2012’de Birleşmiş Milletler tarafından alınan bir kararla, kız çocuklarının cinsiyetlerinden ötürü maruz kaldığı eşitsizlik konusundaki farkındalığın artırılması amacıyla 11 Ekim, Dünya Kız Çocukları Günü olarak atfedildi.

2012’de Birleşmiş Milletler tarafından alınan bir kararla, kız çocuklarının cinsiyetlerinden ötürü maruz kaldığı eşitsizlik konusundaki farkındalığın artırılması amacıyla 11 Ekim, Dünya Kız Çocukları Günü olarak atfedildi. Bu karar Türkiye, Kanada ve Peru’nun önerileriyle alınmış olup; kararda “Birleşmiş Milletler Binyıl Kalkınma Hedeflerine” ulaşılması ve kız çocuklarının kendilerini etkileyecek kararların alınmasına katılımı açısından kız çocuklarının desteklenmesinin, güçlendirilmesinin ve onlara yatırım yapılmasının son derece önemli olduğu, ayrıca bunun başarılmasının kız çocuklarına karşı ayrımcılık ve şiddeti önleyeceği, onların insan haklarından tam ve etkili bir şekilde yararlanmalarını sağlayacağı belirtilmiştir. Ayrıca kararda, kız çocuklarının güçlendirilmesinde ailelere ve toplumlara büyük rol düştüğü de vurgulanmaktadır. İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi'nin konuya ilişkin yaptığı paylaşımlarında, "Ülkemizin aydınlık geleceği için tüm çocuklar ve özellikle nüfusumuzun %29’unu oluşturan kız çocukları için taleplerimiz var!" denildi. Ayrıca yapılan açıklamada son 6 yılda çocuk yaşta evliliklerin sayısının 232 bini üzerinde olduğu vurgulandı. Talepler ise şu şekilde sıralandı:
  • Cinsiyete dayalı ayrımcılıkları kökleştirecek bilgileri müfredattan çıkarın!
  • 4 + 4 +4 kesintili eğitimi kaldırın!
  • Çocuk evliliklerini önleyin!

HER YIL MİLYONLARCA KIZ ÇOCUĞU ZARARLI UYGULAMALARA MARUZ BIRAKILIYOR

Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) tarafından yayınlanan Dünya Nüfus Raporu’na (State of World Population) göre dünya çapında her yıl milyonlarca kız çocuğu; ailelerinin, arkadaşlarının ve içinde yaşadıkları topluluğun bilgisi ve rızası dahilinde fiziksel ve duygusal açıdan zararlı birçok uygulamaya maruz bırakılıyor.

18 YAŞINDAN ÖNCE EVLENEN HER 10 ÇOCUKTAN 9'U KIZ ÇOCUĞU

UNFPA Raporu’na göre dünya genelinde, her 5 çocuktan 1'i evli. Günümüzde 650 milyon kız çocuğunun ve 118 milyon erkek çocuğunun 18 yaşından önce evlendiği tahmin ediliyor. Her yıl 12 milyon kız çocuğu 18 yaşına basmadan evlendiriliyor. Bugün, 18 yaşından önce evlenen her 10 çocuktan 9'u ise kız çocuğu. Doğu Avrupa ve Orta Asya'da çocuk yaşta evlilik genellikle yasadışı olmasına karşın bazı ülkelerde yaygın şekilde uygulanmaya devam ediyor. (Bazı ülkelerde evli kadınların %15'i 18 yaşından önce evlendi, bazı topluluklarda ise her 2 kadından 1'i çocuk yaşta evlendiriliyor.)

ÇOCUK YAŞTA DOĞUM YAPMA ORANI ÇOK YÜKSEK

Türkiye de çocuk yaşta, erken ve zorla evlendirilme uygulamalarının yaygın olduğu ülkeler arasında. UNFPA Türkiye'nin, Dünya Nüfus Raporu (SWOP)’a’a paralel olarak bugün yayınladığı, “Çocuk Yaşta Evliliklerin Sağlık Riskleri ve Sonuçları Raporu”na göre, Türkiye'de 20-49 yaş arasındaki her 5 kadından 1'i 18 yaşından önce evlendi. Çocuk yaşta evlendirilen kız çocuklarının üçte biri ise yine çocuk yaşta, 18 yaşından önce anne oldu.

ÇOCUK YAŞTA EVLİLİKLER KIZ ÇOCUKLARIJIN YAŞAM SÜRESİNİ KISALTIYOR

Çocuk yaşta evlilikler kız çocuklarının yaşam süresini kısaltırken, onları yaşam boyu sağlık sorunları ile başbaşa bırakarak, sağlıklı yaşam kalitelerini de belirgin bir şekilde azaltıyor. Bu sonuçlar arasında önlenebilir ölümler, kronik hastalıklar  ve engellilik de yer alıyor. 18 yaş altı gebeliklerde, hem annenin, hem de doğacak bebeğinin ölüm riski iki ila beş kat arasında artıyor (WHO, 2015).

PEK ÇOK SAĞLIK SORUNLARI ORTAYA ÇIKIYOR

UNFPA Türkiye’nin çocuk yaşta evliliklere ilişkin raporuna göre, çocuk yaştaki evlilik ve gebelikler, anne ve bebek ölümlerinin yanı sıra, düşük, erken doğum, zor doğum, gebelikte bebekte büyüme geriliği, ağır kanamalar, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlara daha fazla maruz kalma ve doğum sonrası sıkıntılar gibi pek çok sağlık sorununu da ortaya çıkarabiliyor.