CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından ilk oturumunu gerçekleştiren TBMM Genel Kurulu gergin başladı. Muhalefet partilerinin grup başkanvekilleri İmamoğlu'nun tutuklanmasına tepki gösterdi.  İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez, şunları söyledi:

"Eğer bir ülkede halk bunalmış ve ellerini semaya açarak adalet çığlığı atar hale gelmişse oradaki yargı sisteminde bir sorun var demektir." Çok tarihi bir söz. Bu sözün sahibi Sayın Erdoğan. Bir zamanlar adalesizlikten, yargı zulmünden şikayet eden ve o dönemde haklı olan Erdoğan maalesef bu ülkede hakkaniyetli bir adalet mekanizmasını 23 yıldır tesis edememiştir. Bunu sadece ben değil AK Parti saflarında siyaset yapmış eski bir bakan da söylüyor. Ne diyor Hüseyin Çelik; 'bir militan yargı oluşturduk' diyor. Bu militan yargı eliyle siyasetin dizayn edilmesine, insanlara yanlışlık yapılmasına, adalet duygusunun ayaklar altına alınmasına şiddetle itiraz ediyoruz.

"FETÖ'cü alçaklardan öğrendiklerinizi yapıyorsunuz"

Sizi tam 26 yıl öncesine götürmek istiyorum. İstanbul Saraçhane İBB. Ben de orada Sayın Erdoğan'ın yanındayım. O meydanlar yine doluydu ama o meydanlarda olmayan bir şey vardı; TOMA'lar yoktu, gösteri yapan insanların üzerine gaz kapsülleri atılmıyordu, polisler coplarla onların üzerine yürümüyordu. İnsanlar orada haklı tepkilerini ortaya koydular. Fatih'te de Erdoğan cezaevine gönderilirken onbinler meydanlardaydı. Sayın Erdoğan en son benim ofisime uğradı. Ben ise desteğimi ifade ettim ve cezaevine götürdüm. Aynı şekilde Fatih caddeleri doluydu ama polis yoktu. Anayasa'ya göre sokağa çıkmış insanları korumak da sizin sorumluluğunuz. Ben o gün Erdoğan'a hangi saiklerle destek olduysam bugün de aynı gerekçeyle 'yanlış yapıyorsun' diyorum. Herkes yargılanabilir ancak hakkaniyetli bir yargı mekanizması içinde. 16 milyon kişinin belediye başkanı ve seçilmiş bir belediye başkanı elde sabit bir veri olmadan yargılanıyor. Bu yargınlanma adil olmak zorunda. Bir zamanlar FETÖ'den öğrendiğiniz taktiklerle, medyada oluşturduğunuz infaz mangalarıyla infaz ederek oluşturduğunuz kamuoyuyla bu yargıyı tesis edemezsiniz. Kumpas dönemlerinde FETÖ'cü alçaklar neyi yaptılarsa bugün onlardan öğrendiğiniz taktikleri aynı şekilde yapıyorsunuz."

"Kürt halkına yapılan hukuksuzluk bütün ülkeye yayıldı"

DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit ise şunları söyledi:

"19 Mart'ta Ekrem İmamoğlu'nun da içerisinde olduğu çok sayıda kişiye operasyon yapıldı. Bütün seçilmişlerin tutuklanmasını kınıyoruz. Seçilmiş belediye başkanını tutuklamak, belediyelere kayyum atamanın kendisi bir darbedir. Bugün ne yazık ki iktidar bunu sistematik bir şekilde yapmaya devam ediyor. Bugün İstanbul'un yaşadıklarını dün Van, Mardin, Hakkari, Kars'ta yaşadı. O anlamıyla Kürt halkına yapılan hukuksuzlukların bugün bütün ülkeye yayıldığını, her hukuksuzluğun ülkeyi esir aldığını hep beraber görüyoruz. Bu darbeye kadar sokağa çıkan yüzbinlerce insan var. Bu sese de Meclis'in kulak kabartması gerekiyor. Milyonlar hukuksuzluğa karşı çıktığı için sokakta, darbeye karşı çıktığı için sokakta, yargı araçsallaştırıldığı için sokakta. Bu sesin gereğini yapmak yerine sokağa çıkan insanların üzerine polis şiddetiyle gidilmesini asla kabul etmiyoruz."

"Alelacele bir MASAK raporu hazırlanmış, içinde hiçbir şey yok"

CHP Grup Başkanvekili Murat Emir ise şu ifadelere yer verdi:

"Darbeler her zaman askerler tarafından yapılmaz ama her zaman halkın iradesine karşı yapılır. Bugün de yargı görünümü altındaki siyasi operasyon dört seçimde yenemedikleri ve beşinci kez de yenileceklerini anladıkları Ekrem İmamoğlu'nu cezaevine koymak üzere yapılmış bir operasyondur. Burada açıkça ceza hukuku uygulanmaktadır. Bu kirli plan halk nezdinde bozulmuştur. Halkın tepkisinden korkmalarının da temel nedeni budur. İddianamede gizli tanıklar var. Gizli tanıkların en fazla söyleyebildiği şey 'öyle olduğunu duydum, öyle düşünüyorum' yorumlarıdır. Oysa ceza yargılaması deliller üzerinden gider. Birisi ne zaman tutuklanmak istenirse bir gizli tanık dosyaya konuluyor. Sonrasında delil toplanmaya çalışılıyor. Somut delil mesela MASAK. MASAK bir hafta çalışıp bir rapor hazırlıyor. O rapor geldikten sonra da düğmeye basılıyor. Alelacele bir MASAK raporu hazırlanmış, içinde hiçbir şey yok.

"Milyonların yanındayız siz de orada olmalısınız"

Biz halkımızı sokağa çağırıyoruz çünkü anayasal bir hakkın kullanımı bir haktır. Ama bunu yasaklayanlar Anayasa'yı ihlal edenlerdir. Milyonların alanlara çıkmasından rahatsız oluyorsunuz çünkü demokrasiden korkuyorsunuz, halkın sesinden ürküyorsunuz. İmamoğu adını duyunca bacaklarınız titriyor. Biz barışçıl ve demokrasnin dışına çıkmayan milyonların yanındayız siz de orada olmalısınız. Artık bilin ki bıçak kemiğe dayandı bu ülkede. 

Sayın Cumhurbaşkanının annesi hepimizin annesidir. Ona yapılan küçük bir hakareti bile şiddetle reddederiz. Ama Sayın Cumhurbaşkanının annesi var da başkalarının annesi yok mu? Anneleri yarıştırdığımızı düşünmeyin. Tuncay Özkan'ın annesi de anneydi sizin aranızda oturan birisi alalen küfretti hala tweeti duruyor. O kişiye ne dediğinizdir tutarlılık. Dilek İmamoğlu'na yapılanlara tepki göstermediniz. Siz tutarsızsınız anneler arasında ayrım yapıyorsunuz."