Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Genel Başkanı Kemal Irmak, TBMM'nin yanındaki Milli Egemenlik Parkı'nda sürdürdükleri eylemin ikinci gününde, TBMM'de komisyonda görüşülmekte olan Öğretmenlik Meslek Kanunu'nda düzenlemeler öngören kanun teklifini eleştirerek, “Yeni müfredatı parça parça dizayn etmek, tamamlamak üzerine kurgulanmış bir yasa” dedi.

KESK'e bağlı Eğitim-Sen, Milli Egemenlik Parkı'nda dün başlattıkları "nöbet" eylemini sürdürüyor. KESK Genel Başkanı Ayfer Koçak ile Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak eylem sürerken basın açıklaması yaptı.

Kemal Irmak, Öğretmenlik Meslek Kanunu'nda düzenlemeler öngören ve halen TBMM Milli Eğitim Komisyonu'nda görüşmeleri süren kanun teklifini eleştirerek, teklifin "her yanıyla öğretmene düşman olduğunu" vurguladı. 

'LAİK VE DEMOKRATİK HAYATI ORTADAN KALDIRMAYA YÖNELİK HAMLELER'

Irmak, "Geçtiğimiz 2 yıl içinde bu kanunun sıkıntılı yanlarının giderileceği söylenmişti fakat gördük ki bir kez daha dağ fare doğurdu. Mevcut ortaya çıkan Öğretmenlik Meslek Kanunu ve milli eğitim akademisi, aslında yapılmak istenen 'Yüzyılın Maarif Modeli' diye adlandırılan yeni müfredatı parça parça dizayn etmek üzerine kurgulanmış bir yasa. Laik ve demokratik hayatı, çok kültürlü hayatı ortadan kaldırmaya yönelik sürekli hamleler geliştiriliyor. Tüm bu hamlelere karşı bizde burada nöbetimizin ikinci günündeyiz ve sürdürmeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

'BU İKTİDAR VE BAKAN GENÇLİK DÜŞMANIDIR'

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak da şunları söyledi:

"Ataması yapılmayan öğretmen sayısı 1 milyonu geçmiş durumda. Siz bir meslek kanunu düzenleyeceksiniz ataması yapılmayan öğretmenleri gündeminize almayacaksınız. Eğitim fakültelerini gündeme almayacaksınız. Mülakat tartışmaları yürütürken liyakat yerine mülakatı getirirken diyeceksiniz ki, eğitim fakültelerinden çıkanlar öğretmen olamaz hem de eğitim fakültelerine dair en ufak bir tedbir almayı düşünmeyeceksiniz. Burada aslında  öğretmenlerden çok eğitim fakültelerinin itibarsızlaştırıldığı da görülmeli. 

İki tespit yapmak durumundayız. En önemli tespitlerden biri Milli Eğitim Bakanı öğretmene kulağını tıkamıştır. Yaptığı hiçbir buluşmada öğretmeni dinlememiştir, bildiğini okumaya çalışmaktadır. Bir başka tespitte bu Milli Eğitim Bakanı da bu siyasal iktidarda çok açık bir şekilde gençlik düşmanıdır. Bu süreç siyasal iktidarın genel politikalarından hiç de bağımsız değildir. Bu siyasal iktidar, bu Bakan bütün pratiği ile kadın düşmanı olduğunu çoktan ifşa etmiştir. Emek düşmanı olduğunu çoktan ifşa etmiştir. Öğretmen düşmanı olduğunu çoktan ifşa etmiştir. Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu olarak emekçi halkın yanında ve alanlarda olmaya devam edeceğimizi ifade ediyoruz."