Kültür Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü'nün desteğini alan ve geçtiğimiz Mart ayında eko-feminist bir vizyonla hayat bulan Türk sanal gerçeklik filmi, ilk kez Cannes Festivali’nde 'Marché du Film'den sürükleyici teknolojilere ve sinematografik içeriğe adanmış bir program olan Cannes XR Development tarafından seçildi.

Haber: Dr. Selmin Coşkun

Yapımcılığını Virgile Mangiavillano tarafından kurulan ve bir Türk sinema prodüksiyon şirketi olan Virgile Film'in üstlendiği proje, iki eko-feminizm vizyonisti, Türk yönetmen Özgül Gürbüz ve Fransız senarist Sonia Delhaye'nin ortak çalışmasının sonucu. Tamamen yerel Türk mitolojisine dayanan hikaye, insan haklarına, kadının sömürüsüne ve çevrenin korunmasına odaklanan bir hikayeyi eko-feminizm ekseninde örüyor. Proje, ekoloji konusunda çok sayıda insana hitap etmek amacıyla Eylül 2020'de İstanbul'da düzenlenen 77. Venedik Uluslararası Film Festivali'nin genişletilmiş Sanal Gerçeklik uydu programı sırasında doğdu. Bu deneyimi birlikte yaratmak isteyen bu proje, Anadolu'daki medeniyetlerin beşiği Göbekli Tepe'de alternatif sahne ile Türkiye'de Patara plajında başlıyor.

AK ANA KABUĞUNUN HAFIZASI

Ak Ana Kabuğunun Hafızası, Türk mitolojisinden esinlenen ekolojik bir masaldır: “Okyanusun derinliklerine rüya gibi bir dalış, insanlığın kaybolduğu bir geleceği ortaya çıkarır. Bu lanetin gerçekleşmesini önlemek için bize bir anahtar sunulur.” Film, kolektif katılımın önemli olduğu anlam ve çözümlerle dolu bir dünyada genç bir gencin gözünden anlatılıyor. Hayali bir gelecekte kendi kendini yok eden bir türün temsilcisiyiz, ama aynı zamanda potansiyel olarak uyanmış ve hala bir şeylerin gidişatını değiştirebilen varlıklarız. Hikâyeden anlaşılıyor ki, Gürbüz ve Delhaye karanlık, umutsuz bir distopyaya düşmek istemediler, feminen ve maskülen olan arasında daha iyi bir denge kurmanın yanı sıra, bizi yaşam ve doğa ile yeniden bağlayacak rüya gibi bir dalış imgelediler. Filmde, etkileşimli daldırma gücünün, bizi sorumluluk konumuna sokarak insan hakları, kadının sömürülmesinin önüne geçilmesi ve çevre koruma bilinci gibi konuların yüceltilmesinden bahsediliyor. Ak Ana Kabuğunun Hafızası, bir aile izleyicisine ve özellikle Z kuşağına yönelik 15 dakikalık sürükleyici bir anlatı deneyimidir.

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN ANA KAYGI KAYNAĞI “Z KUŞAĞI”

Filmin öncelikli hedef kitlesi, pandemi öncesinde Forbes'te yayınlanan bir ankete göre iklim değişikliğinin ana kaygı kaynağı olduğu Z kuşağı. Daha genel çerçevede ise, bir yandan ekoloji ve feminizme ilgi duyan ve bu sorunların zaten farkında olan, diğer yandan farkındalık yaratmak istenilen tüm kitlelere ulaşmak hedefleniyor. Yönetmen Gürbüz ve Senarist Delhaye, “Özellikle çevresel kaygıların ön planda olduğu bu Z kuşağına değinmek istiyoruz. Forbes'a göre, Covid-19 pandemisi çevresel kaygıları değiştirmedi. Daha ziyade bireysel sorumluluğa ilham verdi ve genç nesillerimizi toplumda değişimin aktörleri olmaya motive etti. Bu genç nesillerin daha adil ve sürdürülebilir bir dünya tahayyüllerine eşlik etmek istiyoruz” diyor. Gürbüz ve Delhaye, “TC Kültür Bakanlığı'nın desteği Türkiye'de her seviyede yaygınlaşmamızı ve farkındalık dağıtımımızın etkisini ölçmemizi sağlayacaktır. Deniz müzeleri ve okullarının yanı sıra sahil toplulukları da mükemmel birer göstergeler olacaktır. Ayrıca filmimizin destekçileri olarak YEE, CliMates veya GC Europe gibi bağımsız kuruluşlardan gelen kilit gençlik temsilcilerinin katılımına da güveniyoruz” diye ekliyor.

SANAL GERÇEKLİK

Sanal gerçeklik terimi teknik bir ifadeyle bireylerin orada olma hissini yaşadığı bilgisayar kaynaklı 3 boyutlu ortamlar için kullanılmaktadır. Kullanıcılar, kasklı ekran, el kumandası gibi araçlar kullara sanal ortamlara dahil olmakta. Ortama girildiği andan itibaren kullanıcının gerçeklik ile bağlantısı kopmakta ve tamamen sanal gerçekliğin yaratıldığı ortamda olma hissini yaşamaktadır. Ak Ana Kabuğunun Hafızası adlı sanal gerçeklik filminde kullanıcı, Amerikalı-Türk teknik yönetmen Michael Barngrover tarafından geliştirilen, 6 serbestlik dereceli ortamda, ellerin hareketi, tetiklenen nesneler ve ortamdaki konumlar aracılığıyla etkileşime girecektir. Eller suda hareket etmeyi ve nesneleri kavramayı sağlayacak, kafa hareketleri, denizin derinliklerindeki karanlık yerleri aydınlatmak için farların huzmesini yönlendirecektir. Geliştirme aşamasındaki filmin 1m30 pilotunun Eylül 2021'de ve tam prodüksiyonunun 2021-2022 kışında yapılması planlanıyor. Şu anda ekip, 2022 Baharında uluslararası festivallerde rekabet edebilmek için projeyi geliştirmek ve prodüksiyonu tamamlamak için yeni potansiyel ilgili ortak yapımcı ve ortaklar aracılığıyla ağlarını genişletmeye niyetli.