Cumhuriyet'in haberine göre; MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye dün Meclis’te eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş’in öldürülmesine ilişkin sorusu sorması nedeniyle MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir tarafından “ajan-provokatör” ifadeleriyle hedef gösterilen gazeteci Yıldız Yazıcıoğlu’nun, 2015 yılında Amerika’nın Sesi’nde (VoA Türkçe) Bahçeli ile yaptığı bir röportajının yayınlandığı ortaya çıktı.
Gazeteci Yıldız Yazıcıoğlu, MHP grup toplantısının bitiminde Devlet Bahçeli'ye Ankara’da öldürülen eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş’e ilişkin soru sormak istedi. Ancak MHP lideri, gazeteci Yazıcıoğlu’nu “Hadi işine bak” yanıtıyla tersledi. MHP kurmayları ve korumalar da soru soran gazeteciyi Bahçeli’nin yanından iterek uzaklaştırdı.
Görüntüler kamuoyunda eleştirilirken, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir tarafından yapılan açıklamada, Yazıcıoğlu'nun “ajan provokatör edasıyla hareket ettiği” ve “yaptığının gazetecilik olmadığı” öne sürüldü. Açıklamada aynı zamanda Yazıcıoğlu'nun Amerika’nın Sesi’nde çalışıyor olmasına dikkat çekilerek “ABD’nin propaganda araçlarının başında gelen VOA’daki ‘sürekli’ görevi, asıl niyetini açık etmiştir” denildi.
Bunun yanı sıra sosyal medyada da MHP'liler Yazıcıoğlu'nun Twitter'daki paylaşımları ve beğenileri üzerinden hedef alarak "Demirtaş aşığı" dedi. MHP'nin sosyal medya koordinatörü Hüseyin Özkan da “Bu kadının muhabir değil bir militan olduğu ve meclise nasıl girdiği tartışılmalıdır? Firari ve tutuklu suçluyu öven, destekleyen paylaşımları mevcuttur” ifadelerini kullandı.
“YOZLAŞMIŞ MUHAFAZAKARLIĞI SAVUNUYOR”
MHP'nin hedef aldığı gazeteci Yıldız Yazıcıoğlu'nun geçmişte MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yle röportaj yaptığı ortaya çıktı.
Amerika’nın Sesi’nde 7 Mayıs 2015 tarihinde "MHP Lideri Bahçeli'den Sert Mesajlar" başlığıyla yayımlanan haberde Bahçeli, AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı “AKP’de bundan sonra milliyetçi oyların kalacağına ihtimal vermiyorum. Milli Görüş’ten gömlek değişirdi, demokrat muhafazakar oldu. Şimdi de yozlaşmış bir muhafazakarlığı savunuyor” diyerek eleştiriyor.
Haberde “Bahçeli, 6 Mayıs günü ilk miting turuna çıktı ve gün içerisinde Çankırı, Kastamonu ile Sinop’ta meydanlarda halka seslendi. Bahçeli’nin ilk miting turunu Amerika’nın Sesi’nin de aralarında bulunduğu bir grup gazeteci de MHP konvoyunda izledi. Miting programı yanı sıra yol boyunca kendisine yöneltilen kahve sohbeti, dinlenme noktası davetlerini de geri çevirmeyen Bahçeli, gece yarısında Ankara’ya dönüş yolunda son mola noktasında hem gündemi hem de ilk miting turunu konvoydaki basın mensuplarına değerlendirdi” ifadeleri kullanılıyor.
YSK’Yİ DE ELEŞTİRMİŞ: “HESABI SORULUR”
Haberin devamında Bahçeli, Yazıcıoğlu'nun "Yüksek Seçim Kurulu’nun HDP’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçim propagandası yaptığı ve fırsat eşitliği ilkesini çiğnediği yönündeki başvurusunu reddettiğini" anımsatması üzerine "YSK Erdoğan fanusunun içine girmiş, sadece onu teneffüs ediyor. Erdoğan’ın konuşmasını tarafsızlıkla nitelendirebilecek bir kişi olsa olsa sadece Erdoğan’dır. Demek ki YSK ile Erdoğan özdeşleşmiştir. Çok büyük hatadır. Gelecekte hepsinin hesabı sorulur" yanıtı veriyor.
AKP-FETÖ YORUMU: SUÇ ORTAKLIĞI
Bahçeli ayrıca bu haberde, AKP ile FETÖ arasındaki kavgayı da detaylı olarak değerlendiriyor; ‘paralel’ ifadesi gereği birbiriyle aynı doğrultuda iki yapı dolayısıyla da “suç ortaklığı” bulunduğunu vurguluyor.
Bahçeli, eğer Türkiye’de devlette paralel yapı konusunda oluşum sürecine bakılması gerektiğine işaret ederek, şunları söylüyor:
“Bu paralel devlet, kiminle paralel? AKP ile mi Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile mi paralel? Bu paralel halka hangi dönemde oluştu, nereye kadar beraber gittiler? Sonunda hangi istasyonda paralellik ortadan kalktı. Bunların aydınlatılması lazım. MGK’da paralel devlet ile ilgili eylemleri dikkate alıp sonuç bildirgesine koyanlar, bu paralel nasıl oluştuğu düşünerek bir ifade kullanmaları lazımdı. Şimdi paraleli ortadan kaldırıp tek çizgiye dönüştürmek MGK’nın görevi olduğu kanaatinde değilim. Ya paralel kavramı tam anlayacak ya da onu tek bir çizgi haline dönüştürüp okyanus ötesini hedef almak suretiyle. Türkiye’de AKP’yi aklamanın, Erdoğan’ı paralel günahından kurtarmanın kimsenin hakkı yoktur.”