Hakların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, Hakkari Belediyesi'ne kayyım atanmasının ardından başlayan eylemlerin devam edeceğini açıkladı.

Hatimoğulları ve Bakırhan, İlke TV'nin canlı yayında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kayyım politikasının seçme ve seçilme hakkını ortadan kaldırdığını belirten Hatimoğulları, bu uygulamanın ancak Orta Çağ yönetimlerinde, diktatörlüklerde, krallıklarda olduğunu söyledi.

Hatimoğulları şunları söyledi:

"Öyle bir hale geldi ki üniversitelere de şirketlere de kayyım atanıyor. Kendileri gibi olmayan herkese kayyım atayabilecekleri bir düzen kurdular. Kayyım herkesin problemidir. Kayyımı kendi sorunu gibi gören, dayanışma gösteren herkese teşekkür ediyoruz. Biz bu dayanışmanın büyümesini istiyoruz. Herkesi yarın yapacağımız mitinge bekliyoruz.

Talebimiz net: 1) Seçme seçilme hakkına saygı duyulmalıdır. 2) Yargı kararı olmadan kayyım atanmasını kabul etmiyoruz. Vali görevine dönmeli, Belediye Meclisimizin seçtiği Viyan Tekçe belediye başkanı olarak kabul edilmelidir. Bu talep sadece partimizin değil Hakkari halkının talebidir. Mitingden sonra Türkiye’nin her yerinden Hakkari’ye yürüyüşümüz başlayacak ve herkesi bu yürüyüşe katılmaya çağırıyoruz."

'SANDIK SONUÇLARINA SAYGI GÖSTERMEYE DAVET EDİYORUZ'

Bakırhan da şu ifadeleri kullandı:

"İki dönem kayyım atadılar, kayyımlar yönetemedi ve bu sistem çöktü. 31 Mart’ta ortaya çıkan sonuç kayyımlara gösterilen tepkiydi. Kürt bölgesinde sandık kuramıyoruz diyemiyorlar ama seçim sonuçlarını kabul etmemek için böyle bir adım atıyorlar. Hakkari de özel olarak seçildi. Oraya çok ciddi oranda kaçak seçmen taşıdılar.

Para, baskı, zor ve bürokrasiye rağmen Hakkari halkı kendi partisini tercih etti. İktidar bunu sindiremedi. Ayrıca Hakkari sınır bölgesi, kriminal işleri orada döndürmek istiyorlar. Biz bunu kabul etmeyeceğiz. Herkesi sandık sonuçlarına saygı göstermeye davet ediyoruz. Meşru değil, yasal değil bu yöntem. Kentin dinamikleri kabul etmiyor. Mehmet Sıddık arkadaşımız belediye başkanı olmasaydı o dosya beraatla sonuçlanacaktı. Sadece kayyım atamak için gerekçe yarattılar. Topyekun bu sistem yanlış ve biz buna karşı çıkmaya devam edeceğiz."