Hatimoğulları ve Bakırhan, İlke TV'nin canlı yayında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kayyım politikasının seçme ve seçilme hakkını ortadan kaldırdığını belirten Hatimoğulları, bu uygulamanın ancak Orta Çağ yönetimlerinde, diktatörlüklerde, krallıklarda olduğunu ifade etti.

Hatimoğulları şunları söyledi:

"Öyle bir hale geldi ki üniversitelere de şirketlere de kayyım atanıyor. Kendileri gibi olmayan herkese kayyım atayabilecekleri bir düzen kurdular. Kayyım herkesin problemidir. Kayyımı kendi sorunu gibi gören, dayanışma gösteren herkese teşekkür ediyoruz. Biz bu dayanışmanın büyümesini istiyoruz. Herkesi yarın yapacağımız mitinge bekliyoruz.

Talebimiz net: 1) Seçme seçilme hakkına saygı duyulmalıdır. 2) Yargı kararı olmadan kayyım atanmasını kabul etmiyoruz. Vali görevine dönmeli, Belediye Meclisimizin seçtiği Viyan Tekçe belediye başkanı olarak kabul edilmelidir. Bu talep sadece partimizin değil Hakkari halkının talebidir. Mitingden sonra Türkiye’nin her yerinden Hakkari’ye yürüyüşümüz başlayacak ve herkesi bu yürüyüşe katılmaya çağırıyoruz."

'EKMEK VE ADALET KAMPANYASI'

Muhalefet geçmişte olduğu gibi Yenikapı’daki gibi olursa herkese geçmiş olsun. Sarayın bizim çekmek istediği çerçeveye sıkışmamalıyız. Açlığa yoksulluğa ve yarattıkları haksızlığa karşı Ekmek ve Adalet Kampanyamızın startını çok yakında vereceğiz. Hazırlıklarımız tamamlanmak üzere. DEM Parti işçinin emekçinin yoksullun hakını programatik olarak savunan tek partidir. Ekmek ve Adalet kavgasını birlikte vereceğiz.

'SANDIK SONUÇLARINA SAYGI GÖSTERMEYE DAVET EDİYORUZ'

Bakırhan da şu ifadeleri kullandı:

"İki dönem kayyım atadılar, kayyımlar yönetemedi ve bu sistem çöktü. 31 Mart’ta ortaya çıkan sonuç kayyımlara gösterilen tepkiydi. Kürt bölgesinde sandık kuramıyoruz diyemiyorlar ama seçim sonuçlarını kabul etmemek için böyle bir adım atıyorlar. Hakkari de özel olarak seçildi. Oraya çok ciddi oranda kaçak seçmen taşıdılar.

Para, baskı, zor ve bürokrasiye rağmen Hakkari halkı kendi partisini tercih etti. İktidar bunu sindiremedi. Ayrıca Hakkari sınır bölgesi, kriminal işleri orada döndürmek istiyorlar. Biz bunu kabul etmeyeceğiz. Herkesi sandık sonuçlarına saygı göstermeye davet ediyoruz. Meşru değil, yasal değil bu yöntem. Kentin dinamikleri kabul etmiyor. Mehmet Sıddık arkadaşımız belediye başkanı olmasaydı o dosya beraatla sonuçlanacaktı. Sadece kayyım atamak için gerekçe yarattılar. Topyekun bu sistem yanlış ve biz buna karşı çıkmaya devam edeceğiz."

ERDOĞAN'IN SURİYE AÇIKLAMALARI

Bakırhan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Suriye ile görüşme açıklamalarına ilişkin ise şunları söyledi:

"İran’la görüşülüyor, Suriye ile böyle bir niyet var. Bunlar olmasın demiyoruz. Görüşme olsun ama bu görüşme Kürt’ün olmadığı, taleplerinin bastırıldığı bir görüşme olmasın. Erdoğan Esad ile görüşsün ama PYD ile de görüşsün. Geçmişte bunu yaptılar. PYD ile defalarca görüştüler. Salih Müslim, Asya Abdullah geldi, devlet ekranı tarafından karşılandı, ne güzeldi. Doğrusu da budur. Suriye ile düşmanlık yerine Suriye’nin geleceğine Suriye halkları karar versin. Esad’la da kardeş olsun, PYD ile de olsun. Suriye’de ciddi bir Kürt nüfusu var, büyük bedeller ödendi. Bunun yok sayılmasının kimseye yararı yok. Esad’a el uzatılırken Kürtlerin haklarının üzerine yürütülüyor. Bir normalleşmeye ihtiyaç var hem içeride hem dışarıda ama bu zihniyetle olmaz.”