1986 yılında İsveç Başbakanı Olof Palme'yi silahla vurarak öldüren kişinin grafik tasarımcı Stig Folke Wilhelm Engström olduğu açıklandı ve onlarca yıl sonra cinayet dosyası kapandı. Cinayet uzun yıllar boyunca PKK ve Kürtler ile ilişkilendirilmeye çalışılmıştı.

34 yıl boyunca çözülemeyen, İsveç'in eski başbakanlarından Olof Palme cinayeti bütün bir ülke için trajik ve travmatik bir hatıraydı. Onlarca yıl geçmesine rağmen bir türlü aydınlatılamayan cinayete dair bir çok teori öne sürülmüşken, 10 Haziran günü bir açıklama yapan savcı Krister Petersson, "fail yaşamını yitirmiş olduğu için kendisine dava açamıyoruz fakat soruşturma dosyasını kapatma kararı aldık" diyerek, cinayet faili olarak Stig Engström'ü işaret etti.

SKANDIA'DAKİ ADAM

 Fail olarak açıklanan, İsveç medya etiği gereği suçluların adı açıklanmadığından "Skandia'daki Adam" (İsveççe: Skandiamannen) olarak haberlerde yer bulan, Stig Engström daha önce 28 Şubat 1986'da Olof Palme cinayetinin görgü tanığı olarak ifade vermiş, ardından da muhtemel şüpheli olarak soruşturmaya tabi tutulmuştu. Engström, 2000 yılında 66 yaşındayken kendi yaşamına son vermiş, intiharı birçok kişi tarafından şaibeli olarak nitelenmişti.

MODERN İSVEÇ'İ KURAN BAŞBAKAN

 "Modern İsveç'in Mimarı" lakabıyla anılan, dönemin başbakanı Olof Palme 1986 yılında ailesiyle birlikte başkent Stockholm kent merzinde sinemaya gittikten sonra silahla vurularak öldürülmüş, olayla ilgili polis teşkilatı içindeki aşırı sağ bir şebeke, ABD haber alma teşkiları CIA, PKK ve Güney Afrika'daki istihbarat birimlerine kadar farklı yapılar şüpheli kategorisinde değerlendirilmişti. Eski başbakanlardan Palme'nin öldürülmesi, İsveç'te adalet düzeni ve polis teşkilatı üzerine gölge düşürmüş ve aynı zamanda sokaklarda yürümenin güvenli olması ile övünen tüm bir ülkenin psikolojisi üzerinde yaralar açmıştı. Savcı Petersson'un failin adını açıklaması üzerine, İsveç Başbakanı Stefan Löfven "bu gelişme ülkemizin tamamı için çok önemlidir, bu cinayet ulusal bir yaradır hepimiz için" dedi.

BAŞSAVCI KÜRTLERİ SUÇLAYINCA İSTİFA ETMEK ZORUNDA KALMIŞTI

Cinayet soruşturmasını üstlenen ilk başsavcı, olayın arkasında Kürt PKK militanlarının bulunabileceği teorisine yoğunlaşmıştı. PKK'nın, Türkiye'ye karşı yürüttüğü savaşın bir sonucu olarak İsveç'teki Palme hükümeti PKK'yı "terör örgütü" ilan etmişti. Başsavcı olayı bununla ilişkilendirip Kürtlere ait bir kitapevine baskın düzenletmiş, ancak cinayetle ilgili hiçbir delil bulunamayınca görevi bırakmak zorunda kalmıştı.