İsviçre’de polise ve güvenlik güçlerine geniş yetkiler sunan “Terörle Mücadele Yasası” ile ilgili yapılan halk oylamasından “Evet” sonucu çıktı.

Yasa kapsamında polis, 12 yaşındaki bir çocuk hakkında dahi “terör şüphelisi” gerekçesiyle işlem yapabilecek, siyasi partilerin etkinliklerine “teröre karşı önlem” gerekçesiyle müdahale edilebilecek. MA'da yer alan habere göre; İsviçre’de halk “Covid-19 Yasası", "CO2 Yasası", "Terörle Mücadele için Polis Önlemleri Hakkında Federal Yasa", "Temiz İçme Suyu ve Sağlıklı Gıda Girişimi" ve "İsviçre İçin Sentetik İçermeyen Böcek İlacı Girişimi” ile ilgili konularda sandık başına gitti. Halk oylamasında ortaya çıkan sonuçlar hükümetin istediği sonuçlar çıksa da özellikle Terörle Mücadele Yasası nedeniyle İsviçre’yi uluslararası arenada sıkıntılı günler bekliyor.

TERÖRLE MÜCADELE İÇİN POLİSİYE ÖNLEMLERE DAİR REFERANDUM

Bugün açıklanan referandum sonuçlarında sonucu merakla beklenen oylamanın başında Terörle Mücadele Yasası geliyordu. Federal Hükümet ve Parlamento bu yasa ile olası bir terör saldırısına karşı önleyici tedbirler alması için polise ve güvenlik güçlerine ek yetkiler sunan yeni bir yasal zemin oluşturdu. Mevcut yasa kapsamında İsviçre polisi eğer bir kişinin sicili temiz ise sadece şüphe üzerine herhangi bir kişiyi gözaltına alamıyor veya farklı bir işlem yapamıyordu. Bu işlemler ancak savcılığın izni ve makul suç şüphesi olduğunda mümkün olabiliyordu. Fakat halk tarafından kabul edilen yeni yasa ile beraber polis şüpheli gördüğü herhangi bir kişi ile ilgili işlem yapabilecek. Yüzde 56,7 oranında “Evet” oyu ile kabul edilen yasa karşıtları ise söz konusu yasanın geçmesi durumunda insan ve çocuk haklarının ihlal edileceğini savunuyor. Kabul edilen yasa ile beraber polis 12 yaşındaki bir çocuğu şüpheli olarak değerlendirip hakkında işlem yapılabilecek veya farklı güvenlik önlemleri alabilecek. Üstelik bu uygulamalar için polisin yargı onayını almasına da gerek kalmayacak. Yeni yasa ile beraber hükümetin onaylamadığı herhangi bir siyasi faaliyet de “terör eylemi” olarak değerlendirebilecek. Hükümet söz konusu yasayı, Radikal İslamcılara karşı bir tedbir olarak savunurken Birleşmiş Milletler, ulusal ve uluslararası sivil kuruluş örgütleri, insan hakları örgütleri, hukukçular ve sol partiler ise yasanın içeriğinin çok net olmaması nedeniyle keyfi birçok uygulamalara kapı açtığını söylüyor. Yasa karşıtları, yasada yer alan “potansiyel teröristler” ve “terörist faaliyetler” gibi tanımların belirsiz olduğunu ve özgürlükleri kısıtlayan uygulamalara yasal zemin oluşturduğunu savunuyor.

COVİD-19 YASASI

Halk oylamasına gidilen diğer bir konu ise koronavirüs ile ilgili. Pandemi sürecinde Federal Hükümet “Covid-19 Kararnamesi” kapsamında salgının olumsuz etkilerini azaltmak adına kısa süreli iş tazminatı, kazanç kaybı tazminatı, kültür ve spor gibi alanlara destek sunulması gibi uygulamalara gitmişti. Bu süreçte gerek yasaklamalar ve gerekse de yardımlar kararnameler doğrultusunda yapılıyordu. Olağanüstü koşullar nedeniyle başvurulan kararnamelerin yasal dayanağının oluşturulması adına daha sonra “Parlamento Covid-19 Yasası” çıkarılmıştı. Ülkede anayasayı değiştirmeyi gerektirmeyen yasaların itiraz olmadığı sürece halk oylamasına götürülmesine gerek duyulmuyor. İtiraz üzerine yapılan halk oylamasında halkın yüzde 59,9’ı yasaya evet oyu kullandı.

CO2 YASASI

Bir diğer referandum konusu ise CO2 Yasası. Söz konusu yasa ile Paris İklim Anlaşması çerçevesinde İsviçre’nin sera gazı emisyonlarını, 1990 seviyelerine kıyasla 2030 yılına kadar yarıya indirmesi hedefleniyordu. Economiesuisse, İsviçre Ticaret Birliği başta olmak üzere ekonomi dünyasından yaklaşık 200 şirketin de destek verdiği yasa için halkın yüzde 51,9’u “Hayır” oyu kullandı.

TEMİZ İÇME SUYU VE SAĞLIKLI GIDA GİRİŞİMİ

İsviçreliler “Temiz içme suyu ve sağlıklı yiyecekler için, böcek ilacı ve profilatık antibiyotik kullanımına sübvansiyon yok” isimli girişimi kabul ediyor musunuz?“ sorusuna ise yüzde 60,8 oranında “Hayır“ yanıtı verdi.  Mevcut tarım politikasının “içme suyunu temizleme hakkını” ihlal ettiğini dile getiren yasa taraftarları içme sularının böcek ilacı, antibiyotik ve gübre kullanımı nedeniyle tehlike altında bulunduğunu dile getirdi. Taraftarlar söz konusu durumun ise vergilerle finanse edildiğini belirterek tarım alanında yapılan yardımların söz konusu durum göz önünde bulundurularak yeniden düzenlenmesi gerektiği savunuyor. Federal Hükümet ise, girişimin kabul edilmesi durumunda, İsviçre’deki tarımsal üretimin azalacağını, bu durumda yurt dışından daha fazla gıda ithalatı yapılması gerekeceğini belirterek halka “Hayır” oyu kullanması çağrısında bulunmuştu.

SENTETİK İÇERMEYEN BÖCEK İLACI OYLAMASI

Bir diğer oylama konusu ise böcek ilaçları ile ilgili. Ülkede böcek ilacı kullanımı serbest. Bu durumun yeniden ele alınması gerektiğini savunan inisiyatif, İsviçre’deki içme sularının büyük bir çoğunluğunun kirlenmiş durumda olduğuna dikkat çekiyordu. Mevcut yasalar böcek ilacının sadece onaylanan bazı ürünler için kullanılabilmesine izin veriyor ve söz konusu ilaçlar piyasaya sürülmeden önce sıkı kontrollerden geçmesini şart koşsa da düzenleme taraftarları var olan tedbirlerin yetersiz olduğunu, ülkedeki sentetik böcek ilacı kullanımının tamamen yasaklanmasını ve hatta bu ilaçları içeren yiyeceklerin ithaline de izin verilmemesini istiyordu. Yapılan oylama sonucunda halkın yüzde 60,5 konuyla ilgili kurulan inisiyatifin bu taleplerine “Hayır” dedi.