Erzincan İliç'te yaşanan maden faciasında toprak altında kalan işçiler hala bulunamamışken, facianın ihmalleri tartışma konusu olmayı sürdürüyor.
Sözcü yazarı İsmail Saymaz, Erzincan İliç’te meydana gelen altın madenindeki faciaya ilişkin görevli mühendislerin ifadelerine ulaştı.
Adli kontrol şartıyla serbest bırakılan Jeoteknik Mühendisi Ali Rıza Kalender ifadesinde, facianın meydana geldiği gün saat 11.00’de 5 kişiyle liç bölgesine geçerek çatlak ve yarıklarda incelemelerde bulunduklarını ve çalışmaların durdurulmasını istediklerini, sahaya kimsenin girmemesi konusunda uyarılarda bulunduklarını söyledi.
"Operasyonların durdurulması gerektiğini ilettim"
Ofise geçmesinin ardından radar sisteminin hareket artışı olduğunu gözlediği ve şirket temsilcisi İan Ronald Guille’e saat 12 sıralarında e-posta gönderdiğini belirten Kalender e-postada şu ifadeleri kullandığını anlattı:
“E-mailde hareket hızı artışını, operasyonların durdurulmasını, çatlaklarının çimento ile kapatılmasını söyledim.”
Saymaz yazısında ayrıca bölgede daha önce de heyelan olduğu, heyelandan önce dinamit patlatıldığını da aktardı. Tutuklu Oksit Kırıcı Mühendisi Şenol Demir'in ifadesine göre, mühendis çatlakları görüp jeofizik departmanına ve iş güvenliği birimine haber verdi. Çatlaklar incelenince sahayı boşaltma kararı alındı.
Saymaz’ın yazısının devamı şöyle:
Kalender, e-mail attıktan sonra “Siyanürü kesin” diye talimat verdi.
Saat 13.30’da tekrar sahaya gittiler. Kalender, ifadesinde, “Gözle görülür açıklıklar gördük. Saat 14.28’de toprak kayması haberini aldık” dedi.
Kalender, ifadesinde, “Gözle görülür açıklıklar gördük. Saat 14.28’de toprak kayması haberini aldık” dedi
Sorguda Kalender’e şu soru soruldu: “Dokuz kişinin göçük altında kalmasında kimin kabahati var? Bu düzeltilebilir veya engellenebilir miydi? Sahadan personellerin çekilmesi hususu uygulandıysa nasıl dokuz kişi göçük altında kaldı?” Kalender, alanda 2010’dan beri yığma işlemi yapıldığını ifade etti. Bölgede membran (zemine serilen geçirimsiz malzeme) çalışması yapıldığını anlatan Kalender, şöyle dedi: “Burası yapılmış olsaydı yığın liçi güney duvarına yaslanacaktı ve ön tarafa eğilmeyecekti. Olsa bile bu kadar büyük çaplı olmayacaktı.
Radar yığını net görmüyor
Kalender, radarın üç gün önce uyarı v radar erdiğini belirterek şunları söyledi: “Evet, radar uyarı v radar ermiştir. 11 Şubat – 13 Şubat arasında radarı k radar ontrol ettim. 20 milimetre ile 40 milimetre arası günlük hareket tespit ettik. Bu, Anagold’un Tetikleyici Eylem Planı’nda normal uyarı seviyesindedir.”
Kalender, yığın liçinin madenin doğusu kısmında yer aldığını, radarın bu bölgeyi net olarak görmediğini ifade etti. Kalender:
“Doğu bölgesini radar net görmemektedir. Robotik Total Station cihazı alınmasıyla ilgili bütçe talebinde bulunduk. Bu cihaz olmuş olsaydı bölge daha detaylı incelenebilirdi. Önceden haberimiz olabilirdi.”
Dört cihazı almadılar
Kalender, geçen yıl Kasım- Aralık ayında Neil Bar adlı firmanın jeoteknik çalışmaları denetlediğini belirterek, şunları söyledi:
“Neil Bar eksikliklerle ilgili rapor sunmuştur. Raporda 2024 için iki radar ve iki Robotik Station Cihazı önermiştir.”
Kalender’e “Neden maden sahası boşaltılmadı?” diye soruldu. Kalender, saat 11’de sözlü uyarı yapıp saat 12’de herkese e-mail gönderdiğini söyledi.
Kalender’in avukatı Arda Kaan Aytekin de şirketin kusurlu olduğunu ifade ederek “İhmal şirketin cihazları temin etmemesinden kaynaklanmaktadır” dedi.