Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO)’nun bu yılki Dünya Gıda Günü temasının “Büyütelim, Besleyelim; Hep Birlikte Sürdürelim” olarak belirlendiğine dikkat çeken Salman, “Dünyada ve ülkemizde gıda ve tarım ve hayvancılık alanlarında yaşanan sorunların temel nedeni, sermayenin çıkarlarını insanlığın ortak çıkarlarının üstünde gören küresel kapitalist sistem, tarım ve gıda üretimi ile tedarikindeki tekelleşmedir” dedi. Gıda Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Şehmus Alparslan, Kimya Mühendisleri Odası Güney Bölge Şube Başkanı Ümit Türkmen, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Feyzullah Korkut, Adana Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Nihat Köse ve TMMOB Adana İl Koordinasyon Kurulu (İKK) Sekreteri Erol Salman ortak basın toplantısı düzenledi. Dünya Gıda Günü ortak basın açıklamasını okuyan İKK Sekreteri Erol Salman, bugün itibariyle, hemen her alanda olduğu gibi gıda ve tarım alanında da sayısı onu geçmeyen çok uluslu şirketlerin dünya piyasasına hâkim olduğunu söyledi.

“HER 9 KİŞİDEN BİRİ YATAĞA AÇ GİRİYOR”

Bugün dünyada 800 milyonun üzerinde insanın yani her 9 kişiden birinin yatağa aç girdiğini ifade eden Salman, “Ülkemizde ise insanlarımızın yüzde 22`si yeterli gıdaya ulaşamamakta yüzde 8,5`u ise açlık sınırında yaşamaktadır. İnsanlık için kâbus olan bu yokluğu ve yoksulluğu yenmek için sorumluluk almak hepimizin ortak toplumsal görevidir. Eğer dünyada açlık varsa bu yetersiz bitkisel ve hayvansal ürünler ve gıda arzından değil, adil olmayan gelir ve gıda dağılımından kaynaklanmaktadır. Dünya ölçeğinde ve ülkemizde yaşanan Koronavirüs salgını (Covid-19), insanların sağlık hakkı kadar, yeterli ve dengeli beslenme ile bağışıklık sisteminin güçlenerek sağlıklı yaşayabilmesi için temiz su ile yeterli ve sağlıklı gıdaya erişiminin gerekliliğini bir kez daha göstermiştir. Salgın döneminde en fazla gündeme gelen kavramlar gıda egemenliği, gıda güvencesi ve gıda güvenliği olmuştur.”

“YERLİ VE YETERLİ ÜRETİME GEÇİLMELİ”

Tarım alanlarının, hayvansal üretimin, çiftçi sayısının, kırsal alan nüfusunun sürekli düştüğü bu süreçte, en büyük payın aracılara ve sözleşmeli tarımla çiftçiyi taşeron olarak kullanan büyük şirketlere, market zincirleri ile ithalatçı firmalara gittiğine dikkat çeken Salman, “Günümüzde tarımsal girdi fiyatları enflasyonun üstünde, tarımsal ürünlerin tarladaki fiyatı enflasyonun altında, marketteki fiyatı ise enflasyonun üstünde kalmakta, üreten çiftçi para kazanamamakta, tüketiciler ise pahalı gıda tüketmektedir. Çiftçilerimiz, tarım ürünlerini üretebileceği olanakların güçlendirilerek yerli ve yeterli üretime geçilmeli, tüketicilerimizin de bu gıdalara uygun fiyatta sürdürülebilir bir şekilde ulaşması sağlanmalıdır. Günümüzde gıda kaynaklı hastalıkların küresel boyutu hala kabul edilemez düzeydedir. Dünya`da her yıl yaklaşık 600 milyon kişi hijyenik olmayan gıdaları tükettikten sonra hastalanmakta ve bu grup içerisinden 420.000`i yaşamını yitirmektedir. Sadece bu rakam, gıda güvenliğinin yaşamımızın ne kadar değerli bir parçasını oluşturduğunu daha iyi anlamamızı sağlayacaktır.

“KAMUCU TARIM VE GIDA POLİTİKALARI İVEDİLİKLE YAŞAMA GEÇİRİLMELİ”

Gıda denetimi sisteminin bütünüyle ele alınıp yaşanan sorunların ivedilikle çözülmesi gerektiğini belirten Salman konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kamu sağlığını gözetmeyen merdiven altı ve riskli katkı ve kalıntılar taşıyan gıda ham maddeleri ile yapılan üretim, stokçuluk ve fahiş fiyatlar, doğru, etkin ve hızlı şekilde denetlenmeli, gerekli ve yeterli cezalar verilmelidir. Kamucu Tarım ve Gıda Politikaları ivedilikle yaşama geçirilmelidir. Gıda denetimleri, kamusal bir gereklilik olarak, özerk, bağımsız ve bilimsel esaslara göre yeterli gıda denetçisi ve uygun alt yapı hizmetleriyle uygulanmalı, bu faaliyetler Bakanlık ile iş birliği içinde ilgili Meslek Odalarınca etkin ve eşzamanlı planlanmalıdır. Açlığın, yokluğun ve yoksulluğun son bulduğu, hakça eşit ve adil bir paylaşımın olduğu bir ülke ve dünya özlemiyle bilimden, insandan, emekten, doğadan, kamu yararı ve toplum çıkarından yana mücadelemize ara vermeksizin devam edeceğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz.”