dokuz8GÜNDEM Özel programında Gökhan Biçici'nin konuğu olan Kars Belediye Eş Başkanı Ayhan Bilgen, erken seçimin iktidar açısından bir tercih olarak değil bir zorunluluk olarak gündeme geleceğini söyledi ve 2023'e işaret ederek "Türkiye'nin 2023'e doğru kimin tarafından değil nasıl yönetileceğin önemlidir." vurgusu yaptı.

HDP'li Kars Belediye Eşbaşkanı Ayhan Bilgen, dokuz8GÜNDEM'de Kars'ta 31 Mart 2019 seçimlerinden bu yana neler değiştiğini, HDP'ye yönelik kayyum baskısını ve Kars'ta salgın durumunda neler yaşandığını anlattı.

"KARS SEÇMENİ HİÇBİR ZAMAN BİR PARTİNİN TAPULU MALI OLMADI"

31 Mart 2019 seçimlerine dair konuşan Bilgen, "Kars seçmeni hiçbir zaman bir partinin tapulu malı olmadı. Umut bağladığına oy verdi, umudu tükenen partilere vermedi. Daha değişime açık bir seçmen kitlesi var. Belediye Meclisi'nde de 5 farklı parti var. Biz bunu tehlike olarak görmedik ve kararlarımızı birlikte aldık" dedi.

"KARS'IN TARİHİNDE HER ZAMAN ORTAK KARAR ALMA ANLAYIŞI OLDU"

Belediye Meclisi'nde farklı partilerin yer almasına dair konuşan Bilgen, "Bizim için demokrasi aritmetik çoğunluk meselesi olmadı. Her rengin her kesimin taleplerini dinleyerek hareket ettik. Diğer parti meclisi üyeleri de şehirdeki beklentiyi karşılayacak olgunlukta hareket ettiler. Kars'ın tarihinde her zaman ortak karar alma ve şura anlayışı oldu. 1917-18 ve 19 yıllarında kadınların görev aldığı, laiklik ortamının özgürlükçülük ortamının olduğu bir deneyim yaşandı."

HDP KARS'TA NASIL BİR BELEDİYE DEVRALDI?

31 Mart seçimlerini Kars'ta kazanarak Belediye Başkanı seçilen Bilgen  borç içinde bir belediye devraldıklarını kaydetti. Bilgen, "Mazbatamızı usule uygun bir şekilde almadık. Nedenini de sonradan öğrendik. Yaptığımız inceleme ve yapılan denetimler sonucunda sadece hukuksuzluklar, ihale usulsüzlükleri değil bu şehre yakışmayacak bir laçkalık ve kaos hali de vardı. Bu da şehirde bir karamsarlığa neden oldu. Çöpler toplanmıyor, yollarda yürünmüyor, hangi para kime veriliyor belli değil" ifadelerini kullandı.

"HERKES YAKININI İŞE ALMIŞ"

Ayhan Bilgen, "24 müdürlük kurulmuş. İşlevsel olmayan sanki büyükşehirmiş gibi büyük bir istihdam yaratılmış müdürlükler bunlar. Herkes yakınını almış işe. Belediyenin borcu 400 milyon TL idi. Biz en başta işçilerin maaşlarını ödedik. Kredi çekilmiş seçim öncesinde maaş ödemesi için seçime yönelik. O krediyi de biz ödedik" dedi. Hem biz hem de mülkiye müfettişlerinin yaptığı incelemeler sonrasında neredeyse iki haftada bir bir yetkiliye soruşturma açıldı. 20'yi aşkın yetkili açığa alındı. Umarız bu yargı süreci hakkıyla işletilir. Zira Karslıların alın teri üzerinden bir çok zimmet dosyası var. Biz bu usulsüzlükler sonucu mağdur edilen küçük esnafa tabi ki parasını ödeyeceğiz. Ancak soruşturma konusu büyük ihaleler sonucunda doğan borçları ödemeyeceğiz.

"BELEDİYENİN BÜTÜN HESAPLARI HACİZLİ"

Belediyenin bütün hesapları hacizli. Maaşlar dışında banka hesaplarımızdan ödeme yapamıyoruz. Halkımızın gösterdiği dayanışma ve bizim uyguladığımız tasarruf politikası sonucunda bütçe kendi kendini idare edebiliyor. Biz tamamen şefaf bir yönetim sergiliyoruz. Mali tablomuzu sürekli paylaşıyoruz. Bu da halkta katkı koyma isteği uyandırıyor. Parasının nereye gittiğini denetleyebiliyor

"BELEDİYEMİZE KARŞI KAYYUM KAMPANYASI BAŞLATILDI"

Belediyemize karşı bir kayyum kampanyası başlatıldı. Bunun bir ayağında alacaklılar var. Diğer tarafında MHP il başkanı var. Kendisi hem Ülkü Ocakları Başkanı hem de belediye personeliydi. Yani ocaktaki işleri çok az değilse bir bankamatik personeli. MHP tüm müteahhitlere "Nasılsa kayyum atanacak siz de alacaklarınızı alacaksınız" sözü veriyor. Bu kampanyalar şehirdeki insanlarda bir karşılık bulmuyor. Herkes asıl kayyumun yolsuzluk ve ranta boğulmuş MHP'li belediye yönetimine atanması gerektiğini düşünüyor

"CUMHUR İTTİFAKI KARS'TA İŞLEMEDİ"

Cumhur İttifakı stratejisi Kars'ta işlemedi. AKP ve MHP'nin ortak oyları ayrı ayrı girdiklerinde aldıkları oyun yarısını dahi alamadı. Ankara'da yapılan hesap bazen yerelde tutmaz. İttifak şeklinde girmeleri yanlıştı. Ama kayyum atarlarsa ikinci bir yanlış yaparlar ve şehrin iki kutuplu hale gelmesine yol açarlar. Bu kentte 4-5 partinin gücü varken biz ve MHP olarak ikiye ayrılır. Ama bu bize zarar vermez. AKP'ye verir. Biz hiç kayyum atanmayacakmış gibi çalışacağız. Ama her an atanacakmış gibi de hazırlıklı olacağız.

KARS'TA SALGINLA MÜCADELEDE SON DURUM NEDİR?

Koronavirüs salgınında Kars'ta yaşananları ve belediyenin çalışmalarını anlatan Bilgen, "Salgının başlangıcında il dışından gelen inşaat işçisi kardeşlerimiz üzerinden yayılmıştı. Ama o dönem bizim vaka sayılarımız 30-40 arasıydı. Fakat son dönemlerde özellikle kent merkezinde yeniden bir vaka artışı yaşıyoruz. Bu sayıların 200'lere yaklaştığını görüyoruz" ifadelerini kullandı.

"SOSYAL YARDIMLARI BİLE YAPAMIYORUZ"

"Salgının yönetiminde her şeyi merkezden yapma eğilimi bazı sorunlar yaratıyor. Biz üzerimize düşeni sonuna kadar yapmak istiyoruz ama merkezi iktidarın her şeyi Ankara'dan belirleme eğilimi bir handikap oluşturuyor. Sosyal yardımları bile yapamıyoruz."

AYHAN BİLGEN ERKEN SEÇİM TARTIŞMALARINI NASIL DEĞERLENDİRİYOR?

Erken seçim tartışmalarına da değinen Bilgen, "Seçim bir tercih olarak değil zorunluluk olarak Türkiye'nin önüne gelecek. İktidar açısından seçim, en az tehlikeli seçenek olacak. Koronavirüs krizi bir salgın ve sağlık krizi olmanın yanı sıra ekonomik ve sosyal krize doğru gidiyor. Belki erteleyebilirler ama bu seçim tartışmasını daha fazla geciktiremezler. Ne dış ticaret ne de iç piyasalardaki durgunluk düzeltilebilir durumda değil" diye konuştu.

"TÜRKİYE BİR YOL AYRIMINDA"

Sandıktan çıkmanın sosyolojik imkanı kalmadıysa sandıktaki kuralları değiştirme yoluna gidecektir çünkü ne pahasına olursa olsun iktidarda kalmayı kendisi için vazgeçilmez gören bir algı var diyen Bilgen, " Türkiye bence bir yol ayrımında, riskli olan ama aslında zorunlu olan bir yeni anayasa sürecini başlatmaktadır.' dedi. Bilgen şöyle devam etti: "Bir uzlaşma, bir ortaklaşma, asgari müşterekler üzerinden bir anayasa gündemi inşaa edilmediği müddetçe bu süreç sadece şuna dönüşecektir: Başkanlıkla parlamenter sistem arası ucube bir mekanizma sanki iktidar tarafından taviz, pazarlık konusu yapılabilir olacak. Bazı muhalefet partileri de bunu "Bakın işte başkanlık sisteminden geri adım attırdık" gibi bir başarı hikayesi gibi sunmaya, böyle propaganda etmeye çok eğilimli, istekli gözüküyorlar. Bence bu baştan sona yanlış bir strateji."

"TÜRKİYE'DE CUMHUR İTTİFAKI'NIN EN BÜYÜK HATASI HDP'Yİ DIŞLAMASI"

Türkiye'de Cumhur İttifakı'nın en büyük hatasının HDP'yi dışlaması ve tekleşme çabası olduğunu kaydeden Bilgen, "Aynı hataya muhalefetin düşmesi yanlış olur. Burada muhalefetin bir zeminde uzlaşması gerekiyor. Siz Kürtlerin oyunu veya gönlünü almak için pragmatik bir dil kurmak yerine ilkeler ve program çerçevesinde bir zemin hazırlayabilirsiniz. Bunu İYİ Parti'nin seçmenine de anlatırsınız CHP tabanına da anlatırsınız. Demokrasiyi tabanın kaygıları üzerinden reddetmek yanlış olur" yorumunu yaptı.

"HDP'Yİ DIŞLAYAN UMUT OLAMAZ"

"Biz de siyaset yapıyoruz ama bu siyaseti en radikal seçmenimizin kaygısı üzerinden belirlemiyoruz" diyen Bilgen, "Bunu demokrasi üzerinden belirliyoruz. Muhalefet iktidarla HDP'yi dışlama yarışına girerlerse iktidardan oy alamaz, umut da olamaz. Buradan ancak iki kötüden daha az kötüyü tercih etme tablosu çıkar" ifadelerine yer verdi.

MİLLET MASASI YORUMU: "SANIRIM BU MEMLEKETTE HDP'YE YER YOK"

HDP Kars Belediye Eşbaşkanı Ayhan Bilgen, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in Millet Masası teklifini yorumladı ve "Sanırım bu memlekette HDP'ye yer yok. Sizin bu ülkede demokrasi diye bir derdiniz varsa HDP'ye destek olmanız gerek. HDP baskı görürken şununla bağını kopar bununla bağını kopar demek HDP'yi daha içe kapatır ve yalnız bırakır. Bunu yapmak yerine kapsayıcı olmaları gerekir. Biz illa masada olalım demiyoruz. Ama bir çerçeve ortaya çıkarsa biz bu çerçeveye katkı koymaya çalışırız" dedi.

"TÜRKİYE'DE SEÇMENLER YENİLİĞE AÇIK"

"Muhalefetteki muhafazakar partiler herkes kendi adayını çıkarsın HDP de CHP ile aday çıkarsın istiyor" diyerek konuya giriş yapan Bilgen, "Bunu da söyleme sebepleri, CHP içindeki milliyetçilerden oy almak. Bu yolla ikinci tura iki sağ adayla girmeyi amaçlıyorlar. Bunu yapmaları biraz komik. Zira Erdoğan bunu gayet iyi yapıyor. Aslında bu tarz hesaplar Türkiye'deki seçmeni hesaba katmıyor. Türkiye'de seçmenler daha yeniliğe açık. Mansur Yavaş'ın geçmişi bilinmesine rağmen oy verdi halk. Yani halk kin gütmüyor böyle hesaplar yapmıyor. Bu hesaplar yukarıda yapılıyor. Bence muhalefet herkesin kendini var edebileceği bir çerçeve üzerinden bir tablo çizip bu tablo üzerinden bir seçim hedefiyle yola çıkarsa ve toplum buna inandırılırsa başarılı olunur. Ama siz kendi aranızda uzlaşamıyorsanız, seçim 'Halkı kim daha iyi kandırır' yarışı olur" ifadelerini kullandı.

"KORKU STATÜKOYA HİZMET EDER"

"Korku statükoya hizmet eder değişim ise bir güven yaratır. Muhalefet halkı ve seçmenini korkutarak mı siyaset yapacak yoksa değişime mi ikna edecek? Burası önemli" diyen Bilgen, 1920'nin üzerinden 100 yıl geçtiğini ve 1921 ruhunun kendileri açısından önemli olduğunu ifade ederek,  "1921 önemli bir referanstır. Belki de bu anayasayı hedefleyerek, çoğulcu ortak bir anayasayı inşa etmenin sonucunda bu dönem yönetilebilir. Aksi takdirde kopuşlar ve gerilimler kaçınılmaz olacaktır. Birlik ve barış, kendi görüşünü dikte ederek sağlanmaz" dedi.

MUHALEFETİN TUTUMUNU YORUMLADI: MUHALEFET İKTİDARLA DİNDARLIK VEYA MİLLİYETÇİLİK YARIŞINA GİRMEMELİ

Muhalefetin iktidarla dindarlık veya milliyetçilik yarışına girmesi değil, hak temelli bir siyaset zeminine gelmesi gerekiyor. Toplumun gündemi muhalefetin gündeminde olmalı ve muhalefetin hedefi ülkeyi toplumla birlikte yönetmeyi hedeflemeli. Toplum tasfiye olmayacağına göre, muhalefet yeni toplumsal taleplere uygun şekilde şekillenmeli. Yoksa bugünkü muhalefet aktörleri de kendi kendilerini tasfiye etmiş olur."

"BELİRLİ KESİMLERİ DIŞLAYAN İKTİDARLARIN YAŞAMA ŞANSI YOK"

Ayhan Bilgen konuşmasını, "Dünya değişiyor, artık toplumun belirli kesimlerini dışlayan iktidarların yaşama şansı yok. Herkesin bunu bilerek hareket etmesi gerekiyor. Şu inanç iyi ama diğeri sapkın, bu dil resmi ama şu dili tanımıyorum gibi bir politikanın hayatta kalması mümkün değil. Bugün itibariyle cumhuriyeti demokratikleştirecek hamleler yapılması gerekiyor. 2023'e giderken ülkeyi kimin değil nasıl yönetileceği üzerinden tartışmalıyız" sözleri ile sonlandırdı.
  • Kars 31 Mart 2019 seçimlerinin sürprizlerindendi, aradan geçen 14 ayda neler değişti?
  • HDP'nin elinde kalan tek kent belediyesi Kars, kayyum bekliyor mu?
  • Zaman zaman gündeme gelen Sine-i millet tartışmalarını nasıl değerlendiriyor?
  • Kars'ta salgınla mücadelede son durum nedir?
  • Erken seçim tartışmalarını nasıl değerlendiriyor?
  • Başkanlık sistemine geçeli üç yıl oldu ancak rejim tartışması bitmedi. Anayasa tartışmaları açısından mevcut durumu nasıl değerlendiriyor?