Haber: Fatoş Erdoğan
İstanbul Barosu çağrısıyla Çağlayan Adliyesi önünde yüzlerce avukat bir araya geldi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin, AYM'nin hak ihlali kararına rağmen Can Atalay hakkında tahliye kararı vermeden dosyayı Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne göndermesini protesto edildi.
İstanbul Barosu Başkanı Av. Filiz Saraç ve Yönetim Kurulu Üyeleri, TBB Başkan Yardımcısı Gürkan Altun, SOL Parti PM üyesi Alper Taş, Can'ın Arkadaşları ve Meslektaşları ve çok sayıda Hukuk Kurumu'nun katıldığı basın açıklamasında TİP Hatay Milletvekli Av. Ş. Can ATALAY için Anayasa Mahkemesi tarafından verilen “Seçilme ve Siyasi Faaliyette Bulunma Hakkı” ile “Kişi Hürriyeti ve Güvenliği Haklarının” ihlal edildiğine ilişkin karara uyulmaması karşısında, seslerini yükselti; “Hukuk Devletine Saygı” vurgusunda bulunuldu.
Basın açıklamasını İstanbul Barosu Başkanı Av. Filiz Saraç okudu. Saraç, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı hakkında Hakimler Savcılar Kurulu’na ‘görev suçu’ ve ‘meşru vasıtaları kullanmak sureti ile hürriyeti tahdit’ nedeni ile şikayette bulunduklarını açıkladı.
'Hukuk Devletine Saygı' pankartının açıldığı basın açıklamasının tam metni şöyle:
"Cumhuriyetimizin temel nitelikleri Anayasa’nın 2.maddesinde tanımlanmıştır. Buna göre Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir. Hukuk devleti ise; yasama, yürütme ve yargı organlarının Anayasa ile bağlı olduğu devlettir. Bağımsız ve tarafsız yargının olmadığı, Anayasa Mahkemesi’nin, AİHM’nin kararlarının tanınmadığı, hukuka saygının olmadığı bir ülkede hukuk devletinden de demokrasiden de söz edilemez. Anayasa'nın 153/6 maddesine göre “Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazete'de hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.”
Cumhuriyetimizin 100.yılının kutlandığı bugünlerde AYM kararları uygulanmayarak, hukukun üstünlüğü ayaklar altına alınmıştır. Anayasa Mahkemesi (AYM), 27.10.2023 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan kararı ile Hatay Milletvekili ve Baromuzun üyesi Av. Şerafettin Can Atalay'ın Seçilme ve ‘Siyasi Faaliyette Bulunma Hakkı’ ile ‘Kişi Hürriyeti ve Güvenliği Hakları’nın ihlal edildiğine karar vermiştir.
Bu husus Anayasa Mahkemesi kararında “Kararın bir örneğinin hak ihlallerinin ortadan kaldırılması için başvurucunun yeniden yargılanmasına başlanması, mahkumiyet hükmünün infazının durdurulması, ceza infaz kurumundan tahliyesinin sağlanması ve yeniden yapılacak yargılamada durma kararı verilmesi şeklindeki işlemlerin yerine getirilmesi için İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine (E.2021/178) GÖNDERİLMESİNE” denilerek açıkça belirtilmiştir.
Yargılama süreçlerinde yaşanan hukuksuzluklar silsilesine AYM kararına uyulmayarak bir yenisi daha eklenmiştir. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, AYM'nin hak ihlali kararından sonra görevli olan mahkemedir. Bu husus kararda açıkça belirtilmiştir. Can Atalay, AYM kararı doğrultusunda ihlalin sonuçları ortadan kaldırılarak derhal tahliye edilmelidir. Aksi durum ‘hürriyeti tahdit’ ve ‘görevi kötüye kullanma’ suçlarını oluşturur. Buna karşın İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı imzası ile dosya Yargıtay’a gönderilmiştir.
Ayrıca ağır ceza mahkemeleri heyet halinde karar verir. Sadece Başkanın imzası ile böyle bir karar verilemez. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi yok hükmünde olan kararından dönerek Anayasal yükümlülüğünü ivedilikle yerine getirmelidir. İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi daha önce AYM’nin vermiş olduğu Enis Berberoğlu kararı doğrultusunda tespit edilen hak ihlallerinin, ortadan kaldırılması için başvurucunun yeniden yargılanmasına başlamış, mahkumiyet hükmünün infazını durdurmuş ve Ceza İnfaz Kurumu’ndan tahliyesini sağlamıştır. Aynı süreç AYM’nin vermiş olduğu Can Atalay kararı içinde işlemelidir. Hak ihlali sona erdirilmeyip, tahliye sağlanmadığından, Baromuz tarafından Hakimler Savcılar Kurulu’na İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı hakkında ‘görev suçu’ ve ‘meşru vasıtaları kullanmak sureti ile hürriyeti tahdit’ nedeni ile şikayette bulunulmuştur.
Yargının taraflı ve bağımlı olmasının yeni bir örneğinin yaşanıyor olması, AYM’nin yoruma açık olmayan hak ihlali ve bu ihlalin giderilmesine ilişkin kararının uygulanmaması karşısında üyemiz Av. Ş. Can ATALAY için sesimizi yükseltmek ve “Hukuk Devletine Saygı” demek için bir aradayız.
Yargı kurumlarını hukuk devletine bağlı olmaya ve saygı duymaya davet ediyoruz."