Uğur İstanbullu/Artvin
Artvin ve Hopa’daki emek ve demokrasi güçleri, düzenledikleri yürüyüş ve basın açıklamalarıyla İsrail'in Filistin'e yaptığı saldırıları protesto etti.
Artvin’de emek ve demokrasi güçleri adına basın açıklamasına okuyan Eğitim-Sen Artvin Şube Başkanı Köksal Gümüş, şunları ifade etti:
Ortadoğu yıllardır Emperyalistlerin ve onların işbirlikçilerinin oyun ve savaş alanı. Yine Ortadoğu yine savaş, yine ölümler, yine yıkım ve yine gözyaşı. Halklar için, özellikle çocuk ve kadınlar için tam bir felaket olan her türden savaşa, dün olduğu gibi bugünde karşıyız, karşı olmaya devam edeceğiz
KÖKSAL GÜMÜŞ “DAĞ TAŞ ÖLÜM, OTLAR BİLE MEZARA DÖNDÜ. BU ÇARESİZ MERHAMETLE HANGİ YARA KABUL EDER BİZİ. O ÇOCUKLARIN BEDENİNE KOYUYORUZ HER GÜN BAŞIMIZI YAZIK BİZE, HEPİMİZ KORKUNUN EV SAHİPLERİYİZ.”
İsrail’in Filistin’deki işgalin 12. gününde dünya genelinde protesto gösterileri Türkiye’nin dört bir yanına sıçramış durumda. Bugün de Artvin merkezde Halit Paşa meydanında ve Hopa’da Hopa meydanında toplanan Emek ve Demokrasi güçleri basın açıklaması gerçekleştirdiler.
Eğitim-Sen Artvin Şube Başkanı Köksal Gümüş” ‘Dağ taş ölüm, otlar bile mezara döndü. Bu çaresiz merhametle hangi yara kabul eder bizi. O çocukların bedenine koyuyoruz her gün başımızı yazık bize, Hepimiz korkunun ev sahipleriyiz.”
Ortadoğu yıllardır Emperyalistlerin ve onların işbirlikçilerinin oyun ve savaş alanı. Yine Ortadoğu yine savaş, yine ölümler, yine yıkım ve yine gözyaşı. Halklar için, özellikle çocuk ve kadınlar için tam bir felaket olan her türden savaşa, dün olduğu gibi bugünde karşıyız, karşı olmaya devam edeceğiz.
KÖKSAL GÜMÜŞ“İSRAİL DEVLETİ 1948'DE İŞGAL EDİLMİŞ FİLİSTİN TOPRAKLARI ÜZERİNE KURULMUŞTUR.”
İsrail devleti 1948'de işgal edilmiş Filistin toprakları üzerine kurulmuştur. Bu işgalin boyutu her yıl daha da artmış, giderek Filistin'i haritadan silmeye ve Filistin halkını da sürgün etmeye dönüşmüştür. Ve bugüne kadar İşgal, sürgün ve şiddet Filistinlilerin yakasını hiç bırakmamıştır.7 Ekim'de Hamas’ın "Aksa Tufanı” adıyla başlattığı savaş bugün çok acımasız sınırlara dayanmıştır.
Filistin ve İsrail arasında yaşanan çatışmalardan dolayı çok sayıda sivil can kaybının yaşanması ve bölgede barış ve güvenliğin bozulması küresel ve insani vicdanı derinden yaralamaktadır. Gazze'nin yoğun bombardımana tabi tutularak orantısız güç kullanılmasından ötürü bütün dünyanın gözleri önünde ağır bir insanlık trajedisi yaşanmaktadır.
Aksa Tufanı operasyonunun ardından yaşanan çatışmaların 12. Günün de Israil, Gazze'deki El Ehli Baptist Hastanesi'ni bombalamış. Filistin'in resmi verilerine göre en az 500 kişi yaşamını yitirmiştir. Bu tam bir savaş ve insanlık suçudur.17 Ekim, insanlık tarihine bir soykırım günü olarak geçecek: Adı yolsuzluklara da karışan ırkçı, faşist İsrail hükümetinin suçlarının ve kirli ilişkilerinin üstünü örtmek için neler yapabileceğini gösterdiği bir gün olarak anılacaktır.
Gazze'de 16 yıldır kadınlar, çocuklar ve yaşlılar başta olmak üzere milyonlarca insan temel gıda, su, ilaç-tıbbi gereçler, akaryakıt ve enerji kaynaklarına erişememiş bölge adeta ablukaya alınarak açık hava hapishanesine çevrilmiştir. Daha dün Gazze’de 100 bin kişinin ekmek ihtiyacını karşılayan fırını vuran KATİL İsrail asıl hedefinin sivil halk olduğunu bir kez daha göstermiştir.
Bu katliamların hesabının sorulması için bu suçu işleyenlerin ve sivillerin ölümüne yol açan benzer saldırıların talimatlarını verenlerin savaş suçları mahkemesinde yargılanmaları için derhal girişimlerde bulunulmalıdır. Bu nedenle, emperyalist güçlerin işlevsiz hale getirdiği Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesinin derhal toplanması ve süreci başlatılması çağrısında bulunuyoruz Savaşı durduracak olan dünya ezilen halkları ve emekçilerdir.
KÖKSAL GÜMÜŞ“68 KUŞAĞI TÜRKİYELİ DEVRİMCİLERİNİN FİLİSTİN'E ÖZGÜRLÜK DİYEREK AMERİKAN EMPERYALİZMİNE KARŞI VERDİĞİ MÜCADELENİN KIYMETİNİ BUGÜN BİR KEZ DAHA ANLIYOR VE ONLARI SAYGIYLA ANIYORUZ.”
Bu nedenle bir çağrımız da tüm emek ve demokrasi güçlerinedir: yaşama, geleceğe ve emeğimize sahip çıkmak için barış mücadelesini yükseltelim. Filistin halkı dünyadan ve Türkiye'den hamaset ile süslenen timsah gözyaşları değil, çözüm için acil somut adımlar atılmasını beklemektedir. Filistin Halkının yanında olan 68 Kuşağı Türkiyeli Devrimcilerinin Filistin'e Özgürlük diyerek Amerikan emperyalizmine karşı verdiği mücadelenin kıymetini bugün bir kez daha anlıyor ve onları saygıyla anıyoruz.
Bunun için öncelikle saldırılar derhal durdurulmalı, ateşkes sağlanmalı, Filistin halkına yönelik abluka derhal kaldırılmalıdır. İsrail işgal ettiği topraklardan geri çekilmelidir. İsrail ile yapılan ikili anlaşmalar iptal edilmelidir. Filistin halkına ekonomik, sosyal her türlü destek sağlanmalıdır. Filistinlilerin hak eşitliğini tanımayan hiçbir çözüm kabul edilmemelidir. Artvin Demokrasi Güçleri olarak; bir kez daha İsrail'in soykırıma varan Gazze şeridindeki hastaneye ve sivillere yönelik tüm saldırıları kınıyoruz.”
ATAKAN ASLIBEY“İNSANLIK ONURUNA SAHİP ÇIKACAK HERKES FİLİSTİN HALKIYLA DAYANIŞMA İÇERİSİNDE OLMAK.”
Hopa halkı adına basın açıklamasını okuyan Atakan Aslıbey ise şunları ifade etti, “Bugün yine Türkiye halkları olarak Filistin’le dayanışma içerisinde olmak zorundayız. Filistin’de süren savaşta her gün ölen çocuklar aslında burada bizimle birlikte ölen çocuklardır. Orda bombalanan hastane, burada bombalanan hastanedir. Aramızda hiçbir fark yok, hepimiz insansak bu katliama karşı hep birlikte ses çıkarmak zorundayız. Bizim artık kimsenin timsah gözyaşlarına ihtiyacımız yok. Biz kimsenin yalandan çıkıp kürsülerden vaaz vermesine, bizi yalandan yere kürsülerden ”Oneminute” diyen liderlere ihtiyacımız yok.
Bugün Filistin’le dayanışmak istiyorsak, bugün bu savaşın durmasını istiyorsak net adımların atılması gerekmekte. Bu gün timsah gözyaşları değil bu somut adımları atmamız gerek. Biz öncelikle, İsrail’in bütün büyükelçiliklerini geri göndermeliyiz. ABD’nin Türkiye’de bulunan üslerini kapatmalı, bu gün İsrail’le yapılan bütün ticari antlaşmalar iptal edilmeli. Eğer bunlar yapılmadığı müddetçe Filistin halkının kazanacak bir şeyi kalmayacak. Bunlar yapıldığı müddetçe Filistin halkı kazanmış olacak. Bizler Filistin’le biz bugünde yarında dayanışmamızı sürdüreceğiz. Bugün Filistin’le dayanışmak demek insanlık demektir. İnsanlık onuruna sahip çıkacak herkes Filistin halkıyla dayanışma içerisinde olmak zorundadır.”
