Ankara’daki eylemde, asgari ücretin çalışanlar, gençler ve emekliler üzerindeki etkisine dikkat çekildi. EHP Ankara İl Başkanı Ilgın Gürses, “Asgari ücretin belirlenmesi bu ülkede toplumun büyük bir kısmını etkiliyor. 17 bin liraya çalışan asgari ücretlileri, 3 bin liraya geçinmeye çalışan gençleri, 12 bin liraya yaşamaya çalışan emeklileri etkiliyor. Emekçinin, emeklinin hakkı 50 bin liradır,” dedi.

Eskişehir’de yapılan açıklamada, Türkiye’deki enflasyon oranlarının savaş halindeki ülkelerden bile daha kötü durumda olduğu belirtildi. EHP Merkez Komite üyesi Sanem Deniz Kural, “Enflasyonun yüksek olmasının sorumlusu emekçiler mi? Hayır değil. Madem büyüyoruz, asgari ücret zammını neden hedef enflasyona göre yapıp tüm ekonomik yükü emekçinin sırtına bindiriyorsunuz?” ifadelerini kullandı.

İzmir’de, EHP İzmir İl Başkanı Hilal Susuz, son iki yılda asgari ücretin yalnızca dört ay açlık sınırının üzerinde kaldığını hatırlatarak, “Hepimiz açlık sınırının altında yaşamaya mecbur bırakıldık. Böyle koşullarda asgari ücret rakamını işverenden mi bekleyeceğiz? Tabii ki ne kadar olması gerektiğini biz söyleyeceğiz, mücadelesini de biz vereceğiz,” dedi.

İstanbul’un Şişli ilçesinde, EHP Şişli İlçe Temsilcisi Nur Coşkun, “O komisyonlarda bizleri açlığa mahkum eden rakamlar konuşulurken, meydanlarda hakkımız olanı en somut ve en net haliyle haykırmaya devam etmeliyiz. Bize reva görülen ücret, emekçinin bir aylık kirasına, çocuklarının okul masraflarına, sofrasındaki ekmeğe yetmiyor. Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’dan payımıza düşeni, hakkımız olanı istiyoruz,” diye konuştu.

Kağıthane’de yapılan açıklamada, ülkede yaklaşık 9 milyon emekçinin asgari ücretle çalıştığı, 16 milyon emeklinin ise asgari ücretin altında aylık aldığı vurgulandı. EHP Kağıthane İlçe Temsilcisi Sibel Uzun, “Milli gelirden payımızı almak hakkımızdır. Bu ülkede tekçi bir anlayışla asgari ücreti belirlemeye çalışanları göndereceğiz. Üreten biziz, paylaşan da biz olacağız,” dedi.

Kadıköy’de bir araya gelen EHP üyeleri, asgari ücretin açlık ve yoksulluk sınırı, gerçekleşen enflasyon oranı ve milli gelirden alınan pay gibi kriterlere göre belirlenmesi gerektiğini söyledi. EHP İstanbul 1. Bölge Temsilcisi Ayşen Ece Kavas, “Bugün asgari ücret, açlık sınırının 4 bin lira altında. Bir kere bile soframızdakilere gelen zamdan daha fazla zam geldi mi asgari ücrete? Milli geliri emekçiler üretiyorsa, bu geliri paylaşmalıyız,” ifadelerini kullandı.

Bahçelievler’de EHP İstanbul 3. Bölge Temsilcisi Feyzanur Yılmaz, ekonomik büyümenin emekçilere yansımadığını belirterek, “Ekonomi büyüyor, peki emekçilerin alım gücü neden gittikçe azalıyor? Çünkü bu pastayı sadece bir avuç sermayedar paylaşıyor. Bu pastayı üretenlere paylaştırmıyorlar. Emekçilere, emeklilere, kadınlara, çocuklara paylaştırmıyorlar,” dedi.

Sancaktepe’deki eylemde asgari ücretin 50 bin TL olmasının ütopik bir hayal olmadığı vurgulandı. EHP Sancaktepe ilçe temsilcisi Saliha Bahadırlı, “Bu rakam Gayri Safi Yurt İçi Hasılaya dayanan somut bir rakamdır. Soyut konuşmanın gereği yoktur. Boş laflarla karın doymaz. Biz çalışıyoruz, biz üretiyoruz. Milli gelirden payımızı istiyoruz. Bugünkü koşullarda asgari ücretin 50 bin lira olmasını istiyoruz.” diyerek asgari ücret için hedefledikleri rakamı dile getirdi.

Eylemlerde ayrıca emekli aylıklarının en az asgari ücret kadar olması gerektiği ifade edildi. Yapılan açıklamalarda, “Bu ülkenin emeklileri yük mü? Yıllarca çalışan, alın teri döken insanlar mı yük, yoksa emekçinin ve emeklinin hakkını cebe indirenler mi? Emeklinin hakkı 50 bin TL’dir,” ifadeleri kullanıldı.

Eylemlerin sonunda, “Asgari ücret mücadelemiz dün başlamadı, bugün de bitmeyecek. Net konuşacağız, mücadele edeceğiz ve kazanacağız,” denilerek, bu sürecin sonuna kadar takip edileceği ve mücadelenin devam edeceği vurgulandı.