GÜNDEM

CHP Genel Başkanı Özgür Özel Mardin’de Ahmet Türk'le bir araya geldi

CHP lideri Özgür Özel, görevden alınarak yerine kayyum atanan Ahmet Türk ile bir araya geldi. Mardin Büyükşehir Belediyesi önünde açıklama yapan Özel, "Manisalı, Rizeli, Osmaniyeli seçebiliyorsa Mardinli de adayını seçebilmeli" dedi.

Abone Ol

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel ve beraberindeki CHP heyeti, Mardin'e gitti.

Burada yerine kayyum atanan Ahmet Türk ile bir araya gelen Özel, Mardin Büyükşehir Belediyesi önünde açıklamalarda bulundu. 

Özel'in açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

"Mardin'e gelmeye, Eş başkanlarımız Ahmet Türk ve Devrim Demir başkanı kararlıyken TUSAŞ'taki terör saldırısı sonrası programımı iptal etmiştim. En kısa sürede bu ziyareti yapacağımı söylemiştim. Bu sabah Mardin'in iradesini tanımayan, 3'üncü kez kayyum atamaya kalktı. 

- Ben haberi televizyonda gördüğüm anda yanımdaki arkadaşım 'Ahmet arkadaşı ziyaret edemeden görevden aldılar.' Ben de 'Ahmet başkanı bugün ziyaret edeceğim' dedim. Mardin'in Büyükşehir Belediye Başkanı'nın kim olduğuna Recep Tayyip Erdoğan değil, Mardinliler karar verir.

- Ben 1974 doğumluyum ve ben doğduğumda o CHP milletvekiliydi. Erdoğan İstanbul'da il başkanlığı yapıp Beyoğlu Belediye Başkanı olmak istediğinde o SHP'den 2 dönem milletvekiliydi. 23. 24'üncü döneminde onunla bir aradaydık.

- 50 yıldır Mardinliler, Kürtler iradelerini temsil etmek istediklerinde önlerine her sandık konduğunda Ahmet Türk'e oy eriyorlar. Bu irade ile inatlaşılmaz.

- Sizin iradenizi selamlamak için buraya geldik. Mardin'in iradesinin karşısında olanların karşısında olmak için buraya geldik. İlla da barış, illa da kardeşlik demeye geldik.

- Mardin'in iradesinin karşısında olanların karşısında olmak için buraya geldik.

- Devrim Başkanımız eğitimi ve gençliğiyle, Ahmet Başkanımızın tecrübesiyle bütün güçlüklere rağmen elinde 2 dönem tuttuğu yeri kurutanlar şunu düşünsünler "Biz bunu ilk kez yapmıyoruz." Bir defa alındı Mardin bir kez daha 'olmaz' dedi.

- Ey Recep Tayyip Erdoğan, ey Türkiye'nin iradesine müdahale eden akıl, buna devlet aklı diyorsanız hangi akıl olursa olsun milletin böyle aklı yoktur.

- Memleketim Manisa'da neredeyse 100 yıla yakın bir süredir, halk kimi seçerlerse o belediye başkanı oluyor. 'Devlet Bey'in Osmaniyesi'nde belediye başkanını seçebiliyorlar, Rize'de Rizelilerin seçtiği oluyor ama 'Ahmet Türk'ün Mardini'nde Mardinliler adayını sizin istediğinizi seçmediğinde izin vermiyorsunuz.

- Türkiye Cumhuriyeti'nde her Kürt kendilerini Manisa, Osmaniye ve Rizeliler gibi eşit hissedene kadar mücadele edeceğiz!

- Ben doğmadan siyasete giren Ahmet Türk, diyaloğu temsil eden, çatışma yerine barışı savunan, hepimize bu konuda önderlik eden bir barış güvercinidir. Nereye kayyum atarsan ata yanlıştır.

- Ahmet Türk kayyum atanacak biri değil. Mardin Devrim başkanı seçmiş görev vermiş, sen bu iradeye karşı çıkarsan, bu Mardin'in kutsallığını, Mardinin tarihini hiç anlayamamışsın demektir.

- Söz kıymetlidir önemlidir, konuşabilmek demektir, kardeşliktir, söz çözümdür sözsüz çözüm olmaz. O sözü kısmayın, susturmayın; bu zulmü yapmayın! Mardin seçimde sözünü söylemiş, o sözü susturmayın.

- Türkiye siyasetindeki tüm aktörlere sesleniyorum: Bir cinnet yaşadık, bu yanlıştan dönün, bu kayyumdan geri adım atın.

- O KHK ile OHAL'de çıkardığınız bu ahlaksız kanundan vazgeçin. İş kayyım olunca mahkemenin btimesi beklenmeden, istinaf beklenmeden, Yargıtay'da kesinleşmeden, daha başlatılan soruşturmayla kayyım atıyor ve diyor ki 'Mahkemeyi beklemem, bence sen teröristsin.' Sonra da Belediye Meclisi'ne dönüyor diyor ki, 'İçinizden seçtirmem, çünkü hepiniz teröristsiniz'.

- Yolsuzluk yapan biri olunca meclis içinden bir geliyor. Niye, çünkü hepsi hırsız değil birisi hırsızlık yapmış diyelim. Ama iş kayyum olunca mahkemenin bitmesi beklenmeden, istinaf beklenmeden, Yargıtay'da kesinleşmeden daha soruşturmada kayyum atıyor. Diyor ki, 'Ben mahkemeyi beklemem, bence sen teröristin'. Sonra belediye meclisine dönüyor, 'İçinizden seçtirmem çünkü hepiniz teröristsiniz'. Bu anlayış tamamen ötekileştiren, halkı karşısına alan, demokrasiyi değil düşmanlığı güçlendiren bir anlayıştır."