CHP Sözcüsü Deniz Yücel, geçmişte ittifak yaptıkları partilerle iletişimi hala sürdürdüklerini belirterek, "Biz, ittifaka hiçbir zaman kapımızı kapatmadık, kapatmayız ancak bunun bir alışverişe yani 'Şurayı biz alalım, şurayı size verelim' gibi bir alışverişe ya da pazarlığa dönmesine karşıyız." dedi.
CHP'nin 38. Olağan Kurultayı sonrası belirlenen Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Özgür Özel başkanlığında parti genel merkezinde toplandı.
Toplantıya ilişkin açıklamada bulunan Yücel, partinin 38. Olağan Kurultayının demokrasi şöleni havasında geçtiğini belirtti.
Özel başkanlığında cumartesi günü ilk Parti Meclisi toplantısının yapıldığını ifade eden Yücel, bu toplantıda da 24 kişilik MYK'nin belirlendiğini söyledi.
MYK'nin, idari işlerden sorumlu genel başkan yardımcıları ile "Gölge Kabine" denilen mevcut hükümet sistemine karşılık gelen genel başkan yardımcılarından oluştuğunu dile getiren Yücel, "İdari işlerden sorumlu genel başkan yardımcılarımız ağırlık olarak parti yönetimiyle, 'Gölge Kabine' dediğimiz yapı ise dünyada sol-sosyal demokrat partilerde olduğu gibi ilgili bakanlıkları takip eden, denetleyen, gerektiği takdirde yapıcı muhalefet yapan, siyaset üreten bir yapı." dedi.
Yücel, bugünkü ilk MYK toplantısına Özel'in sunumuyla başlandığını, ülke gündemine dair değerlendirmeler olduğunu ve yaklaşan yerel seçimlerle ilgili izlenecek yol ve yöntemleri konuştuklarını kaydetti.
MYK'da İsrail-Filistin meselesinin de görüşüldüğünü ifade eden Yücel, Genel Başkan Özel'in ilk yurt dışı ziyaretini Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne, ikincisini ise Azerbaycan'a gerçekleştireceğini belirtti.
Yücel, "Emekli çiftçilerin ÇKS sistemine kayıtlı olanlara ödenecek olan 5 bin liralık ikramiyeden mahrum bırakılmaları dolayısıyla CHP olarak Anayasa Mahkemesine başvurumuzu yaptık. Çiftçilerimiz girdi maliyetleri nedeniyle zor günler geçiriyorlar. Bu ücretlerin verilmesi onlara az da olsa nefes aldıracaktır." diye konuştu.
İsrail'in Gazze saldırılarında ölü sayısının 11 bini aştığını, saldırıların durdurulması için tavır almanın herkesin insanlık görevi olduğunu ifade eden Yücel, ancak bu saldırıların HAMAS'ın bir gece sivillere yönelik yaptığı saldırılarla başladığını kaydetti.
Yücel, Batı'nın sivil ölümlerini görmezden geldiğini ve sadece İsrail'in tek taraflı söylemlerini ön plana çıkardığını, bunun asla kabul edilemeyeceğini ifade etti.
Yücel, "Filistin'in ve Filistinlilerin yanındayız. Protesto anayasal bir haktır. Filistin'de yaşananları eleştirmekten, oradaki insanlık dramına karşı ses yükseltmekten daha doğal bir şey olamaz ancak tepki, doğru ve tutarlı dış politika ile koyulur. İş yerlerini kapatmak, yerli kahve ikram etmek, sokaklara kola dökmekle hiçbir yere varılamaz." şeklinde konuştu.
"ANAYASA MAHKEMESİ'NİN KARARI ANAYASAYA UYGUNDUR"
Yücel, devlet krizi yaşandığını, geçen hafta yüksek yargı organları arasında yaşananların basit bir yargı krizi olarak nitelendirilemeyeceğini ileri sürdü.
Yargıtay 3. Ceza Dairesinin, Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmasının asla kabul edilemeyeceğini ifade eden Yücel, verilen kararın "utanç vesikası" olduğunu, bunun Türkiye'de hiçbir vatandaşın hukuk güvenliğinin kalmadığı anlamına geldiğini savundu.
Yücel, "Bu, kuvvetler ayrılığını, hukukun üstünlüğünü ve mahkemelerin bağımsızlığını yok etme girişimidir. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir, devletin de mahkemelerin de meşruiyet kaynağı anayasadır." dedi.
"Hatay Milletvekili Can Atalay'ın seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı ile kişi hürriyeti ve güvenliği hakları ihlal edilmiştir." diyen Yücel, Anayasa Mahkemesinin kararının anayasaya uygun olduğunu belirtti.
CHP Sözcüsü Yücel, açıklamasının ardından, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
"Anayasa değişikliğiyle, Anayasa Mahkemesinde yapısal bir değişikliğin yapılmasıyla ilgili bir adım atılıyor. Bu konuya ilişkin görüşleriniz nedir?" sorusuna Yücel, "Biz anayasayı tanımayan, uygulamayan, anayasanın açık hükümlerini yok sayan bir anlayışla anayasa değişikliğini konuşmayız ve tartışmayız." yanıtını verdi.
"YDK ve MYK'de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yakın isimlerin ağırlıklı olduğu iddia ediliyor. Bu da CHP Genel Başkanı Özel için 'emanetçi başkan' yorumlarını beraberinde getiriyor. Değerlendirmeniz nedir?" sorusu üzerine Yücel, şu cevabı verdi:
"38. Olağan Kurultayımız Türkiye'deki diğer siyasi partilere örnek teşkil edecek şekilde, bir demokrasi şöleni havasında geçti. Burada binlerce CHP üyesinin mahalle delege seçimlerinden, ilçe, il kongrelerinden itibaren seçilen kurultay delegelerimiz partimizin üst yönetimini başta genel başkanımızı, Parti Meclisimizi ve Yüksek Disiplin Kurulumuzu seçti. Burada Sayın Özgür Özel'e 'emanetçi başkan' yakıştırmasını yapmaları en hafifinden Özgür Özel'e de Ekrem İmamoğlu'na da yapılmış bir saygısızlıktır, hatta daha da ötesi hadsizliktir. CHP'nin Parti Meclisi ya da Yüksek Disiplin Kurulu üyeleri bir kişiye yakınlığı ile ya da uzaklığı ile belirlenmiyor."
CHP Genel Başkanı Özel'in Azerbaycan'a yapacağı ziyarete ilişkin soru üzerine Yücel, ziyaretin hazırlıklarına başlandığını, gelecek günlerde ziyaret tarihinin duyurulacağını belirtti.
Yerel seçimlerde belediye başkan adaylarının ön seçimle seçilip seçilmeyeceği konusundaki soruya karşılık Yücel, ön seçimin en demokratik yöntem olduğunu söyledi ve şunları kaydetti:
"Ama ön seçimle ilgili zamanlama açısından bir sıkışıklık var. Hakim denetiminde ön seçim yaptığınız zaman, adaylar açıklandığında seçimlere yaklaşık 35-40 gün gibi bir süre kalmış oluyor. Dolayısıyla şu anda ön seçimin yapılıp yapılmaması veya CHP denetiminde eğilim, temayül yoklaması yapılıp yapılamaması tartışılıyor, değerlendirme aşamasında. Önümüzdeki günlerde Genel Başkanımız Özgür Özel, 81 il başkanımızla birlikte bir toplantı yapacak. Onların da bu konuda kendi illeri özelindeki beklenti ve talebi alınarak, örgütlerimizin görüşü de dikkate alınarak önümüzdeki günlerde uygulanacak doğru yöntem belirlenecektir."
Deniz Yücel, "Yerel seçimlerde altılı masanın birleşenleriyle ittifak çalışması var mı?" sorusuna da şu yanıtı verdi:
"Biz geçmişte ittifak yaptığımız partilerle iletişimimizi hala sürdürüyoruz. Biz ittifaka hiçbir zaman kapımızı kapatmadık, kapatmayız ancak bunun bir alışverişe yani 'Şurayı biz alalım, şurayı size verelim' gibi bir alışverişe ya da pazarlığa dönmesine karşıyız. İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener Hanımefendi'nin bu konuda bir takım keskin açıklamaları oldu. Olabilir, daha yerel seçim takvimi açıklanmış değil. Neticede biz hem kazanmak için hem de ittifak yapacağımız partilerin kazanması için daha da ötesi ülkemiz demokrasisinin kazanması için gereken her türlü adımı da atarız, bu konularda atılacak adımlara da her zaman kapımız açıktır."