Türkiye'de artan ekonomik kriz ve TL'nin dolar ile euro karşısında hızla değer kaybetmesi üzerine Moody's uyarılarda bulundu.

Moody’s ekonomide yaşananlara ilişkin Türkiye’nin başvuracağı politika seçeneklerinin sınırlı olduğuna dikkati çekerek, sert devalüasyon uyarısı yaptı. MA'nın haberine göre Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s Türkiye ekonomisine dair rapor yayınladı. Söz konusu raporda banka ve şirketlerinin temerrütte düşebileceği, Hazine’nin bu borçların itfasını yükleneceği ifadeleri dikkati çekti.

SERT DEVALÜASYON RİSKİ

Raporda "Şu ana kadar yapılan müdahaleler sonrasında liranın dalgalı kur rejiminde olduğunu görmek zor” ifadelerini kullanan Moody’s, mali bozulmayı tetikleyene düzensiz kur ayarlamasının sert devalüasyon riski taşıdığını belirtti. TL’de sürekli diğer kaybı, istikrarlı şekilde sermaye çıkışı ve Merkez Bankası döviz rezerv pozisyonunda ciddi düşüşün odak noktasının yeniden Türkiye’nin ödemeler dengesi pozisyonu olmasına yol açtığını belirten Moody’s, yatırımcıların Türkiye’nin kredi risklerine ilişkin sıkça sorduğu sorulara yanıt vermeye çalıştı.

TL DOLAR KARŞISINDA YILBAŞINDAN BU YANA YÜZDE 25 DEĞER KAYBETTİ

Raporda devamla şu ifadeler aldı: “Türkiye Hükümeti, potansiyel bir ödemeler dengesi krizini savuşturmasına imkan verecek tamponlarını neredeyse tüketti. Döviz rezervleri şu anda 20 yılın en düşük seviyesine ve TCMB’nin döviz swap pozisyonu yılbaşından bu yana neredeyse ikiye katlandı. Bu müdahaleye rağmen lira yılbaşından bu yana ABD Doları karşısında yüzde 25 civarında değer kaybetti. Bunun sonucu olarak, ani bir ekonomik durgunluğu tetikleyecek ödemeler dengesi krizi ve hükümetin bilançosunda bir kötüleşme riski önemli şekilde arttı. Geçmişte, hükümetin bilançosu Türkiye’nin yapılan dış kırılganlıklarının ortaya çıkardığı kredi baskılarını hafifletti. Bununla birlikte, faiz dışı bütçe açığı ve lirada değer kaybının hükümetin borç yükünün gelecek yıl GSYH’nın yüzde 42’si seviyesine yükselmesini bekliyoruz. Bunun yanı sıra, kurların yüksek seviyesi ve değişken faizli borç ülkenin yatırımcı algılarındaki değişikliklere kırılganlığını artırıyor. Hükümetin bilançosundaki koşullu borçların aydınlığa kavuşmasının Türkiye’nin kredi profilini daha da zayıflatması yüksek bir risk."