GÜNDEM

AKP'den 'harç pulu zammı' iddialarına açıklama

AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Yurt Dışı Çıkış Harç Pulu fiyatının 3 bin liraya yükseltileceğine dair iddialara ''Toplantılar yapılıp, kararlar verilip, netice açıklanana kadar bunların hepsinin bir taslaktan ibaret olduğunu, bir spekülasyondan ibaret olduğunu ifade etmiş olayım’’ dedi.

Abone Ol

AKP Sözcüsü Çelik, genel merkezde devam eden MYK toplantısı sırasında açıklamada bulundu.

Çelik şunları söyledi:

“Bugün 2 tane genel başkan yardımcılığımızın sunumları var. Bir tanesi ekonomi işlerinden sorumlu genel başkan yardımcımız sunum yapacak. Diğeri de insan haklarından sorumlu genel başkan yardımcımız kapsamlı bir sunum yapacak. Bu çerçevede geçtiğimiz dönemde ekonomi işlerinden sorumlu genel başkan yardımcımız, milletvekillerimizle bir araya gelerek ekonomi gündemini değerlendirmişti, onunla ilgili bilgi verecekler. Tabi Orta Vadeli Program kapsamında vergi adaletinin sağlanması için çeşitli konular görüşülüyor. Burada şunu söylemek isterim ki çeşitli şekillerde sosyal medyaya ya da başka yerlere sızan ‘işte şuraya da vergi gelecek, buraya da vergi gelecek’ gibisinden açıklamaların çoğu spekülatiftir. Bunlar vatandaşımıza yük getirmek için değil, herhangi bir şekilde vergi adaletsizliğinin söz konusu olduğu yerlerde vergi adaletinin sağlanması için yapılan çalışmalardır. Tabi bir taslak söz konusu olduğunda bir taslakta uygun görülen uygun görülmeyen her şey o taslağa yazılır ama son kararı siyasi irade verir. Dolayısıyla herhangi bir şekilde resmi olarak açıklanmamış bu tip spekülasyonlara itibar edilmemesi gerektiğine belirtmek isterim."

ERMENİSTAN’IN FİLİSTİN’İ TANIMA KARARINDAN MEMNUNİYET DUYDUK

Çelik, Filistin ve Gazze konusunun herkesin birinci dereceden gündemi olduğuna değinerek konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Son zamanlarda yaptığı saldırılarla soykırımda yeni bir aşamaya geçmiş bulunuyor Netanyahu yönetimi. Artık bütün dünyada ister çekimser cümleler kursunlar ister daha pasifist davransınlar herkesin bildiği şey şu; bunlar Netanyahu ve ekibi insanlık suçu işleyen ve doğrudan soykırıma imza atan bir yapıdır. Bu çerçevede baktığımızda Uluslararası Adalet Divanı’nın, Birleşmiş Milletler’in (BM), Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin ortaya koyduğu tavrın etkisiz kalması dünya sistemi açısından büyük bir yırtılmaya, büyük bir çöküşe işaret etmektedir. En son İsrail hapishanelerinde esirlerin yaşadığı felaketin çok vahim boyutlara ulaştığı görüldü. Tabi İspanya, İrlanda, Norveç, Slovenya gibi Ermenistan da Filistin devletini tanıma kararı aldı. Bundan da memnuniyet duyduk. Ama şimdi çok daha büyük bir tehlike ile karşı karşıyayız. Herkesin bildiği şey şu; Netanyahu ve ekibi artık biraz da kendi kişisel ikballerini garantiye almak için bu soykırım siyasetini yürütmektedir ve başlarına gelebilecek hukuki yüzleşmeden kurtulabilmek için bölge savaşı çıkarmaya çalışıyorlar. Bunun yeni bir aşaması olarak savaşın Lübnan’a sıçratılmaya çalışıldığını açık ve net bir şekilde görüyoruz. Baştan beri zaten bunu ifade ediyorduk; Savaşın bir bölge savaşına dönüştürülmesi ihtimalinin çok daha büyük acılara yol açacağını ifade ediyorduk."