Depremzedeler hala yakınlarını arıyor, adli tıp uzmanları kimliklendirme için kritik olana ilk 24 saatin doğru kullanılmadığını anlatıyor.

Depremin ardından 24 gün geçmesine rağmen çok sayıda kişi yakınlarını arıyor.

Adli Tıp Hekimleri Derneği Başkanı ve Çukurova Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Hilal üç kişilik ekiple deprem bölgesinde inceleme yaptı. Prof. Dr. Hilal, toprağa verilen 5 bine yakın kişinin kimliğinin meçhul olduğunu söyledi. Prof. Dokgöz ise kimlik tespitinde akut sürenin aşıldığını aktardı.

Birgün'ün haberine göre Hilal şu bilgileri verdi: Antakya’da kimliği belirsiz gömülenlerin oranı yüzde 10
İskenderun, Maraş, Adana ve Osmaniye’de yüzde 5.

Bu bizim gördüğümüz kentler. Yakınlarına ölü ya da diri ulaşamamak çok ağır. Depremin hemen sonrasında savcılıklar beyana göre cenazeleri teslim etmiş. Normalde yakını olsa da DNA örneği alınmalıydı. Hatay ve Adana’da iki aile yanlış cenazeleri teslim almış. O iki kişi sonra hastanede çıkınca durum aydınlandı. Polis ve jandarma ölenlerden parmak izi aldı. Bu izlerle yeni tip kimlik kartı ya da pasaportu olanların kimlikleri karşılaştırıldı. En çok kimlik tespiti bu yolla yapıldı. Ama bu tür kimliği olmayan ya da enkazdan geç çıkarılıp parmak izi alınamayan kişiler de çok."

TESPİTTE GEÇ KALINDI

Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Halis Dokgöz de "Kimliklendirme için kritik olan ilk 24 saat bu depremde gerektiği gibi kullanılamadı. Deprem bölgesinde bu kez bu çalışmayı ilk olarak aile hekimi ve pratisyen hekimler yapmış. Normalde adli tıp uzmanları yapar. Normalde kurbanın kan örneğini alıp FTA kartlarına koymak gerekir. Ancak ilk gün geçmişse bu mümkün olmuyor. Bu durumda kemik ve dişten DNA örneği alınıyor. Polis ya da jandarma ise parmak izini alıyor” dedi.