Arslan; “Aslında yapılmak istenenin, İzmir Büyükşehir Belediyemizi mali çıkmaza sokmak ve Belediyemizin üstüne düşeni yapmadığı algısı oluşturmak olduğunu görüyoruz.  İZBAN ticari olmayan bir hizmet projesidir; içinde özveri, emek ve alın teri vardır. İzmir halkının onlarca yıllık vergilerinin karşılığında ortaya konmuş bu devasa eser için verilen emeğe biraz saygı bekliyoruz.” dedi. Arslan’ın açıklaması şöyle:

Yapım Sırasında Çalınan Hasar Gören Elektrifikasyon Ve Sinyalizasyon Sisteminin Maliyetini De İzmir Büyükşehir Belediyesi Karşıladı

1856’da inşa edilen ve üstünde günde 2-3 bin yolcunun TCDD’nin banliyö işletmesiyle taşındığı mevcut hattın geliştirilmesi için İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin fikri ve katkısı ile ortaya çıkan proje sonucunda bu hattı işleten şirketin adı İZBAN’dır. İZBAN 2011 yılında değil, 2010 yılının 30 Ağustos tarihinde yolcu taşımaya başlamıştır.

TCDD kendi filosu için zaten elektrifikasyon yapmaktaydı. Protokolde yer alan maddeye göre sinyalizasyonu da TCDD yapacaktı, ancak eski ve yetersiz sinyalizasyon sistemini halen yenilemedi. Öte yandan hattın İZBAN kurulmadan önce metro standardına çıkarıldığı söylemi tamamen hayal ürünüdür.

Adı “İzmir Banliyö Sistemini Geliştirme Projesi” olan bu sistemin yapımı sırasında çalınan ve hasar gören elektrifikasyon ve sinyalizasyon sisteminin yeniden yapım maliyetini de İzmir Büyükşehir Belediyesi karşılamıştır.  Çünkü TCDD protokole “yapımdaki kayıpları İzmir Büyükşehir Belediyesi karşılayacaktır” ifadesini koymuştur, yani elektrifikasyon ve eski sinyalizasyonu yeniden kurma maliyetlerini de belediyeden tahsil etmiştir.

 

Açıklanan Yatırım Rakamları Gerçeği Yansıtmıyor Zaten İzmir’in Olan Hat Yatırım Sayılıyor  

İktidarın İzmir siyasetçilerinin verdikleri rakamlar; var olan İzmir demiryolu hattının maliyetinin hesabıdır. Halihazırda İzmir’in olan altyapıyı İzmir’e yatırım saymaktadırlar.

İZBAN’dan alınan hat kirası; enflasyonun 4 katı oranında artırıldı, bunun sonucunda İZBAN’ın TCDD’ye borcu arttı. Ayrıca banliyö ulaşımı hizmeti belediyelere aitse; Marmaray’ı Başkentray’ı ve başka şehirlerdeki birçok banliyö hattını neden TCDD tarafından işletiliyor?

 

TCDD Gerçek Sermaye Artışı Yapmıyor UKOME’de Kararların Önü Tıkanıyor

TCDD sermaye artışına katılıp para ödememekte. Sadece istediği gibi belirlediği hat kirasını sermaye artışına karşılık parasal bir yükümlülük olarak sayarak, yerine ödenen sermaye payını aynı gün geri havale ile geri almakta. Yani TCDD tarafınca gerçek bir sermaye artışı yapılmıyor. Diğer bir sorun ise UKOME’de kararların önünü tıkayarak, gelirlerin sadece yarısından azının karşılanması yolu ile kamu zararı yaratılması.

Bütün bu olumsuzluklara karşılık, İzmir Büyükşehir Belediyemiz 41 istasyonu, demiryolu tünellerini, araç alt ve üst geçitlerini ve bağlantılarını, yaya alt ve üst geçitlerinin tamamını sıfırdan yaptı. Ek olarak mevcut bulunan 6 istasyonu da peronlarına kadar yenileyerek modernize etti.

İZBAN’a nakit para girişi sadece İzmir Büyükşehir Belediyemizin sermaye ödemesi ve bilet gelirleri ile oluyor. Dolayısı ile İzmir Büyükşehir Belediyemizin sisteme verdiği nakit ile işletme gideri eksiği tamamlanıyor. Ayrıca ödenmesi gereken milyonlarca dolarlık banka kredisi de yine İzmir Büyükşehir Belediyemizin sağladığı kaynakla ödenmeye çalışılıyor. Yani Belediyemiz üstüne düşeni yeterince yapmakta ve mevcut sorunlara çözüm üretme konusunda kararlıdır.

Öyle ki İzmir Büyükşehir Belediyemizin malı, mülkü, sermayesi son kuruşuna kadar İzmir halkına aittir. Bu aidiyeti hissetmeyen, kentine yabancılaşmış, siyasete bulaşmış yapılardan İzmir’e hayır gelmez.

 

İZBAN Ticari Bir Girişim Değil Bir Hizmet Projesidir.

Aslında yapılmak istenenin, İzmir Büyükşehir Belediyemizi mali çıkmaza sokmak ve Belediyemizin üstüne düşeni yapmadığı algısı oluşturmak olduğunu görüyoruz.  İZBAN ticari olmayan bir hizmet projesidir; içinde özveri, emek ve alın teri vardır. İzmirlinin onlarca yıllık vergilerinin karşılığında ortaya konmuş bu devasa eser için verilen emeğe biraz saygı bekliyoruz.