Ankara Emniyet Müdürlüğü'nde yaşanan "gizli tanık" skandalı ile ilgili önemli gelişmeler yaşandı. Skandal kapsamında açığa alınan üç polis müdürü görevlerine iade edildi. 

Ankara emniyetinde kritik "iade" kararı

Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik, Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Kerem Gökay Öner ve aynı şubede müdür yardımcısı Şevket Demircan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya imzasıyla Ankara Emniyet Müdürlüğü Personel Şube Müdürlüğü emrinde göreve başlatıldı.

Bu üç polis müdürü, Ayhan Bora Kaplan suç örgütü soruşturması kapsamında ortaya çıkan gizli tanık skandalı nedeniyle İçişleri Bakanlığı tarafından açığa alınmıştı. Üç polis müdüründen Çelik ve Demircan, Kaplan soruşturması çerçevesinde gizli tanık olan Serdar Sertçelik’in yurt dışına kaçmasının ortaya çıkması sonrasında gözaltına alınarak tutuklanmıştı. Adli soruşturma devam ederken, İçişleri Bakanlığı skandalın detaylarının ortaya çıkarılması amacıyla müfettiş görevlendirmesi yapmış ve müfettiş talebiyle Çelik, Öner ve Demircan açığa alınmıştı.

Devlet Bahceli.11 1024X576 (1)-1

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın imzasıyla üç polis müdürü aktif göreve dönen müdürler polis kimliklerini ve beylik silahlarını yeniden alabilecekleri gibi, açıkta kaldıkları süre boyunca maaşlarından yapılan kesintileri geri alabilecekler.

Ayhan Bora Kaplan soruşturması kapsamında gizli tanık krizi gelişmeleri tetiklemişti

Olay, Ayhan Bora Kaplan suç örgütü soruşturması kapsamında gizli tanık olan Serdar Sertçelik'in yurt dışına kaçması ile başladı. Sertçelik, kendisine zorla ifade imzalattırıldığını ve yurt dışına kaçmasına izin verildiğini iddia etti

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, olayı başlangıçta "hükümete yönelik darbe girişimi" olarak nitelendirdi. Ancak daha sonra İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya tarafından bilgilendirilmesinin ardından bu iddiasından vazgeçti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuyla ilgili olarak "Kanunun dışına çıkan, hatası olan kim varsa hukuk zeminince hesabı soruyoruz" açıklamasını yaptı. 

Ne olmuştu?

Ankara’da organize suç örgütü lideri olduğu iddiasıyla açılan soruşturma kapsamında tutuklanan Ayhan Bora Kaplan’ın adamı olarak çeşitli eylemlere karıştığı öne sürülen Serdar Sertçelik, "yalan ve iftiralarla dolu 19 sayfalık beyanları kendisine zorla imzalattırıldığını" ileri sürmüş ve Ankara emniyetini suçlamıştı. İfadesi alındıktan bir gün sonra elektronik kelepçeyle tanık koruma programına alındığını söyleyen Sertçelik, buna rağmen istediği her yere gidebildiğini açıkladı. Sertçelik, "kendisine yapılan operasyonun göstermelik olduğunu ve yurt dışına kaçmasına müsaade edildiğini" ileri sürmüştü.

Sertçelik, yurt dışına çıktıktan sonra Ankara emniyetinden polislerin kendisine ulaşarak, Süleyman Soylu, Bekir Bozdağ, Fahrettin Koca, Abdulhamit Gül, Macahit Arslan ve Hasan Doğan aleyhine ifade verdirmek istediğini, hükümete bu yolla darbe yapmayı planladıklarını ileri sürmüştü. Sertçelik’in açıklamaları ve yayınladığı ses kayıtlarından sonra Organize Şubesi’nden sorumlu Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik, Organize Şube Müdürü Kerem Öner, Müdür Yardımcısı Şevket Demircan ve Komiser Ufuk Gültekin "darbe" iddiasıyla gözaltına alınmıştı. İkametlerinde yapılan aramalarda bazı dijital materyallere el konulmuştu. Çelik, Demircan ve Gültekin, 7 Eylül 2023’te Kaplan’ı gözaltına alan üç isimdi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, suç örgütü lideri Ayhan Bora Kaplan soruşturması çerçevesinde yaşanan gelişmeler üzerine Mülkiye Başmüfettişlerinin raporu doğrultusunda üç emniyet müdürünün çığa alındığı süreci "komplo" olarak nitelendirmişti. Hedefin Cumhur İttifakı ve Türkiye olduğunu öne süren Bahçeli, şöyle konuşmuştu

"Olan biten tüm kanun dışı irtibat ve ilişki ağlarının farkındayız. 17-25 emniyet ve yargı ortaklı darbe girişiminin tekrarını planlayanlara boyun eğersek boyumuz devrilsin, göz yumarsak gözümüz çıksın, eyvallah edersek de kanımız kurusun" dedi. Bahçeli, "Gizli tanık ifadeleriyle şerefli isimleri karalama kumpasını ve tecelli eden millet iradesini gölgeleme arayışını himaye eden ve buna hizmetkarlık yapan kim varsa haindir, haşhaşidir, emniyet, yargı ve medya uzantılarının tepesine binilmelidir