Diyarbakır Çocuk Hastanesi önünde yapılan basın açıklamasını SES İş Yeri Temsilcisi Şengül Karaman okudu:

Bölgemizde büyük yıkımlara ve can kayıplarına yol açan depremin üzerinden 1,5 yıl geçti. Bu süreçte hasarlı binaların çoğunun yıkıldığını ve restore edildiğini gördük. Bir çoğumuzun yakınlarının evleri hasarlı olduğu için boşaltıldı. İş hanları yıkıldı, insanlar iş ve ikamet problemi sebebiyle göç etmek durumunda kaldı.

Olası bir depremin hasarlarından kaçınmak için alınan bütün bu önlemlerin neden daha önce alınmadığı sorusu hayatını kaybedenlerin yakınları tarafından her gün soruluyor, sorulmaya da devam edecek. Deprem kuşağında olan şehirlerdeki afet hazırlığının ne kadar ciddi yapılması gerektiğini çok acı bir şekilde tecrübe ettik ve bunun umursamazlıktan veya sözde tasarruf tedbirlerinden ötürü tekrarlanmasına izin vermeyeceğimizi daha önceki açıklamalarımızda defaatle tekrarladık.

Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesi yaklaşık 60 yıl önce yapılan, SSK’dan Sağlık Bakanlığına devredilen 442 yataklı bir hastanedir.  Binanın fiziki şartlarına yönelik iyileştirme taleplerimiz 2008 ve 2013 yıllarında hastanenin yıkım kararı olduğu ve bakanlığın yeterli bütçeyi vermediği gerekçesiyle reddedilmiştir.

6-7 şubat depremleri sonrasında binanın durumu ile ilgili karot testi ve binanın depreme dayanıklılık  testlerinin yapılmasını talep ettik . Yapılan karot testleri sonucunda birçok kolonun röntgeni çekildi.  Yapılan test sonuçlarını defalarca talep etmemize rağmen sonuçlar kamuoyu ile paylaşılmadı. Önce başhekimliğe, sonrasında il sağlık müdürlüğüne dilekçeler verdik. Binanın ayrıntılı raporunun bakanlığa gönderildiği ve bakanlık tarafından açıklanacağı söylendi. Aylardır cevap alamadık.

Çatısından ve temelinden şu basmalarının yaşandığı, birçok noktasında rutubet ve çürümenin olduğu bu hastane, yıllık 1 milyondan fazla kişiye hizmet veriyor. Şu anda dahi bu hastanenin içerisinde yüzlerce çocuk yatıyor.

18 aydır hem yazılı hem sözlü defalarca çağrıda bulunduk, bütün idari yetkililerle görüştük. Basın toplantısı ile ayrıntıları duyurduk, raporun bir an önce paylaşılmasını talep ettik. Depremden bugüne dek gecen 18 ayda çalışanların sağlıklı ve güvenli bir çevrede yaşama, çalışma hakkı engellendi ve deprem sonrası sağlıklı bilgilendirmeler yapılmadı.

Deprem bölgelerindeki binaların hepsinin raporları birer birer açıklanırken, şehrimizde neredeyse yıkımlar bitmişken, Diyarbakır Çocuk Hastanesi ve Selahattin Eyyübi Devlet Hastanesi’nin raporlarının açıklanmaması; bilakis kamuoyundan saklanması depremden hiç ders alınmadığının göstergesidir. İskenderun Devlet Hastanesi’nde yaşananların burada da yaşanmaması için yetkilileri göreve çağırıyoruz. 

Raporların yıkım yönünde çıktığını, bakanlığın tasarruf tedbirleri kapsamında Diyarbakır’a şu anda yeni hastane yapmak istemediğini duyuyoruz. Ülkenin her yerine şatafatlı saraylar yapan, onlarca jet ile maç izlemeye giden bir hükümetin Diyarbakır halkının sağlığını ve yaşam hakkını bu şekilde yok saymasını kabul etmiyoruz.

Kamuoyundan saklanan raporlar açıklanıncaya kadar eylemlerimize devam edeceğimizi, bu yönetim silsilesindeki bütün yöneticilerin olası can kayıplarından direk sorumlu olduğunu tekrar duyuruyoruz. Sürecin takipçisi olacağız, test sonuçları açıklanıncaya kadar eylemlerimize devam edeceğiz!