Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ABD ile aralarındaki ilişkiye ilişkin açıklama yaptı. Putin, ABD ile olan ilişkilerinin dünya barışını da etkilediğini söyledi.

Aralarında ABD’nin Rusya Büyükelçisi’nin de bulunduğu dış ülkelerin büyükelçilerinin Kremlin’de güven mektuplarını sundukları törende konuşan Putin, Rusya'nın ABD ile stratejik istikrar, silahların kontrolü ve terör sorunu konularında özlü bir diyaloga hazır olduğunu, ikili etkileşime yeniden yapıcılık kazandırılmasının sadece iki ülkenin değil, tüm dünyanın yararına olduğunu ifade etti.
“Silahların kontrolü ve stratejik istikrar alanında, terörle mücadele ve bölgesel krizlerin barışçıl çözümü konularında ABD tarafıyla özlü diyaloğa hazırız” diyen Putin, iki ülke arasındaki etkileşime yeniden yapıcılık kazandırılmasının sadece Rusya ve ABD’nin değil, tüm dünyanın yararına olduğunu vurguladı.
‘Rusya ve ABD arasındaki diyalog birbirlerinin işlerine müdahale etmeme ilkelerine dayanmalı’ Rusya ve ABD arasındaki ilişkilerin eşitlik ve birbirlerinin işlerine müdahale etmeme ilkelerine dayalı olması gerektiğine dikkat çeken Putin, ‘dünyadaki barış ve güvenliğinin büyük ölçüde Rusya ve ABD arasındaki ilişkilerin durumuna, istikrar ve öngörülebilirliğine bağlı olduğunun altını çizdi. Putin, “İlişkilerin eşitlik, birbirlerinin egemenliğine saygı ve işlerine müdahale etmeme ilkelerine dayalı olması gerektiğine inanıyoruz” ifadelerini kullandı. Bu arada Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov, ABD’nin denizaltılarında düşük güçlü nükleer başlıklar yerleştirmesi nedeniyle Moskova’nın duyduğu endişeyi dile getirdi. Görüşme sonrası kameralar karşısına çıkan iki lider, tarihi bir mutabakata imza attıklarını söyledi.
Basın mensuplarına konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Ryabkov, Rusya’nın endişelerinin güvenlikle alakalı olmadığını ifade etti: “Buna büyük bir endişeyle tepki veriyoruz. Endişemizin nedeni, bunun ülkemizin güvenliği için tehdit teşkil etmesi değil, güvenliğimiz ciddi bir şekilde sağlanmış durumda.”
Asıl endişe kaynağının Amerikalıların nükleer alana yönelik uyguladığı doktrin felsefelerinin olduğunu vurgulayan Ryabkov, “Düşük güçlü nükleer başlıkların stratejik taşıyıcılara konulması, ABD tarafından daha önce bu silahların varsayımsal bir çatışmada kullanılabileceği beyanat şeklinde ifade edilen düşüncelerin artık belli birtakım ürünlerde somutlaştığı anlamına geliyor. Bu durum, ABD’nin nükleer silahları kullanma çizgisini gerçekten düşürdüğünü, ayrıca sınırlı bir nükleer savaşa girebileceğini ve bu savaşı kazanacağını varsaydıklarını yansıtıyor” dedi.