Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Karar TV'de yayınlanan 'Bir Karar Ver' programının konuğu oldu.
Burada gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Babacan, "Kendi adıma büyük bir helalleşme ihtiyacı hissediyorum" diyerek 2017 referandumundaki kararından pişman olduğunu açıkladı.
Babacan, "2017'de referandumunda keşke konuşmama kararımı bozup konuşsaydım. Millete keşke 'bu iş yanlış, memleketin başını belaya sokacağız' diye anlatsaydım.2015'te bakanlık bittikten sonra kendime kendime bir konuşmama kararı aldım. Çünkü konuştukça siyasette varım diyorsunuz" ifadelerini kullandı.
Babacan, "Halbuki ben o dönem soğutma ve siyasetten bir çıkış dönemi olarak kendime çizdim. Usül olarak yanlış da olsa bu referandumla ilgili grup kararı alındı. Geçmişe bakınca 'belki de Türkiye'nin bunu yaşayıp yaşayarak olmaması gerektiğini görmesi gerekiyordu' diyorum. Önce imzalar toplandı sonra milletvekilleri gördü, sır gibi sakladılar.
Hem MHP'den hem AK Parti'den asıl konusu bu olan insanlar çalıştırılmadı. Başkanlık sistemi konusunda çalışmış, kitaplar yazmış kişiler çalıştırılmadı. Sır gibi saklandı Meclis'e sunulurken 'pat' diye ortaya çıktı. Keşke çıkıp avaz avaz bağırsaydım 'yanlış, yapmayalım bu işi' diye" şeklinde konuştu.
Babacan, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ başkanlığında HDP'ye yönelik gerçekleştirilen ziyarete ilişkin de konuştu. Ziyareti eleştiren Babacan, "2015'te iki seçim arasında kendileri ziyaretlerde bulundular. Onlar irtibat kurduğunda ziyaret ettiklerinde hiçbir şey yok muhalefet ziyaret edince vay teröristler, vay ortaklar. İşlerine geldiğinde demokrat işlerine gelmediğinde otokrat. Böyle çalışıyor.
Altılı masayı mutabakatla çalışan bir kuruluşa benzetiyorum. HDP konusu Altılı masanın ortak gündem konusu değil. DEVA Partisi olarak böyle bir bariyerimiz yok. 'Nasıl bir Türkiye'de yaşamak istiyorsun?' sorusu gelince parti farketmeksizin herkesin cevabı aynı" dedi.
'ERDOĞAN, MHP'NİN KAHRINI ÇEKMEK ZORUNDA'
AKP-MHP ortaklığını 'garip' olarak nitelendiren Babacan, Cumhur İttifakı'nı "Tayyip Erdoğan da seçilemiyor. AK Parti'nin adayı olarak gitseydi 2018'de seçilebilir miydi? O yüzden mecburen MHP'nin kahrını çekmek zorunda. Ortaklık uğruna AK Parti seçmeninin oyunu, desteğini aldı ama iradenin anahtarını da Bahçeli'nin eline verdi. AK Parti-MHP ortaklığı garip bir ortaklık. Bir tane şöyle ortak ittifak dökümanı görmedim ben bugüne kadar" sözleriyle eleştirdi.
Babacan şunları söyledi:
"AK Parti ve MHP beraber nasıl yönetecekler bu ülkeyi? Niye MHP'li hiçbir bakan yok? Niye Erdoğan istediği halde Bahçeli bir tane bakan ismi vermiyor. Bu normal bir ortaklık değil. Belki böylesi işine geliyor Bahçeli'nin. Belki de Bahçeli başarısızlığın ortağı görünmek istemiyor. Dün enflasyon açıklandı, son 24 yılın en yükseği. TÜİK'in örtmeye çalıştığı enflasyon TÜFE'de yüzde 85'e çıktı, gıda enflasyonu yüzde 99'a çıktı, ÜFE'de de yüzde 157'ye.
Bir tane MHP'li bakan yok ki millet çıkıp hesap sorsun. Hem iktidara ortak olayım iktidarın bütün menfaatlerini sağlayayım, kadrolaşayım devlette ama hiç sorumluluk üstlenmeyeyim. Tipik bir Bahçeli oyunu. Erdoğan da ona katlanmak zorunda kalıyor, yanlış iş. Biz ne yapıyoruz? Bu ülkeyi yöneteceksek gelin bugünden her şeyi konuşalım hiçbir şeyi sonraya bırakmayalım diyoruz. 85 milyonu yönetmek istiyorsanız ortak bir protokol lazım. Ülkeyi kazanamazsak insanları tekrar tek adam arayışına başlar"