Haber: Songül İstanbullu/Artvin
Artvin'in Ardanuç ilçesi Kutlu Köyü'nde turizmcilik yapan Kenan Balcı, “Uzun yıllar Avrupa'nın birçok ülkesinde turizmcilik yaptım. Memleketime döndükten sonra köyümde doğal eko turizm yapmaya başladım,” dedi. “Artvin’in üstünün altından daha değerli olduğunu düşünüyorum. Artvin üç ayak üzerinde kalkınacaktır: Tarım, turizm ve hayvancılık. Bizim değerlerimiz, bizim zenginliklerimizdir. Bu değerler bize kalsın; ancak dediğim gibi Artvin, hayvancılık, tarım ve turizmle kalkınmalıdır ve başkaca da kalkınma şansı yoktur.”
“Artvin ekoturizm merkezi olacak bir coğrafya”
Doğu Karadeniz’in ucunda yer alan, ormanları, dereleri ve doğal güzellikleriyle bozulmamış bakir topraklara sahip Artvin, turizm açısından büyük bir çekicilik barındırmaktadır. Ancak son zamanlarda maden ve HES (Hidroelektrik Santral) projeleriyle karşı karşıya kalması, bölgede turizmle uğraşanları endişelendirmekte.
Avrupa’da yaşadıktan sonra köyüne dönerek turizmcilik yapmaya başlayan Kenan Balcı, Artvin’in kalkınmasında turizmin önemi hakkında açıklamalarda bulundu ve şunları söyledi:
“Yıllarca Avrupa’da turizmcilik yaptıktan sonra döndüğüm memleketimde, yani Artvin’in Ardanuç ilçesine bağlı Kutlu Köyü’nde turizm faaliyetlerine başladım. Arkada gördüğünüz bu tesisi ben inşa ettim. Yurt dışında üniversite eğitimimi alırken aynı zamanda turizmle ilgili birçok konuda formasyon kazandım ve çeşitli ülkelerde turizm alanında çalıştım. İtalya, Fransa, İsviçre gibi ülkelerde, bu topraklara benzeyen coğrafyalarda edindiğim tecrübeler doğrultusunda, buralarda yapılan birçok ekoturizm uygulamasının köyümde de gerçekleştirilebileceğini fark ettim. Memleketime döndüğümde, kendi köyümde doğal ve ekoturizm yapmanın mümkün olduğunu gördüm. Çünkü gerçekten de bu doğa bize âdeta armağan edilmiş.
Eğer burada özverili bir şekilde çalışırsak, Artvin’de dört mevsim turizm uygulamaları yapılabilir. Bulunduğumuz noktadan Karçal Dağları'nı, diğer taraftan ise Yalnızçam Dağları’nın zirvesi olan Kürdevan Dağı’nı görebiliyorsunuz. Yazları buralar muhteşem güzellikte oluyor ama kışları da gelen misafirlerimizin aileleriyle birlikte vakit geçirebileceği bir kayak merkezi projemiz var.
“Artvin’in henüz keşfedilmemiş pek çok noktası bulunuyor”
Artvin’in henüz keşfedilmemiş pek çok noktası bulunuyor. Örneğin, Yalnızçam Dağı’nın önündeki o görkemli güzelliğe rağmen bu bölgede hâlâ ciddi bir çalışma yapılmış değil. Özellikle Ardanuç ve Murgul ilçelerinde konaklama, yeme-içme hizmetleri açısından yeterli tesis bulunmuyor. Benim ilçem olan Ardanuç’ta bu konuda mutlaka adım atılması gerekiyor.
Artvin genelinde bakıldığında, aslında yaylalar, dağlar ve köyler butik otelcilik için oldukça uygun. Tıpkı Akdeniz’de olduğu gibi, sanayi tipi değil, butik çalışmalarla Artvin’i öne çıkarabiliriz. Ben hep şunu söylüyorum: Artvin’in üstü, altından daha kıymetlidir. Evet, madenlerimiz elbette devletimiz tarafından milletimizin yararına işletilsin. Ancak eğer doğadaki bu eşsiz güzellikler, gelecekte bize lazım olacak sağlıklı yaşam koşullarını yok edecekse, bu madenlerin bir kıymeti kalmaz. Bana göre Artvin, madencilikten ziyade, doğasının sunduğu imkânları değerlendirerek turizmle kalkınmalıdır.
“Artvin’in kalkınması üç temel ayağa dayanmalıdır: Tarım, Turizm ve Hayvancılık”
Artvin’in kalkınması üç temel ayağa dayanmalıdır: Tarım, turizm ve hayvancılık. Bizim değerlerimiz, bizim zenginliklerimizdir ve bu zenginlikler bizde kalmalı. Ama kalkınma için bu üç alan olmazsa olmazdır.
Turizmde, her coğrafyanın kendi doğal yapısına göre değişen ürünlerin karakteristik özelliklerini ifade eden ‘teruar’ kavramı çok önemlidir. Örneğin, Çavuş üzümü, Safranbolu’da yetişiyor ve bu ürün 23 yıldır coğrafi işaretle tescillenmiş durumda. Ancak aynı üzüm, bizim köyümüzde, yani Kutlu Köyü’nün Göreşet Bağları’nda da çok eski zamanlardan beri yetişiyor. Bunu rahmetli dedemlerden biliyorum.
Amacımız; bu bölgede yetişen üzüm çeşitlerini çoğaltarak Kutlu Köyü'nde bağcılığı ve şarapçılığı ön plana çıkarmak ve yöresel değerlerimizi yeniden canlandırmaktır.”