Geçtiğimi gün "Dance of the Hillary virüsü dehşet saçıyor" başlığıyla yayınlanan haberin çok geçmeden asparagas olduğu anlaşıldı. Yeni bir durumla karşı karşıya değiliz. Dikkatli olsak da bazen biz de aldana biliyoruz. Ancak hadisede yeni ve şaşırtıcı olan daha önemli bir durum var. O da, "Dance of the Hillarry virüsü dehşet saçıyor" haberinin yalan olduğunun anlaşılmasına rağmen, büyük medya kuruluşlarının haberi hala yayınlıyor olması. Bu durum en az "Dance of the Hillarry Virüsü"nün dehşet saçması kadar önemli.
"[mks_dropcap style="letter" size="52" bg_color="#ffffff" txt_color="#000000"]A[/mks_dropcap]BD sisimik bomba yaptı. İlk denemesini de İstanbul'da gerçekleştirdi.  Yani Büyük Marmara depremi olmadı. Sismik bomba atıldı." İşte bu haber büyük İstanbul depreminin ardından  ilk önce mail kutularına sonra internet sitelerine akabinde haber merkezlerine bir bomba gibi düştü. Gazete, televizyon derken haber o kadar kısa sürede yayıldı ki, o günün akşamı ana haber kuşağının ilk haberi olarak çıktı karşımıza. Bugün hala haber programlarında arzı endam eden kelli felli gazeteciler o akşam kanal kanal dolaşarak katıldıkları haber programlarında sismik bomba uzmanı olmuş, teorilerini sıralıyordu. Ancak "eniştemlerin komşusu TÜBİTAK'ta hademe olarak çalışıyor, o görmüş" düzeyinden öteye gitmeyen iddia, Can Ataklı ve Mehmet Ali Birand'ın dönemin başbakanı Bülent Ecevit'e sorduğu "Sisimik bombayı PKK atmış olabilir mi?" sorusuna, başbakan Ecevit'in verdiği "zannetmiyorum" cevabı, ortalığın karışmasına ziyadesiyle yetmişti. Tam 3 ay boyunca  bu haberle uğraştı ulusal medya. Eskiden nadir de olsa haber merkezlerini anlamsızca heyecanlandıran bu tip feyk haberler artık günlük yaşamımızın bir parçası. En son geçtiğimiz gün  yaşadığımız "dance of the hillarry" haberinde olduğu gibi. İlk önce mail kutuları ardından sosyal alem, haber ajansları, gazete televizyon derken bir anda tüm yurda "Dance of the Hillary dehşet saçıyor" başlığıyla yayılıverdi: "Sosyal medya ya da e-posta ile yayılan 'Dance of the Hillary' adlı videoya kesinlikle tıklanmaması gerekiyor. Tıklanması halinde kullandığınız cihazın kontrolü tamamen virüse geçiyor."   Metnin içeriğindeki, "BBC Radyosu’ndan da yapılan yayınlarda virüsün çok tehlikeli olduğu, telefon mesajı yada mail olarak geldiğinde kesinlikle açılmaması gerektiği belirtildi." bölümü, en doğrucu medya kurumlarını bile şirazesini bozdu. Bizim de cevval bir hareketle üzerine atladığımız bu bilgi, eskilerin asparagas, yenilerin feyk dediği haberlerden biri olduğu anlaşıldı. Geçtiğimiz yıl, aynı metnin "dance of the pope" ismiyle aynı heyecanı yarattığını hatırlasak da geç kalmıştık. Ancak şaşırtıcı olan daha önemli bir durum var. O da "Dance of the Hillarry Virüsü dehşet saçıyor" haberinin yalan olduğu ortaya çıkmasına rağmen  ulusal medyanın haberi hala yayınlıyor olması. Bu durum en az "Dance of the Hillarry Virüsü"nün dehşet saçması kadar önemli. Dokuz8HABER/Emre Ünsallı