Yeniden Refah Partisi (YRP) Genel Başkanı Fatih Erbakan, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AKP Genel Başkanvekili Efkan Ala’ya yanıt verdi.
Erdoğan’ın ‘Zübük’ benzetmesini üzerlerine almadıklarını belirten Erbakan, Ala’ya ise “Bu seçmene ve bize bir şantaj olmuyor mu? Aslında şantajın dik alasıdır ” yanıtını verdi.
Sözcü'den İsmail Saymaz'ın sorularını yanıtlayan Erbakan'ın röportajından öne çıkanlar şöyle:
– Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malatya’da partinizi kastederek “Hem bize kaybettirmek için çalışıp hem de bizim gölgemizde yürümeye kalkanlara müsaade etmeyiz” dedi.AK Parti’nin seçim bürosu ve otobüsünü kullanmıyoruz. “Bize verdiğiniz oylar AK Parti’ye gidecek, Tayyip Beyle anlaştık” demiyoruz. Adaylarımızı çıkarmışız, rekabete girmişiz. Gölge sözünden bir şey anlayamıyorum.
– Üstünüze alınıyor musunuz?
Belki o kasıtla söylenmiş olabilir ama mantıklı görmüyorum. AK Parti’nin kampanya imkanlarından yararlanmıyoruz. Gölge derken neyi kastediyorlar?
– Erdoğan, “Bunun adı siyasi şantajcılıktır” diyor. Zübük siyasetçilerden söz ediyor. Sizi mi kastediyor?
Zübük; ilkesi ve duruşu olmayan, menfaati için şekilden şekile giren siyasetçi tipi. Öyle olunca üzerimize alınmıyoruz. 14 Mayıs’ta ilkelerimiz kabul edildiği için “Varız” dedik. Şimdi ilkelere uyulmaması dolayısıyla böyle bir karar aldık.
– Erdoğan, “Şahsımın gölgesinde yürüyerek, seçim kaybettirmek için ortada dolaşanlara rıza gösteremeyiz” diyor. Seçim kaybettirmek için mi ortada dolaşıyorsunuz?
Bir beka sorunu yok. Cumhurbaşkanlığı seçimi değil. Hizmet yarışı. Belediyecilik Milli Görüş’ün en önemli alanı. Türkiye’nin en hızlı büyüyen partisi olmuşuz. 500 bin üyeye dayanmışız. Bu seçimi neden pas geçelim?
– İstanbul’da İmamoğlu’na kazandıracağınız ve bu yüzden adayınızı çekmeniz gerektiği savunuluyor. Ne düşünüyorsunuz?
Vatan, millet ve beka için hareket ediyorsak Urfa’da AK Parti adayı çekilsin. Çünkü Urfa’da DEM Parti’ye kazandırmış olacağız. Her yerde kendileri yarışa giriyorken, YRP gücünü sandığa yansıtıp oy oranını ortaya koymak istiyor. “Orada ona kaybettiriyor, burada buna kazandırıyor” dediğiniz zaman bunun sonu gelmez.
– Efkan Ala, şöyle dedi: “Yeniden Refah’ın kazanma ihtimali yok. Ama CHP’nin kazanma ihtimali artıyor. Muhalefet belediyelerinin kazanmasına yardımcı oluyor.”
Tabii, siyasi şantaj dediğiniz zaman, doğrudan doğruya Ala’nın sözlerini değerlendirmek lazım.
– Size yönelik bir şantaj…
E tabii. Bu seçmene ve bize bir şantaj olmuyor mu? “Siz buna verirseniz, bak CHP gelir…” Aslında şantajın dik alasıdır. Kabul edilebilecek bir şey değil. Ekonomik kriz, rantçı belediyeciliğin yaptığı tahribat, Gazze konusu… Çok ciddi bir şekilde sıkıntıya girdi AK Parti adayları. İmamoğlu, kendi başına giriyor. Hiçbir ittifakın içerisinde değil. O zaman İmamoğlu da DEVA’ya, Saadet’e ve İYİ Parti’ye kızacak, “AK Parti’ye kazandırıyorsunuz” diye. Bu, demokrasi anlamında karşılığı olmayan mantıksız bir yaklaşım.
– Sizin talepleriniz de karşılanmadı.
İttifak ruhuyla hareket edilecekse, o zaman böyle bir konunun müzakere edilmesi lazım. Biz İstanbul’da iki ilçe olabilir dedik; bir Anadolu, bir Avrupa yakasında……
– Neresi?
Sultanbeyli ile Arnavutköy olabilir demiştik. Oralar 1989’dan itibaren Refah Partisi’ne destek olan yerler, sembolik bir önemi var. Onlar “Belediye meclis üyesi verelim” dedi. E belediye meclis üyesini kendimiz alabiliyoruz.
– İstanbul ve Ankara’da ne gözüküyor?
Seçmenin ciddi bir tepkisi var. AK Parti’nin başkan adayı çok düzgün biri olsa bile ekonomik sıkıntı ön planda. AK Parti adayları bir miktar dezavantajlı. Ne kadar çalışsa da projelerini anlatsa da millet filesini, torbasını gösteriyor.