İngiltere merkezli Af Örgütünden yapılan açıklamada, Gazze'de 2 milyona yakın kişinin yerinden edilmesi ve yaşanan yıkımın, İsrail'in 76 yıldır devam eden yerinden etme ve Filistinlilerin haklarına saygı göstermemesine yeni örnek teşkil ettiği belirtildi.
İsrail'in bağımsızlığını ilan ettiği 1948'de 800 binden fazla Filistinlinin yerinden edildiği hatırlatılan açıklamada, son günlerde ise Gazze'nin güneyindeki Refah'ta 150 binden fazla kişinin zorla yerinden edildiği vurgulandı.
Açıklamada, Refah'ta artan İsrail saldırılarının binlerce kişinin hayatını tehlikeye attığı, insani yardımların bölgeye ulaşmasını etkilediğine dikkat çekildi.
Refah'ta yerinden edilenlerin son birkaç ayda defalarca bu durumu yaşadığı belirtilen açıklamada, 1948 ve 1967'de yerinden edilen Filistinlilerin geri dönüş imkanlarının da önünde büyük engeller bulunduğu kaydedildi.
İsrail'in yerinden edilenlerin mallarına erişimi de engellediği değerlendirmesine yer verilen açıklamada, Birleşmiş Milletlerin Filistinlilerin geri dönüşünün sağlanması çağrıları yaptığı anımsatıldı.
BM Güvenlik Konseyinin de bu konuda kararlar aldığı ancak İsrail'in bunları uygulamadığına işaret edilen açıklamada, "Uluslararası kamuoyu, daha fazla Filistinlinin zorunlu olarak yerinden edilmesini önlemek ve geri dönüş hakkını anlamlı şekilde kullanmalarını sağlayarak yerinden edilme durumunu tersine çevirmek için tüm gücünü kullanmalı. Gazze'de derhal kalıcı ateşkes sağlanmalı." ifadeleri yer aldı.
Açıklamada, İsrail'i eleştiren ve protesto edenlerin antisemitik olmakla suçlanması ile İsrail'in uluslararası hukuk ihlallerini ele almanın antisemitizm olarak görülmesinin bu sorunu ele alma çabalarını baltaladığı vurgulandı.
- "1948'deki sahnelerin yeniden yaşandığını görmek üzücü"
Af Örgütünün Araştırma ve Kampanyalar Direktörü Erika Guevara Rosas, yaptığı açıklamada, Filistinlilerin nesiller boyu yerinden edilmenin travmasını taşıyan bir millet olduğunu belirtti.
Eve dönme olasılığının da ortadan kalkmakta olduğunu kaydeden Guevara Rosas, "1948'deki tüyler ürpertici sahnelerin, insanların güvenli yer arayışı içinde evlerini terk ettikleri Gazze'de İsrail ordusu eliyle, Batı Şeria'da da yasa dışı yerleşimcilerin eliyle yeniden yaşandığını görmek son derece üzücü." ifadesini kullandı.
Guevara Rosas, Gazze'de yaşananların ardından bugün Filistinlilerin topraklarına geri dönüş hakkını desteklemenin daha önemli hale geldiğini de kaydetti.
İsrail'in on yıllardır Filistinlilerin haklarını görmezden geldiğine dikkati çeken Guevara Rosas, bölgede yaşanan gerilimlerin ve çatışmaların ana sebeplerinden biri olarak Filistinlilerin geri dönüş hakkının görmezden gelinmesini gösterdi.
Filistin sorununun adil ve sürdürülebilir çözümü için Filistinlilerin haklarının iade edilmesi gerektiğine işaret eden Guevara Rosas, "Son aylarda İsrail'in müttefikleri de dahil birçok ülke, Filistin destekçisi eylemcilerin barışçıl toplanma, yürüyüş yapma ve ifade özgürlüklerine kısıtlamalar getirdi. Tüm devletler Nekbe'yi anmak isteyen barışçıl protestocuların ve bunlar aracılığıyla Filistinlilerle dayanışma göstermek isteyenlerin haklarını korumalıdır." uyarısında bulundu.
Filistinliler, İsrail'in 14 Mayıs 1948'de, işgal altında tuttuğu Filistin topraklarında bağımsızlığını ilan etmesi ve Filistinlileri zorunlu göçe tabi tutması nedeniyle 15 Mayıs'ı "Nekbe" (Büyük Felaket) olarak anıyor.