Bahçeli'nin PKK lideri Abdullah Öcalan’a yönelik “Gelsin Meclis’te konuş” çağrısı sonrası yeni bir süreç mi başlıyor tartışmaları yapılırken, önce CHP’li Esenyurt’a akabinde de DEM Parti yönetimindeki üç belediyeye kayyım atanması “süreç başlamadan bitti” yorumlarına neden oldu.

Kayyım atamalarına ilişkin henüz Bahçeli’den direkt gelen bir açıklama olmazken, AKP’li Mehmet Metiner’in Bahçeli ile görüşmesi dikkat çekti. Metiner görüşmeye ilişkin yaptığı açıklamada, “Bahçeli’nin uzattığı el tutulmadı, o el ısırıldı. Silahların bırakılmayacağı söylendi” dedi. Metiner devamında ise “Silahlar üzerinden siyasal sonuçlar ve siyasal statü gibi kazanımlar devşirileceği ihtar edildi. Suriye’nin kuzeyindeki PKK devletçiliğine onay vermeyen bir Türkiye’ye silahlar tehdit olarak gösterildi. Dolayısıyla silahların bırakılması şartını Suriye’nin kuzeyinde Amerika-İsrail tarafından oluşturulacak bir PKK devletçiliğinin kabulüne bağlayan bir anlayışla zaten yolu yürümek mümkün değil” değerlendirmesini yaptı.

Bahçeli’nin daha önce söyledikleriyle aynı noktada durduğunu belirten Metiner, şunları söyledi:

“Sayın Bahçeli’nin önerdiği şey gayet açık: ‘Silahlar koşulsuz bir biçimde bırakılacak, demokratik siyaset yoluyla Kürtlerin varsa bir talepleri, her taleplerine ardına kadar kapımız açıktır. Onlar bizim kardeşlerimizdir. Otururuz, konuşuruz. Yapılması gerekenleri yaparız, atılması gereken adımları atarız. Ama silah bir dayatma unsuru, bir pazarlık unsuru, bir müzakere unsuru olarak masaya konamaz.

Sayın Bahçeli, Öcalan’ın örgütünü silah bırakmaya davet ettiğini söylemesini çok anlamlı ve değerli buluyor. Çözüme kapı aralayacak bir önemde görüyor bunu. Silahların koşulsuz bir biçimde terk edilmesi çağrısı Bahçeli’ye göre olmazsa olmaz önemde. Bu gerçekleşirse diğer bütün konuların hukuk içerisinde, demokrasi içerisinde, demokratik diyalogla konuşulabileceğine, çözülebileceğine inanıyor.”

Bahçeli’nin çağrısının İmralı’da ve Kandil’de karşılık bulma ihtimaline ilişkin de Metiner, şöyle konuştu:

“Örgütün silah bırakacağı kanaatinde değilim. Örgüt silah bırakmak istese bile Amerika, İsrail kendisine silah bıraktırmaz. Çünkü Amerika’nın İsrail’in aparatına dönüşmüş bir örgütle karşı karşıyayız. Öcalan’ın çağrısı olur, buna Demirtaş ve benzeri etkili aktörler destek verir, örgüt ise buna rağmen silah kullanmaya devam eder, Öcalan’ın çağrısına direnirse Türkiye’de kendisine güçlü bir toplumsal alan, güçlü bir siyasal alan bulamaz. Buna direnen, Kandil’den yana tavır takınan DEM Parti de Kürtlerin nezdinde güven kaybına uğrar. Örgüt bu riskin farkında. Öcalan bunu yapar mı, yapmaz mı? O henüz bildiğimiz bir konu değil.”

Metiner, Bahçeli ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında bir fikir ayrılığı olduğuna dair iddialara ilişkin ise “Asla bir fikir ayrılığı yok. Tamamen aynı noktada duruyorlar” yanıtını verdi.

Mardin, Batman ve Halfeti belediyelerine kayyım atanmasının son süreçte yapılan açıklamalarla, atılan adımlarla ilgisi olmadığını söyleyen Mehmet Metiner, “Prensipte her demokrat insan kayyım uygulamasına karşı çıkar. Keşke kayyuma gerek duymadığımız bir siyasal iklim olsa. Ama siz yargılanıyorsanız ve ceza alıyorsanız bu zaten hukuken sizin başkanlığınızın düşmesi için yeter sebeptir. Devlet de bunun gereğini yapar” dedi.