Lice'nin Dibek, Yolçatı ve Çağdaş Köylerinde esrar ekimi yapan uyuşturucu tacirlerine operasyondan bir gün önce haber verip önlem almalarını sağladıkları ve emanette kayıtlı esrarı jandarma envanterindeki araçla dışarı çıkarıp sattıkları gerekçesiyle Lice Merkez Karakol Komutanı H.K, Uzman Çavuşlar F.Ö, O.T, K.T ve askerlerle uyuşturucu ticareti yaptıkları ileri sürülen A.Y, Y.B ve N.İ’nin yargılandığı davada yerel mahkemenin verdiği karar Yargıtay tarafından da onanıp kesinleşti.
Sözcü'den Özgür Cebe'nin haberine göre, Yargıtay’ın incelediği dosyada, sanık üç uzman çavuşun uyuşturucu ekimi yapan N.İ ile N.K'ya Whatsapp üzerinden operasyondan bir gün önce bilgi verdiklerini, uyuşturucu tacirlerinin ise bilgiyi aldıktan sonra uyuşturucu ekimi yapılan köylerdeki diğer kenevir ekimi yapan kişilerle bağlantı kurup operasyon olacağı bilgisini verip önlem almalarını sağladıklarını belirtildi.
JANDARMA EMANETİNDEKİ UYUŞTURUCULARI YİNE TACİRLERE SATTILAR
Tacirlerin uyuşturucuyu gizleyip ele geçmesine engel oldukları, ardından da bu bilgiyi kendileriyle paylaşan askerlere elde edilen gelirden pay aktardıkları kaydedildi. Yargıtay, uzman çavuşların Lice Jandarma Karakol Komutanlığı emanet deposundaki uyuşturucuları da ilişkide oldukları uyuşturucu tacirleriyle bağlantı kurup satma suçunun sabit olduğuna dikkat çekti.
Yargıtay, sanık askerlerin uyuşturucu sevkiyatı yaptıkları tarihlere ilişkin Diyarbakır-Lice güzergâhındaki Plaka Takip Sistemi kayıtları incelendiğinde, uzman çavuş F.Ö'nün araçla kente giriş yaptığı, yol aramalarında askeri personel kimliğini gösterip transit geçiş yaptığının tespit edildiğine vurgu yaptı.
ELE GEÇEN UYUŞTURUCUYU KAYITLARA GEÇİRMEDİLER
Sanıkların ele geçen uyuşturucuyu jandarma emanet deposundan çıkarıp birkaç kez müşteri bulup sattıkları ve parayı aralarında pay ettiklerinin altını çizen Yargıtay, 25 ton esrarın tutulduğu depoda, uyuşturucunun genellikle dere yataklarında toprak altına gömülü halde açık arazide ele geçirildiği için bir kısmının resmi kayıtlara geçirilmeyip sonradan uyuşturucu tacirlerine satıldığına işaret etti.
Sanıkların emanet deposundaki kayıtlı uyuşturucuyu partiler halinde çıkarıp satarak haksız menfaat temin ettikleri, PTS görüntüleri ve MOBESE kayıtları, HTS kayıtları, sinyal baz bilgileri ve Whatsapp yazışmaları ile banka hesap hareketleri incelendiğinde de aylık maaşlarının dört katı fazla para girişi olduğu ifade edildi.
‘HÜKÜMDE İSABETSİZLİK YOK’
Yargıtay 11 yıl 6'şar ay hapisle cezalandırılan tutuklu uzman çavuşlar F.Ö, O.T ile K.T'nin temyiz itirazlarının esastan reddiyle hükmün onanmasına karar verdi. Yargıtay, delil yetersizliğinden beraat kararı verilen tutuksuz karakol komutanı H.K ile uyuşturucu ticareti yaptıkları ileri sürülen A.Y, N.İ ile Y.B ile ilgili yerel mahkeme kararında bir isabetsizlik görülmediğini belirtip, hükmün usul ve yasaya uygun olması nedeniyle oy birliğiyle onanmasına karar verdi.
JANDARMA ARACIYLA JANDARMA DEPOSUNDAKİ ESRARI ÇALDI
11 yıl 6 ay hapis cezası kesinleşen Uzman Çavuş F.Ö suçunu itiraf ederek şöyle dedi. “Uyuşturucuyu Lice Jandarma Komutanlığında helikopter pistinin yanındaki emanet deposundan aldım. Deponun anahtarı Uzman Çavuş O.T'deydi. Kendisinden 10 kilo esrar istedim.
Diyarbakır'da bir müşteri bulup anlaştıktan sonra Uzman Çavuşlar O.T ile K.T'ye de pay verecektim. O.T emanet deposunun anahtarını bana verdi. Çuval içindeki esrarı sırt çantama koydum. Uzman Çavuş K.T Jandarma envanterinde kayıtlı pikapla deponun önüne geldi. Pikaba yerleştirip yola çıktım. Mermer Jandarma Karakolu önünde narkotik köpekleri araca tepki verince yakalandım” dedi.
‘SULAMA MALZEMELERİNE EL KOYDUK SONRA GERİ İADE ETTİK’
Uzman Çavuş K.T de pişman olup şöyle dedi: “Diyarbakır'da bir pastan’ede uyuşturucu alacak kişilerle buluştuk. Uzman Çavuş F.Ö, yanındaki numuneyi gösterip ‘Malı beğenirseniz, yarın 10 kilo getirebiliriz' dedi. Anlaşma sağlanınca F.Ö, beni emanet deposuna çağırdı ve birlikte esrarı çıkarıp benim kullandığım araca yükledik.
Esrar, Diyarbakır'da oto sanayi sitesinde kaportacılık yapan Murat adlı kişiye satıldı. Başka bir uyuşturucu operasyonunda kenevirin sulandığı kuyuya ait boruların F.İ adlı köylünün evine gittiğini tespit ettik. Sulama işinde kullanılan dalgıç pompaya el koyduk, ancak tutanak tutup adli işlem yapmadık. Ertesi gün F.İ'nin Lice'de işlettiği ayakkabı dükkânına gittik. Kendisinden bir miktar para aldıktan sonra el koyduğumuz malzemeleri geri verdik.”
