14 Mayıs’ta yapılan seçimlerinde Türkiye İşçi Partisi’nin Hatay Milletvekili seçilen Gezi davasında tutuklanan Avukat Can Atalay, mazbatasını almasına rağmen serbest bırakılmadı. Can Atalay’ın avukat meslektaşları bir açıklama yaparak, Yargıtay’ın bir an önce karar vermesini ve Atalay’ın yasalara uyularak serbest bırakılmasını talep etti.

1392 avukat tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi: 

Biz aşağıda adı soyadı yazılı olan avukatlar, 14 Mayıs 2023’de yapılan Türkiye genel seçimlerinde milletvekili seçilen meslektaşımız CAN ATALAY’ın sürmekte olan tutukluluğu hakkında görevli yargı mercii sıfatıyla Yargıtay Ceza Dairesinden acilen bir karar vermesini bekliyoruz. Anayasanın emredici hükmü uyarınca kararları bütün yargı organları için de bağlayıcı ve uyulması zorunlu olan Anayasa Mahkemesinin aynı konuda verdiği birçok kararında belirttiği gibi, Meclisin kararı olmadıkça bir milletvekilinin ağır cezalık suçüstü hali dışında hiçbir şekilde tutuklanamayacağı ve yargılanamayacağı açıktır.

Bu açık ve net hukuki duruma karşın, milletvekili seçilerek yasama dokunulmazlığı nedeniyle hakkındaki yargılamaya Meclis kararı olmadan devam edilemeyecek ve tutukluluğu sürdürülemeyecek olan meslektaşımızın bu konudaki meşru ve yasal talebine cevap verilmemekte, fiili olarak tutukluluğu sürdürülmektedir. Biz avukatlar, tutukluluk durumuna, salıverme istemine dair bir talebin davanın esasıyla ilgili olarak verilecek bir karardan ayrı ve bağımsız olarak ele alınıp en kısa sürede karara bağlanmasının en temel hukuki gereklerden biri olduğunu hatırlatıyoruz. Anayasanın 19. Maddesinin sekizinci fıkrasında belirtildiği üzere, “her ne sebeple olursa olsun (ister bir suç isnadına bağlı bir tutuklama, ister mahkumiyet hükmüne dayalı bir tutuklama olsun) hürriyeti kısıtlanan kişi, kısa sürede durumu hakkında karar verilmesini ve bu kısıtlamanın kanuna aykırılığı halinde hemen serbest bırakılmasını sağlamak amacıyla yetkili bir yargı merciine başvurma hakkına sahiptir.”

Bizler, meslektaşımız Can Atalay’ın tutukluluğunun kaldırılması ve salıverilme istemi konusunda karar vermeye yetkili yargı merciinin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı değil Yargıtay görevli Ceza Dairesi olduğunu hatırlatıyor, bu nedenle salıverilme talebinin başsavcılıkta bekletilip yetkili yargı merciine iletilmeyerek hukuka aykırı olarak fiili durum yaratılması suretiyle istem konusunda kısa sürede karar verilmesinin engellenmesini anayasaya ve hukuka karşı bir hile olarak görüyoruz. Bu nedenlerle, meslektaşımızın yaptığı başvuru konusunda yetkili yargı mercii olan Yargıtay’ın görevli ceza dairesinden, adli tatil beklenmeksizin ve en kısa sürede salıverilme istemi hakkında bir karar vermesini talep ediyoruz. Umuyor ve diliyoruz ki, Yargıtay daha fazla gecikmeden gözünü ve kulağını hukukun sesine, sözüne ve gereklerine çevirecek, istem konusunda bir an önce karar verecektir. Ayrıca üst meslek kuruluşumuz olan Türkiye Barolar Birliği ve üyesi olduğumuz baroların yönetiminden de yetkili yargı mercii ile derhal temasa geçerek, meslektaşları Can Atalay’ın yetkili yargı merciine erişiminin engellenmesine son verilmesi ve salıverilme isteminin anayasa uyarınca hemen karara bağlanması gerekliliği konusunda girişimde bulunmasını talep ediyoruz.