLER HAYRANLIĞI' SÖYLENTİLERİNDEN PORTO RİKO 'ESPRİSİNE'

Öncesinde Trump yönetiminin Beyaz Saray Genel Sekreteri John Kelly, The New York Times'a verdiği röportajda "faşistlerin genel tanımına kesinlikle uyduğunu" söylediği önceki Başkan'ın Nazi lideri Adolf Hitler'in "bazı iyi şeyler de yaptığını", "Hitler'inki gibi generallerinin olmasını istediğini" birden fazla kez söylediğini aktarmıştı. Bu sözlere atıfla Trump'ın "faşist" olduğunu söyleyen Harris, "Amerika'nın refahı ve güvenliği için bir tehlike" diye nitelediği 45. Başkan'ın "kontrolsüz güç" istediğini belirtmişti.

Bu yönden aldığı hasarı onarma çabasına giren Trump, önceki gün Demokratların kalesi New York'un meşhur arenası Madison Square Garden'da düzenlediği mitingde sarf edilen Porto Riko 'esprisiyle' yeni bir darbe aldı. Mitingde kürsüye çıkanlardan bazıları Harris'i "şeytan", "deccal", hatta "fahişe" diye nitelerken, "Kill Tony" lakaplı komedyen Tony Hinchcliffe de "Şu anda okyanusun ortasında kelimenin tam anlamıyla yüzen bir çöp adası var. Sanırım adı Porto Riko" dedi. Trump kampanyasının "Bu espri ne Başkan Trump'ın ne de kampanyasının görüşlerini yansıtıyor" açıklaması, tepkileri durdurmaya yetmedi.