Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, İstanbul'da depreme hazırlık çalışmaları yürüttüklerini belirterek, ilçe belediyelerin vatandaşlarla birebir görüşmesi, vatandaşların da bu çalışmalara sağduyuyla yaklaşıp yardımcı olması gerektiğini bildirdi.

Özhaseki, İller Bankası Sosyal Tesisleri'nde medya kuruluşlarının Ankara temsilcileri ile buluştuğu toplantıda, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Fay hatlarıyla ilgili koruma tedbirinin nasıl yapılacağı ve buralara konut yapılmasının nasıl önleneceği sorusuna Özhaseki, fay hatlarının imar planlarına işleneceğini ve buralarda yapılaşmaya izin verilmeyeceğini ve cezai müeyyidelerin geleceğini söyledi.

Özhaseki'ye "Yerinde Dönüşüm Kampanyası"ndan yararlanacak binalarda yüzde 50 artı 1 ile kabul kararı alınabildiği, kabul kararı alınmayan binaların TOKİ'nin kendi kampanyasından faydalanma imkanlarının olup olmadığı sorusu yöneltildi.

Bakan Özhaseki, 10 kişinin yaşadığı bir binada en azından 5 kişinin bir araya gelmesini istediklerini belirterek, sürece ilişkin şu bilgileri paylaştı:

"Biz ortak bir hesaba, inşaat başladığında, hak ediş karşılığında paraları yatırmaya başlarız. Vatandaştan da daha sonra, kredi miktarını tapusuna şerh koyarak isteriz, ki zaten onu ödemekte güçlük çekilmez. Neredeyse 2 sene sonra, 10 yıl vadeyle, 3 bin küsur lira aydan aya ödeyeceği para da herhalde çok ciddi bir rakam olarak vatandaşı yormaz diye düşünüyorum. Orada kimsenin gönlüne bırakacak halimiz yok, bir an önce hayatı normalleştireceğiz. Eğer vatandaş orada kalmak istemezse, doğru, rezerv alandan verebiliriz hiçbir problem yok. Bazen fay kırıkları üzerinde yerler var, oralara yapı yasağı geldiği için, vatandaşın hakkını nereden vereceğiz, rezerv alandan vereceğiz. Bizim yaptırdığımız konutlar en fazla 5 katlı olacak. Peki, 7-8 katlı yerler var, oradaki vatandaşın hakkını nasıl koruyacağız? Eğer zemin müsaitse, taban alanını genişleteceğiz. Buna şehircilikte taks diyoruz. Taban alanını genişleterek, yine 5 katta çözmeye çalışacağız. Değilse, en son çare olarak, vatandaşlar arasında kura çekip, kalan kısmı rezerv alanlardaki yapı konutlarına taşıyacağız."

Malatya, Kahramanmaraş ve Hatay'da inşaatlar başlıyor

Bakan Özhaseki, Hatay merkez, Adıyaman merkez, Kahramanmaraş ve Malatya'da, kentin "birinci ring" diye tarif edebilecekleri meydanından başlayan, herkesin dikkat kesileceği alanlardaki inşaatı, Bakanlığın yöresel mimariye uygun yapacağını söyledi.

Haftaya Malatya, bir sonraki hafta Kahramanmaraş, daha sonra da Hatay merkezde inşaatlara başlayacaklarını ifade eden Özhaseki, inşaatları kısa süre içerisinde tamamlamayı hedeflediklerini söyledi.

- "İşçilikten yana bir sıkıntı doğacak gibi gözüküyor"

Özhaseki, deprem bölgesinde başlayacak inşaatlar nedeniyle sektörün buna gücünün yetip yetmeyeceği sorusunu yanıtlarken, inşaat sektörünün Türkiye'de çok güçlü olduğunu, dünyanın dört bir tarafından iş aldıklarını söyledi.

Bakan Özhaseki, malzemeden yana sıkıntı doğmayacağını belirterek, "Ama işçilikten yana bir sıkıntı doğacak gibi gözüküyor. İstanbul'da bile inşaatlarda birtakım usta sıkıntılarının doğduğunu da duyuyoruz. Kısa süreli sertifika vermek üzere herhalde Milli Eğitim Bakanlığı ile anlaşıp bölgede kurslar düzenleyerek, bölgede çalışmak isteyenler için yeni imkanlar da sağlamış olacağız ki, bu açığı giderelim." dedi.

"Vatandaşla görüşmeleri, ilçe belediyelerinin yapması lazım"

"İstanbul Büyükşehir Belediyesinin ilçe belediyeleriyle kentsel dönüşüm noktasında nasıl çalışacaksınız? Sayın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile görüşmenizde nasıl bir izlenim edindiniz?" sorusuna Özhaseki, iyi niyetle herkese elini açtığını ve davetini yaptığı yanıtını verdi.

Özhaseki, şunları kaydetti:

"Vatandaşla görüşmeleri, ilçe belediyelerinin yapması lazım. Birebir görüşmeleri lazım. Vatandaşın bu işi anlayıp sağduyuyla yaklaşıp yardımcı olması lazım. Eğer bu ayaklardan herhangi birisi aksarsa biz bu işi yapamayız. İlçe belediyeleri eğer gerçekten deprem riski taşıyan yerlerin belediyeleri iseler, vazifelerini hakkıyla yapmak istiyorlarsa vicdan huzuruyla ayrılmak istiyorlarsa bir an önce vatandaşla görüşmeye başlamaları lazım. Planlar yapmaları lazım. 'Bize lütfen yol gösterin, yardımda bulunun, bu işe başlayalım' demeleri lazım. Çünkü vatandaşları tanıyan onlar zaten. Onların isteklerini bilen onlar zaten. Biz, para verebiliriz, rezerv alan tahsis edebiliriz, kiralarını verebiliriz. Her türlü yardımcı olmaya hazırız, hangi partiden gelirse gelsin, hele hele İstanbul için... O yüzden önümüzdeki dönemde de şartları zorlayacağım ve herkesi davet edip ısrar edeceğim. Ama kendileri bilir. Nasıl davranacaklarını ben bilemem. Hatay'da bu daveti yaptım. Cumhuriyet Halk Partisi'nden milletvekili arkadaşları da davet ettim. Belediye başkanlarını da davet ettim. Sivil toplum örgütlerini de çağırdım. Hatta parantez içinde 'En ağır sözleri söyleyebilecek kim varsa lütfen davet edin' dedim. Biz, doğru şekilde anlaşalım istedik.

İstanbul için de bu duyuruyu yaptım. Onlar da çalışmaları olduğunu söyledi. Önümüzdeki hafta büyük ihtimalle bir komisyon kurup oradaki çalışmaların ne olduğunu da göreceğiz. Bizim atladığımız, görmediğimiz, onların tescil ettiği, oradaki bilim adamlarının hazırlamış olduğu raporlarda daha başka şeyler çıkar, onlardan da istifade ederiz. Ben açık duyuruda bulunuyorum. O yüzden de bu konunun herhalde siyasi istismar yapılmamasını ümit ediyorum."

İstanbul depremine hazırlık noktasında Bakanlığın ne kadar konutu dönüştürebileceğine yönelik soru üzerine Özhaseki, kabinede bu konuya ilişkin brifing verdiğini söyledi.

Özhaseki, Kanal İstanbul çevresinde Bakanlığın büyük bir alanı, rezerv alan olarak ayırabileceklerini ve 600 bin konutu yapabilecek kabiliyette olduklarını belirterek, "Büyük ihtimalle yaklaşık bir sene sonra inşaatlara başlarız. Artık o günkü gidişata göre de kısa süre içerisinde bitirmek için elimizden geleni yaparız." dedi.

İstanbul'daki toplanma alanlarına yönelik çalışmaların neler olduğu sorusuna Özhaseki, şu yanıtı verdi:

"Toplanma alanlarıyla ilgili ara ara söylentiler çıkıyor. İlk bulunan boşluklar bile toplanma alanlarına dahil edilerek yapılıyor ve sonra toplanma alanı ilan ediliyor. Bir müddet sonra oranın sahibi gelip imarda hakkı neyse onu alıp kullanmaya başladığında 'Burada bina çıktı' deniliyor. Ama bunlar devamlı güncelleniyor, yenileniyor oralar insanların ilk etapta çıkıp gidebilecekleri, bekleyebilecekleri yer olarak gözüküyor. Belki de orayı, her türlü imkanın seferber edileceği lojistik alan gibi görmek lazım. O tür alanları İçişleri Bakanlığımız ve belediyelerimiz güncelliyorlar devamlı."