SAĞLIK

“Bebek ve çocuklara hacamat uygulanması sağlığa zararlıdır”

İstanbul Tabip Odası ve Türk Pediatri Kurumu, son günlerde sosyal medyada yer alan bebek ve çocukların sağlığını tehdit eden 'hacamat' uygulanmasına karşı, İstanbul Tabip Odası Cağaloğlu binasında "Bebek ve çocuklara hacamat uygulanması sağlığa zararlıdır ve aynı zamanda bir tür çocuk istismarıdır. Çocuklarımızı koruyalım." başlıklı basın toplantısı düzenledi.

Abone Ol

Haber: Fatoş Erdoğan

Son günlerde sosyal medyada giderek artan sıklıkta bebek ve çocuklara hacamat uygulaması mesajlarına ilişkin İstanbul Tabip Odası ve Türk Pediatri Kurumu, İstanbul Tabip Odası, Cağaloğlu binasında ortak basın toplantısı ddüzenledi. Basın toplantısına İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Osman Küçükosmanoğlu, Türk Pediatri Kurumu Başkanı Prof. Dr. Haluk Çokuğraş, Türk Pediatri Kurumu Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Özgür Kasapçopur ve İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyeleri katıldı.

"Bebek ve çocuklara hacamat uygulanması sağlığa zararlıdır ve aynı zamanda bir tür çocuk istismarıdır. Çocuklarımızı koruyalım." pankartının açıldığı basın toplantısında konuşan İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof.Dr Osman Küçükosmanoğlu şunları söyledi:

"Töre, gelenek veya dini inançların istismarı yoluyla hastalıkları tedavi etmek, hastalıklardan korumak, sağlıklı yaşatmak iddiası ile özellikle sosyal medya aracılığı ile her gün karşımıza yeni mesajlar çıkıyor. Son günlerde ise giderek artan sıklıkta bebek ve çocuklarda hacamat uygulaması ile ilgili mesajlar ile karşılaşıyoruz. Bu konu ile ilgili tartışmaların bu mesajları yayan kişiler tarafından “reklamın kötüsü olmaz” düşüncesi ile olumlu karşılanabileceği kaygısı bir tarafa mesleki sorumluluğumuz gereği konu ile ilgili görüşümüzü açıklamak istiyoruz.

Hacamat (Arapça: Hijamah, anlamı: "emme"), küçük bir cilt kesiğinden bölgesel emme ile kan alınmasıdır. Uygulaması esas olarak binlerce yıl önce Uzakdoğu’da, daha sonraları Doğu Avrupa, Orta Doğu ve Latin Amerika'da yapılmıştır. Uygulayıcıların, faydalı olduğunu iddia ettiği sayısız rahatsızlığa rağmen, herhangi bir sağlık yararına sahip olduğuna dair yeterli kanıt yoktur, buna karşılık önemli bazı zarar riskleri vardır. Erişkinlerin bu riskleri göze alarak bu tip tedavilere yönelmeleri, tartışmalı da olsa bu uygulamalardan şifa/fayda beklemeleri kişisel tercih olarak kabul edilebilir. Ancak bebeklerde ve çocuklarda bu uygulamaların bilimsel açıdan kesinlikle yeri bulunmamaktadır. Çocuk hakları bakımından değerlendirildiğinde ise, hem Medeni Kanun’da hem de BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’nde yer alan “çocuğun üstün yararı” ilkesi çerçevesinde çocuğa hacamat uygulaması “çocuk istismarı” olarak kabul edilmelidir.

Toplumumuzun büyük çoğunluğunun dini duygularını sömürmek yoluyla maddi çıkar elde etmeyi amaçlayan bu şarlatanlara inanmadığını biliyoruz. Ancak bu konuda tereddüt yaşayan yurttaşlarımızı uyarmak istiyoruz, bebek ve çocuklara hacamat uygulanması sağlığa zararlıdır ve aynı zamanda bir tür çocuk istismarıdır. Çocuklarımızı koruyalım."

Çağdaş bilimsel verilerle ve bilimin ışığında tedavi edilmek her çocuğun doğal hakkıdır.

Türk Pediatri Kurumu Yönetim Kurulu adına basın metnini Prof. Dr.  Özgür Kasapçopur okudu.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

 "Çocuk Hekimleri, tıbbi bilgileri ve insani değerleriyle çocukların sağlığını korumak ve hastalıklarını tedavi etmek için çalışan, aynı zamanda çocukların fiziksel, zihinsel ve duygusal gelişimlerini destekleyen hekimlerdir. Çocuk hekimlerinin en temel amacı, çocukların sağlıklı, mutlu ve başarılı bireyler olarak büyümelerine katkıda bulunmaktır.

Bizler, ülkemizde sayısı 7000’i aşan çocuk hekimi olarak, üzerimize düşen bu büyük görevi yerine getirirken, geleceğimiz olan çocuklarımızı sağlıklı bir şekilde yaşama hazırlamak için, çağdaş bilimsel verilerle hareket etmek bilinci ile hareket ederiz. Nerede kullanılırsa kullanılsın, güvenliği ve etkinliği kanıtlanmış bilimsel yöntemleri çocuklarımızla buluşturmak en önemli hedeflerimizden biridir.

Çocuklarımızın tedavilerinde kullandığımız tüm yöntemlerin, bilgilerin, deneyimlerin ve ilaçların, yıllarca süren ulusal ve uluslararası bilimsel araştırmalarla evrensel düzeyde kanıtlandıktan sonra uygulanılmasına azami dikkat göstermek en önemli sorumluluğumuzdur.

Türk Pediatri Kurumu olarak daha önceki açıklamalarımızda belirttiğimiz gibi, dünya genelinde ve ülkemizde bilim ile sahte bilim arasındaki çatışma devam etmektedir. Bilimsel dayanağı olmayan söylemler, özellikle çocuklarımızı olumsuz etkilemektedir. Asılsız söylentilerle çocuklarımız en temel hakları olan başta aşılama, yenidoğan tarama programı amacı ile kan örneği alınması, K ve D vitamini uygulamaları olmak üzere, koruyucu hekimlik uygulamalarından mahrum bırakılmakta, çocuklarımızın sağlığı ve yaşamı tehlikeye atmaktadır. Yıllardır ülkemizde görülmeyen kızamık ve boğmaca olgularının hızla artması bu durumun ne kadar vahim bir duruma geldiğinin en önemli kanıtıdır.

Son dönemde bu yanlış uygulamalara, başta hacamat olmak üzere, bilimsel etkinliği ve güvenliği kanıtlanmamış yöntemlerin, gerekli onam ve etik süreçler tamamlanmadan, eklenmekte olduğunu görmekteyiz. Bu tip uygulamaların çocuklara geri dönüşü olmayan hasarlara yol açması kaçınılmazdır.

Çocuk hekimleri olarak, bize emanet edilen çocuklarımızı her türlü olumsuz etkiden korumak en önemli görevimizdir. Bizler, çocuklarımızı çağdaş bilimsel verilerin ışığında hazırlanmış kılavuzlarla sağlıklı tutmak, hastalıklarını tedavi etmek ve geleceğe ulaştırmak amacımızdan asla vazgeçmeyeceğiz. Asıl olarak bir çocuk istismarı olan, etkinliği ve güvenliği bilimsel olarak kanıtlanmamış yöntemlerin çocuklarda uygulanmasına her zaman karşı çıkarak gerekli önlemlerin alınmasını sağlayacağız. Ülkemiz çocuk hekimlerinin uzmanlık derneği olan Türk Pediatri Kurumunun yaşamın her alanında çocuk haklarının koruyucusu ve onların avukatı olduğunu bir kez daha dile getirmek ve kamuoyuyla paylaşmak isteriz."