GÜNDEM

Adalet Kaya: SGK, kanser hastaları lehine çıkan tedbir kararlarını mahkeme yoluyla iptal ettiriyor

DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Adalet Kaya, "Kanserle mücadele eden yurttaşlar ilaçlarını temin etmek için dava açmak zorunda kalıyorlar. Alt mahkemeler SGK'nın ilaç ücretini ödemesine hükmediyor ancak SGK, hastalar lehine çıkan tedbir kararlarını mahkeme yoluyla iptal ettiriyor. Kesinleşmiş yargı kararı olmasına rağmen bunu yapıyor" dedi.

Abone Ol

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın 2025 yılı bütçesinin görüşmeleri devam ediyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan'ın sunumunun ardından, milletvekilleri bütçe üzerinde konuştu.

"SGK, hastalar lehine çıkan tedbir kararlarını mahkeme yoluyla iptal ettiriyor"

DEM Partili Adalet Kaya, Bakan Işıkhan'ın geçen yıl bütçe görüşmelerinde yaptığı konuşmada "sosyal güvenlik sisteminin mali açıdan sürdürülebilir olduğunu" söylediğini belirterek, "Yurttaşların tamamına yakınının SGK kapsamına alındığını bahsetmiştiniz. Yurttaşlar kağıt üzerinde SGK kapsamında olabilirler ama güvenceden faydalanamıyorlar ki. Kanser tedavisinde kullanılan ve oldukça pahalı olan akıllı ilaçlar SGK tarafından karşılanmıyor. Kanserle mücadele eden yurttaşlar ilaçlarını temin etmek için dava açmak zorunda kalıyorlar. Alt mahkemeler SGK'nın ilaç ücretini ödemesine hükmediyor ancak SGK, hastalar lehine çıkan tedbir kararlarını mahkeme yoluyla iptal ettiriyor. Kesinleşmiş yargı kararı olmasına rağmen bunu yapıyor" dedi.

"Müezzinoğlu'nun bakanlık yaptığı dönemde yeni doğan bebek üniteleri ile ilgili SGK'ya kesilen faturaları açıklayın" 

Kaya, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun kuzeni Mehmet Soylu'nun Sağlık Bakanlığı'na medikal ürün sattığı iddialarını hatırlatarak, "Vedat Bilgin 'sorumlulular yargıya hesap verecek' dedi ama öyle olmadı. Mart ayında savcılık 1 milyar liralık yolsuzluk soruşturmasına takipsizlik kararı verdi. SGK üzerinden fatura keserek vurgun yapan yenidoğan çetesi skandalı ile öğrendik ki paralar çalınmamış, yeni doğmuş bebeklerin ve ailelerin hayatları da çalınmış. Üstelik skandala karışan Avcılar Hospital Hastanesi eski Çalışma Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'na ait. Biz Müezzinoğlu'nun bakanlık yaptığı, SGK'dan sorumlu olduğu dönemde 2016-2017 yeni doğan bebek üniteleri ile ilgili SGK'ya kesilen faturaları açıklamanızı istiyoruz" diye konuştu.

Kadınlara ve gençlere yönelik istihdam tedbirleriyle ilgili Bakanlığın amaçlanan hedeflere ulaşılamadığını söyleyen Kaya, "TÜİK verilerine göre işsizlik oranının en yüksek olduğu kategoride yine kadınlar var" dedi.

"421 bin 633 çocuk MESEM kapsamında, vahşi kapitalizm koşullarında çalıştırılıyor"

Adalet Kaya, Mesleki Eğitim Merkezleri'ne (MESEM) ilişkin de "UNICEF'in çalışmasına göre Türkiye'de 9 milyon çocuk aile ekonomisini telafi etmek için çalışmak zorunda. Birçoğu kayıt dışı çalıştırılıyor. 421 bin 633 çocuk MESEM kapsamında fabrikada, atölye, inşaat, otel gibi yerlerde vahşi kapitalizm koşullarında çalıştırılıyor ve iş kazalara maruz kalıyorlar. MESEM öğrencilerine 9-10-11 sınıflarda asgari ücretin en az yüzde 30'u, 12. sınıfta asgari ücretin en az yüzde 50'si kadar ücret ödeniyor. MESEM öğrencilerini sermayeye bedava iş gücü yığınları haline getirdiniz" dedi. 

Emeklilere en az kaynak harcayan ülkenin Türkiye olduğunu belirten DEM Parti İstanbul Milletvekili Kezban Konukçu da "Bizde bir kavram var 'çalışan emekli' diye... Çalışan ve iş arayan emeklinin oranı yüzde 55'e çıkmış. Asgari ücretin altında kaç milyon emekli var, biz bu rakamlara ulaşamıyoruz. 'Bütçede para yok' diye ağlıyorsunuz, peki bu paralar nereye gidiyor" şeklinde konuştu. 

"Asgari ücret yoksulluk sınırının yarısı kadar, 35 bin TL olmalıdır"

Konukçu, asgari ücrete ilişkin de "Asgari ücret pek çok şeyi belirler. Avrupa'nın en yoksulları arasında yer alıyoruz. Biz de Temmuz ayında asgari ücrete zam yapılması beklerken bu yapılmadı ama Avrupa ülkelerinde enflasyon çok düşük olmasına rağmen zam yapıldı. Asgari ücret yoksulluk sınırının yarısı kadar olmalıdır. 35 bin TL olmalıdır ve yılda en az iki kere güncellenmelidir. Bölüşüm krizlerinin boyutlarına göre yılda dört defa geliştirilebilir" diye konuştu.

"İş cinayetlerinde AKP'li yıllarda en az 34 bin 156 işçi hayatını kaybetmiş"

Konukçu, iş kazalarına da değinerek, "Emekçiler de katlediliyor. İş cinayetlerinde AKP'li yıllarda en az 34 bin 156 işçi hayatını kaybetmiş. Savaşlarda ancak böyle rakamlarla karşı karşıya kalıyoruz. örgütlenen, hakkını arayan, ücret hakkı için, iş güvenliği için işçiler de işten atılıyor. En son Fernas işçilerini gördük" dedi.