Deprem uzmanı, yer bilimci Prof. Naci Görür; İstanbul depreminde 2.5 milyon can güvenliğinin olmadığını söyleyerek, seçim nedeniyle inşaat yatırımları yapılmasının korkunç sonuçları olabileceğine dikkat çekti. Görür, Düzce depreminin Marmara depremini tetikleyebileceğin söyleyerek; Bursa, Balıkesir, Çanakkale gibi kentlerin de tehlike altında olduğunu söyledi.
Görür'ün Sözcü'de yer alan röportajından öne çıkanlar şöyle:
ELAZIĞ'A DEFALARCA GİDİP DEPREMİ ANLATTIM, DİNLEMEDİLER
Ben Elazığlıyım, Elazığ depreminin geleceğini 2003 yılından itibaren Elazığ'da sürekli konferanslar vererek anlattım, Elazığ bir deprem kenti ama Elazığlı depremin ne olduğunu bilmiyor, kaç sefer gittim, Vali'yle, Belediye Başkanı'yla, Bingöl ve Malatya, Maraş valileri ve belediye başkanlarıyla toplantılar yaptım, projeler vermeye çalıştım, projeler de reddedildi. “Elazığ'a deprem geliyor ve gelirse Sivrice Gölü'nden itibaren başlayacak, hazırlıklı olun” diye defalarca söyledim. Nitekim 2020'de deprem Elazığ'ı vurdu, şu anda üçte ikisi çok kötü durumda. Beni “Depremi bilen adam” diye lanse ettiler, ben depremi bilen adam değilim, bilimsel olarak tehdidi öngörüyoruz.
İSTANBUL'DA 2.5 MİLYON İNSANIN CAN GÜVENLİĞİ YOK
Bu depremin İstanbul'da olacak depremle ilgisi olmaz demek bilimsel olarak mümkün değildir. Çünkü Düzce'de 6 büyüklüğündeki deprem muhakkak ki kırılan fay ve ilişkili olduğu fay sistemine stres transfer edebilir. Biz Kuzey Anadolu fay zonunda bu stres dağılımının nasıl olduğunu tam anlamıyla bilemiyoruz, Marmara Denizi'nin içindeki faylara bugünkü depremin ne kadar stres transfer ettiğini hesaplayamıyoruz ama hiç transfer etmediğini de söyleyemiyoruz, dolayısıyla Marmara'daki fay sistemine de etkisi olacaktır. Önemli ölçüde stres transferi varsa Marmara'daki depremi öne çekebilir. İstanbul'daki yapı stokunun; 1 milyon 100 bin binanın yüzde 60'ının deprem güvenli olmadığı, gecekondu mantığıyla yapıldığı, yeterli mühendislik hizmeti almadığı bilinmektedir. Böyle olunca da minimum 7.2 büyüklüğünde bir deprem bu tür bir yapı stokunda çok büyük bir yıkıma ve can kaybına sebep olacaktır
Deprem denizin altında olacağı için İzmit Körfezi'nden başlıyor, Tekirdağ'a kadar uzanan fay hattı kırılacak, dolayısıyla Marmara Denizi'nin hem kuzeyi, hem güneyi bu depremden etkilenecek, Bursa, Balıkesir, Çanakkale, kuzeyde de belki Edirne'ye kadar.
Şu anda İstanbul'da 50 bin binanın “çok ağır hasar” alacağı saptanmış vaziyette, bu 2.5 milyon insanın can güvenliği yok demektir. Derhal İstanbul'da bu 50 bin binayı ya güçlendireceksiniz veya yıkıp yeniden yapacaksınız. Sonra alt yapısına yöneleceksiniz, ben bunları görmüyorum. Şimdi hükümet “İstanbul'da 250 bin konut yapacağım ve satacağım” diyor, millet de kuyruğa giriyor, şimdi bu işte bir anormallik yok mu? Bir tarafta milyonlarca insanın can güvenliği tehdit altındayken, para varsa bunu yapmak öncelikliyken bunu bırakıp seçim nedeniyle sadece konuta yönelmek deprem açısından ümit vermiyor