Barım'ın, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, Taksim'deki Gezi Parkı eylemlerine iştirak ettiğine ilişkin yazılı ve görsel medyada çıkan iddialara ilişkin yürütülen soruşturmada "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüse yardım etme" suçundan tutuklama talebiyle sevk edildiği İstanbul Nöbetçi 4. Sulh Ceza Hakimliği'nde üç avukatı eşliğinde ifadesi alındı.
Kimlik tespitinde aylık gelirini 250 bin lira olarak beyan eden Barım, ID İletişim'i 23 yıl önce kurduğunu, ondan önce 10 yıl boyunca eğlence sektöründe ve çeşitli yerlerde çalıştığını söyledi.
Barım, 23 yıl boyunca çok çalıştığını, büyüyen televizyon sektörü içinde yer aldığını, Eylül 2024'te hakkında bazı yazılar yazıldığını aktardı.
Gazeteciler tarafından yazılan yazılarda kendi adı geçmeden "Sektörde mamalar da var." denildiğini, bir oyuncusunun da sahte bir reklam ilişkisi içinde olduğunun iddia edildiğini kaydeden Barım, "İsmim geçmediği için ben de bir suç duyurusunda bulunamadım. 7 Ocak'ta bir anda yazıların sadece orası paylaşıldı. 'Bu Ayşe Barım'dır.' denilerek beni 'mama' ilan ettiler. Çok yoğun bir karalama ve iftira kampanyası karşı karşıyayım. Bu süre içerisinde neden olduğunu anlamadığım çok ciddi iftiralara uğradım ve günün sonunda önce magazinsel konuyla şimdi de bu suçlamayla buradayım. Bunların hepsi iftiradır, karalamadır." diye konuştu.
Barım, hakkındaki iddiaları kabul etmediğini anlatarak, "Bu kadar emeğin sonunda başarı hikayesi olan hikayemin bu şekilde utanç hikayesine döndürülmesinden dolayı mağdur durumdayım. Bu suçlamalar, araştırıldıktan sonra inşallah son bulacaktır." ifadelerini kullandı.
Kalbinden sağlık sorunları yaşadığını dile getiren Barım, atılı suçlamaları kabul etmediğini, serbest bırakılmasını talep ettiğini kaydetti.